Ak Parti Meclis Grup Toplantısı (2)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kedileri Türkiye’yi terör belasından kurtarmak için hem kişisel, hem siyasal her türlü riski sonuna kadar alırken, CHP’nin bu mesele üzerinden kendilerini köşeye sıkıştırmaya çalıştığını belirterek, “Ana muhalefet partisi bugüne kadar izlediği politikayla, ortaya koyduğu tavırla terör sorununun çözümünün önündeki engellerden biri olduğu intibaını vermiştir, vermeye de devam ediyor” dedi.

Başbakan Erdoğan, yeni yasama yılının ilk grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, pazar günü yapılan AK Parti 4. Olağan Büyük Kongresinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na açık bir çağrı yaptığını, ‘Gelin terör meselesine köklü bir çözüm getirmek için birlikte çalışayım, arkadaşlarımız hemen görüşmelere başlasınlar, karşılıklı yol haritalarımızı ortaya koyalım, ortak bir mutabakata varınca süratle bunları hayata geçirelim. Böylece hem anaların, babaların gözyaşlarını dindirelim, hem de Türkiye’yi 2023 hedeflerine doğru bir adım daha ilerletmiş olalım’ dediğini söyledi. Bu çağrıda samimi olduklarını vurgulayan Erdoğan, “Bu çağrının içinde en küçük bir riya, en küçük bir siyasi hesap yok. Bizim derdiniz bağcıyı dövmek değil, üzümü yemek. Ülkemizi bu büyük sıkıntılardan, her gün gelen veya gelebilecek o sıkıntılı haberlerden kurtarmak” dedi.

Kendileri olaya bu şekilde yaklaşırken, Kılıçdaroğlu’nun eline tutuşturulmuş ve yalan olduğu daha önce defalarca ispatlanmış notlarla hareket ettiğini belirten Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun edebe, ahlaka, nezakete uymayan kelimelerle sorumluk sahibi, vicdan sahibi kimsenin söylemeyeceği ifadelerle kendilerine saldırdığını söyledi. AK Parti olarak Meclis açılırken tüm partilere yeni bir sayfa açma, üslubunu, tavrını gözden geçirme, siyaset kurumu olarak hep birlikte sorumluluk üstlenme çağrısı yaptıklarını belirten Erdoğan, “Onlar hükümeti ihanetle suçlama yarışına giriyorlar. Bizim çağrımız, kendisine sorulduğunda verdiği cevap şu; ‘Gelsin bakalım, kapımız açık’. Bu ifade daha işin başında ortaya konulmuş bir gönülsüzlük, oyun bozanlık ifadesidir” diye konuştu.

“KILIÇDARLOĞLU’NUN DERDİ BAŞKA”

CHP ‘hazırız’ derse bu terörle mücadele konusunda birlikte çalışmaya hazır olduklarını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bizim ülkenin böylesine önemli bir sorununun çözümü söz konusu olduğunda hiç kimseye gitmekte sorunumuz yok. Biz bu meseleyi çözmek için gidilmesi gereken her yere gittik, gideriz. Görüşülmesi gereken herkesle görüştük, görüşürüz. Bunu milli birlik ve kardeşlik projemizde de yaptık, yapıyoruz. Benim Başbakan Yardımcım gitti, bazıları randevu vermedi. Biz bu adımları attık. Ama CHP Genel Başkanının derdi başka. Bunlar hatırlarsanız geçen yıl Meclis açılırken de böyle garip tavırlar içine girmişler, hatta ‘bize diz çöktürmekten’ bahsetmişlerdi. Sonra kim diz çöktü? Kendileri diz çöktü. Niye? Dürüst olacaksın, samimi olacaksın. Eğer dürüst, samimi olmazsan, Arapların bir atasözü var, tekrar söylüyorum; men dakka dukka. Biz Türkiye’yi bu terör belasından kurtarmak için hem kişisel, hem siyasal her türlü riski sonuna kadar alırken maalesef ana muhalefet partisi bu mesele üzerinden bizi köşeye sıkıştırmanın gayreti içinde. Açık söylüyorum ana muhalefet partisi bugüne kadar izlediği politikayla, ortaya koyduğu tavırla terör sorununun çözümünün önündeki engellerden biri olduğu intibaını vermiştir, vermeye de devam ediyor. Terör meselesi bizim şahsi meselemiz değil, partimizin kurumsal sorunu da değil. Terör bu ülkenin ortak meselesidir. Bu meselenin çözümüne katkı sağlamak, destek vermek ülkedeki her kişinin, en başta da ene muhalefet partisinin ve diğer partilerin asli görevidir. Ana muhalefet partisi bu görevini sadece ihmal etmekle kalmıyor, bunun yanında bize karşı kullanmaya çalışarak suiistimal etme çalışıyor. Biz milletimizi ve ülkemizi bölücü terör örgütünün tasallutundan kurtarmak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. Ana muhalefet partisini ve diğer muhalefet partilerini de bu tavırlarından dolayı milletimizin engin ferasetine havale ediyoruz.”

Başbakan Erdoğan, geçen üç milletvekili seçimi, iki mahalli idareler seçimi ve iki referandumda CHP ve MHP’ye gerekli mesajı verdiğini ifade ederek, “Ancak hala akıllarını başlarına almadıkları üzülerek görüyoruz” dedi.