Ak Parti Kütahya Milletvekili Soner Aksoy:

Kütahya’nın Hisarcık ilçesinde AK Parti İlçe Teşkilatının seçim bürosunun açılışı ve aday tanıtım töreninde konuşan AK Parti Kütahya Milletvekili Soner Aksoy, “Milletimiz ardında durduğu müddetçe Başbakanımız diklenmeden dik duracak ve bütün gelen rüzgarlara ve dalgalara göğüs gerecektir” diye konuştu.Aksoy, ”Sizin gönlünüzden bizim Süleyman Demirel gibi sıkıştıkça şapkamızı alıp, gitmek, kaçmak, böyle bir şey geçer mi? Geçmez. Biz böyle bir şey yapamayız. Bu millet bir oy vermiş, bu oyun değeri yok mu? Oyu veren kim? Benim aziz milletim. Kişi tercih yapmış ve bize oy vermiş. Bu oyun bir değeri, kıymeti yok mu? Nasıl sen bu oyu gasp edersin. Her yerden size hücum edecekler, iş adamları, basın, ordu, siyasetçiler ve muhalefetin tamamı karşınızda olacak, parlamentoda ağzınıza gelen lafları söyleyecekler, siz bütün bunlara direneceksiniz. Kolay iş değil, bu gerçekten direnebilmenin bir tek dayanağı var, o da Başbakanımızın millete olan aşkıdır, sevdasıdır” dedi.Aksoy, sözlerine şöyle devam etti: ”Türkiye bulunduğu coğrafya itibarıyla o kadar mühim, o kadar ehemmiyetli ki bir ülke ki onun Başbakanının her konuşması, Enerji Bakanı ve bakanlarının her pazarlığı veya Dış İşleri Bakanının yaptığı her konuşma o kadar önemli ki dünyanın casus teşkilatları içeride buldukları ajanlarla beraber bunları adım adım kaydetmeye, dinlemeye lüzumlu görüyor. Bunları ölümü göze alarak yapıyorlar. Bunlar casusluk olayıdır. Casusluk ciddi bir suçtur. Bunları yapanlar ve bunlara ortak olanlar, taşeron olanlar elbette cezalarını görecektir. Çünkü bunlar vatana ihanet mertebesinde olan suçlardır. Ayrıca elbette bir Başbakanın, eşiyle, ailesiyle, bakanlarıyla konuşmalarını dinlemek, izlemek kadar da terbiye dışı bir şey olamaz. Bunlar vatana ihanet mertebesindedir ve mutlaka cezalarını görecekler. Zaten kendileri tökezlenmeye başladılar. Onun için devamlı yalanlarla, iftiralarla ve çeşitli kasetlerle piyasaya çıkarak tutunmaya çalışıyorlar. Aslında her gün biraz daha aşağı, çukura doğru gidiyorlar. Tutunmak için iftira ve yalandan başka hiçbir şey yok. Görüyorsunuz muhalefette bunlarla işbirliği yapıyor. Halbuki biz muhalefete şunu tavsiye ederiz. Seçim meydanlarında bizimle beraber eşit şartlarda rekabet etmeniz lazım. Biz iftira atmadan seçim meydanlarında projelerimizle, ürettiğimiz siyasetle, vizyonumuzla halkımızın karşısına çıkıyoruz. Yaptıklarımızı yapacaklarımız için teminat olarak gösteriyoruz. Peki, siz neyi teminat olarak gösteriyorsunuz? 'Benim adım Kemal Kılıçdaroğlu' demek yeterli midir? Bu biraz komik olmuyor mu? Senin o adın acaba kendi adın mı? Asıl adın mı? O ayrı bir şey. Herkesin bir adı var. “Benim adım Soner” demekle olmaz ki. İş yapacaksın arkadaş. Biz adamın sözüne değil, işine bakarız, icraatına bakarız”.