AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Can:

AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Osman Can, "Diğer partilerin anayasa konusunda biraz daha istekli olmasında yarar var" dedi.

AK Parti tarafından Yay Grand Oteli'nde düzenlenen Siyaset Akademisi'ne katılan AK Parti MKYK üyesi Can, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"CHP'nin Büyükşehir Yasası'nı, Anayasa Mahkemesi'ne götürmesini nasıl değerlendiriyorsunuz-" soru üzerine Can, şöyle devam etti:

"Parlamentoda kabul edilmiş bir kanun var. Anayasa Mahkemesi'ne götürmesine bir itirazımız olmaz. Çünkü anamuhalefet partisi olarak anayasanın kendilerine tanıdığı bir yetkidir, bunu kullanırlar. Hatta bazen tartışmalı olan kanunların anayasaya gitmesinde yararı olabilir. Anayasa Mahkemesi, anayasaya uygunluk açısından denetim yapan son merci. Ancak biz değerlendirmelerimizi yaptık. Farklı şekillerde de değerlendirmemizi yaptık. Bu kanunun yerel yönetimler özerkliğine aykırı olacak bir yasa olmadığı gibi tam tersine büyükşehir belediyeleri nezdinde, merkezi hükümet karşısında yerel yönetimlerin güçlendirildiğini ve bu çerçevede Avrupa yerel yönetimler özerklik şartına da uyum sağladığını gözlemledik. İkinci olarak, yerel yönetimleri güçlendirirken bir yandan da etkili işlevsel kılmak gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında kamu yararını amacını gerçekleştirecek bir kanun çıkarmış bulunuyoruz. Bu yönden bakıldığında anayasaya aykırı görünmüyor."

-Yeni anayasa çalışmaları-

Can, "Yeni Anayasa neden gecikti-" sorusuna, yeni anayasa konusunda en büyük mücadeleyi AK Parti'nin verdiğini, diğer partilerin anayasa konusunda biraz daha istekli olmasında yarar olduğunu kaydetti.

"Ama kabul edelim ki, sadece AK Parti isteğiyle yeni bir anayasa ortaya çıkmıyor" diyen Can, şöyle konuştu:

"Aynı zamanda diğer partilerin, bu konuda yapıcı fikirler ortaya koymuş olması gerekiyor. Diğer partiler yeni anayasa süresine katılırken, AK Parti'nin yüzde 50 oy alan, dolayısıyla Türkiye'nin her tarafından büyük bir çoğunluğa sahip, toplumun her kesiminin katılımıyla taleplerini biçimlendirdiği göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Dolayısıyla 20 kişilik, 30 kişilik ya da 50-60 kişilik bir parti gurubu ile 320 kişilik bir parti gurubunu da bu şekilde eşit kılmak çok doğru olmayabilir. Bu başkanlık sitemi olsun, onun dışındaki sistem tartışmaları olsun buna çok dikkat etmeleri gerekiyor. Demokrasilerde azınlık diktatörlüğü olmaz. Demokrasilerde son nihai karar çoğunluğun verdiği bir karardır. İşte 2012'nin aralık ayına geldik ve henüz bir anayasa metni ortada yok. Diğer partilerin anayasa konusunda biraz daha istekli olmasında yarar var."

- Başkanlık sistemi-

Türkiye'nin farklı etnik ve kültürleri bir arada barındırdığını, başkanlık sistemiyle bu çeşitliliğin parlamentoya taşınabileceğini ifade eden Can, sözlerini şöyle tamamladı:

"AK Parti olarak başkanlık sisteminin tercihi yönünde bir ağırlık çıkmış durumda. Başkanlık sisteminin Türkiye'ye daha yararlı olacağı görüşü hakim oldu. Hem etnik, hem kültürel hem inanç faktörleri itibarıyla çok farklı yapılara farklı toplumsal kesitlere sahip olması açısından bakıldığında çeşitliliği parlamenter sisteme yansıtma imkanı yok. Ama başkanlık sistemi olduğu zaman bu çeşitliliği parlamentoya yansıtma imkanı vardır. Katılımcılığı daha fazla gerçekleştirme imkanı vardır."

Dr. Savaş Barkçin de 211 kişinin katıldığı akademide "Uluslararası İlişkiler" konulu eğitim verdi. Eğitim basına kapalı gerçekleştirildi.

Muhabir: İbrahim Sincar / Şengül Oymak / İbrahim Yakut