Genel Kurul'da, zaman zaman sözlü tartışmalar yaşanmaya devam etti. Söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, iktidar partisinin milletvekillerinin içinde bulunduğu hale üzüldüğünü söyledi.
Bazı partime mensup arkadaşlarımın zaman zaman buradan size yönelik olarak "hırsız" ithamında bulunmaları kastı aşan bir ifade olduğunu söyleyen Altay, Bakanlar Kurulu sıralarını göstererek, "Hırsızlar burada, tümü değil buradakilerin, buradakilerin bir kısmıdır. 61'nci Hükümetin kimi bakanları ile ilgili orta yerde deliller var. Para kasaları, para sayma makineleri, kimseyi peşinen suçlamıyoruz kamuoyundaki algı bu. Bu hükümet siyaseten, hukuken zanlı bir hükümettir, siyaseten de kirli bir hükümettir" dedi.
Bunun üzerine söz alan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "AK Parti hükümetleri milletimize ve ülkemize büyük hizmetler yapmıştır. En çok başarılı olduğumuz alanlardan birisi yolsuzlukla mücadeledir. 230 milyar dolarlık bu ülkenin bütçesi 800 milyar dolarlara çıkmıştır. Yolsuzluğun olduğu yerlerde bunlar yapılamaz. Bu milletin en hassas olduğu şey yolsuzluktur, millet birilerinin yolsuzluk yaptığına inanırsa ona yetki vermez. AK Parti ile millet arasındaki irtibatı kopartamayacaksınız, yolsuzluk iftiralarının arkasına sığınarak milleti aldatamayacaksınız. 30 Mart'ta bu millet burada iftiraları dile getirenlerle gerçeğin peşinde olanları ayıracak. Yine AK Parti'yi birinci, yine sizi yerinizde saydıracaktır" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise, Altay'a cevap olarak şunları söyledi:
"Buraya çıkan milletvekillerinin hepsi yolsuzluktan, hırsızlıktan bahsediyor. Dervişin fikri neyse zikri de odur. Adamlar Allah göstermesin bir iktidar olsa yapacaklar şey her gün hırsızlık. Onun için bu millet size 60 yıldır iktidarı vermiyor. Geçmişte oy hırsızlığı yaptığınızı görüyor, 1950 yılından bu tarafa bu millet size iktidarı teslim etmiyor. Güneş Motel hadisesini bu millet biliyor. Milletin iradesini çalıp, getirip transfer ederek Güneş Motel'de iktidar oldunuz. Sayın Altay az önce dedi ki, "burada hükümetin sıralarında oturanlar var, hırsız" diye ifade etti. "İnşallah bu arkadaşlar aklanırlar" dedi.
Sayın Altay ne yaman bir çelişki içindesin. Daha dava sonuçlanmamış, sen nesin, Anayasa Mahkemesi misin, hakim misin, yargıç mısın yoksa CHP'nin bir temsilcisi misin? Sayın Genel Başkanınız Grup Başkanvekiliyken böyle dosyaları göstererek poz verdiği bir fotoğraf vardı.
"Yolsuzluk dosyaları" yazıyordu, o dosyaların içinde 'Sarıgül' diye bir dosya vardı. Sarıgül ile ilgili dosyanın içinde ne olduğunu Sayın Genel Başkanınız biliyor. Genel Başkanınızın odasında duran o dosyadaki kişiyi İstanbul Belediye Başkan Adayı yaptınız mı yapmadınız mı, yolsuzlukları örttünüz mü örtmediniz mi? Aklınız fikriniz milleti yargısız infaz etmek. Darbecilikten 35 yiyen bir milletvekili, hüküm kesinleşmiş, Yargıtay safhasında olan bir milletvekilini 'masum' diye millete sunacaksınız, ama daha hala ortada mahkemeye bile gitmemiş bir konu ile ilgili hırsızlıkla itham edeceksiniz. Bu büyük bir çelişkidir. Türkiye'nin bekasıyla uğraşanların aleti, maşası olmayın, onların değirmenine su taşımayın."