YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (4)

"Türkiye Cumhuriyeti, DEAŞ'la arazide, sahada mücadele eden tek NATO ordusudur. Türkiye'nin bertaraf ettiği terörist sayısı bellidir. Onlar ne yapıyorlar? DEAŞ'la mücadele adı altında YPG/PYD terör örgütüne destek veriyorlar" - "(Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyarbakır anneleriyle buluşması) Bu sefer çok anlamlı bir buluşma olacak, Diyarbakır'da olacak. Bu çerçevede baktığımızda kadın MKYK üyelerimiz ve kadın milletvekillerimizin annelerle bir araya gelmek için yoğun talepleri olduğunu görüyoruz"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti, DEAŞ'la arazide, sahada mücadele eden tek NATO ordusudur. Türkiye'nin bertaraf ettiği terörist sayısı bellidir. Onlar ne yapıyorlar? DEAŞ'la mücadele adı altında YPG/PYD terör örgütüne destek veriyorlar." dedi.

Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cuma günü Diyarbakır'da Diyarbakır anneleriyle planlanan görüşmesinin detaylarına ilişkin soru üzerine Çelik, Diyarbakır annelerinin eyleminin Türkiye'nin en büyük vicdan eylemlerinden olduğunu belirtti.

Çocukları terör örgütü tarafından dağa kaçırılmış annelerin taleplerini haklı gördüklerini dile getiren Çelik, şöyle devam etti:

"Beyanlarına göre bu dağa kaçırmalar da belli siyasilerin aracılığıyla yapılmış. Bu çocuklar iyi okullarda okumayı, iyi bir geleceğe sahip olmayı hak ederken, onların önüne terör örgütünün içinde bulunduğu sonu sadece ölüm olan birtakım projeler vaat ediliyor. İlk defa bu kadar sivilin sadece anne vicdanıyla bir araya gelerek talep ettiği tek bir şey var. 'Evladımı geri istiyorum' diyor. Dünyada bundan daha asil, daha soylu, bundan daha haklı, meşru talep olabilir mi? Olamaz. Anneler evlatlarını istiyor ve diyor, 'Benim çocuğum şu siyasi tarafından dağa gönderildi. Benim çocuğum şu siyasi partiye gitti, onlar tarafından dağa gönderildi.' Bu anneleri çaresiz duruma düşürenler güya bu işleri Kürtler için yaptıklarını, Kürt sorunu için yaptıklarını söylüyorlar. Bütün bunları yaparken de Kürt çocuklarını ölüme mahkum ediyorlar."

Çelik, Diyarbakır annelerine selam ve destek gönderilmesinin değil, onlara parmak sallayıp, onları tehdit edenlerin gündem olması gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Ramazan ayında anneleri kabul ettiğini anımsatan Çelik, "Bu sefer çok anlamlı bir buluşma olacak, Diyarbakır'da olacak. Bu çerçevede baktığımızda kadın MKYK üyelerimiz ve kadın milletvekillerimizin annelerle bir araya gelmek için yoğun talepleri olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır anneleriyle bir araya gelmesinde kadın milletvekillerimiz, kadın MKYK üyelerimizin daha yoğun şekilde bu buluşmaya bir annelik dayanışması katmak istediklerini görüyoruz." diye konuştu.

- "Yunanistan ve Güney Kıbrıs sözünü tutmadı"

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in, AB'nin Kıbrıs'ta iki devletli çözümü kabul etmeyeceği yönündeki beyanının hatırlatılması üzerine Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 20 Temmuz'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Kıbrıs Türküyle buluşmasından rahatsızlık duyduğunu beyan edenlerin olduğunu gördüklerini söyledi.

Çelik, "Rahatsızlık duyanlara söyleyeceğimiz şudur; 'Kendi işinize bakın. Bu sizi ilgilendiren bir mevzu değil.' Kimsenin rahatsızlık duymaya hakkı yok." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminden itibaren Türkiye Cumhuriyeti'nin buna önem verdiğini ve özel günlerinde KKTC'nin yanında olduğunu anlatan Çelik, "Başka siyasi partiler de orada oluyor. Hükümet de oluyor. Yıllardır süregelen bir uygulamadır. Bununla ilgili olarak rahatsızlık beyan edilmesi ya da oraya gidecek heyetin çok geniş ya da dar olmasına dair birtakım tartışmalar yapılması saygısızlıktan başka bir şey değil." değerlendirmesini yaptı.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in açıklamasını okuduğunu belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başka açıklamaları da okuyorum. Avrupa Birliği iki devletli çözüme meşru bakmıyorsa hangi çözüme meşru bakıyor? Hangi çözüme meşru baktıklarını biliyoruz. 2004'te Burgenstock'ta Cumhurbaşkanımız başbakanken katıldığı toplantıda ben oradaydım. Verilen sözlerin ne olduğunu biliyoruz. Hem Türkiye hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iki eşit topluma ve iki eşit iradeye dayanan bir devlet kurulması için 'Evet' kampanyası yaparken hem Yunanistan'da hem Güney Kıbrıs'ta 'Hayır' kampanyası yapıldı. Hatta Burgenstock sonrasında çok iyi hatırlıyorum kilise doğrudan aforoz etme tehdidinde bulundu, Güney Kıbrıs'ta 'evet' vereceklere. O zamanki Avrupa Komisyonu Başkanı, yani Von der Leyen'in selefi, Portekiz eski başbakanı Barroso'ydu. Barroso'nun dediği şey şuydu; 'Eğer siz 'evet' kampanyasına destek verirseniz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti destek verirse ama karşı taraf başka türlü davranıp çözüm çıkmazsa, biz Avrupa Birliği olarak Kuzey Kıbrıs'a karşı bütün yaptırımları kaldıracağız.' Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sözünü tuttu. Türkiye Cumhuriyeti sözünü tuttu. Yunanistan ve Güney Kıbrıs sözünü tutmadı. Buna rağmen tuttular, sınır sorunu olan bir ülkeyi Avrupa Birliği üyesi yapmama kuralını ihlal ettiler. Güney Kıbrıs'ı aldılar. Bu sorunu, Güney Kıbrıs'ın şımarıklığına, maksimalist yaklaşımlarına ve dayatmalarına teslim ettiler. Bu Avrupa Birliğinin yanlış kararıdır. Şimdi yanlış yaptıkları kararın düzeltilmesini Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden beklemesinler."

- "Yunanistan Dışişleri Bakanı bilerek yalan söylüyor"

Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'yi terör örgütü DEAŞ ile mücadeleye katkı sunmamakla itham ettiği açıklamasının hatırlatılması üzerine Çelik, "Türkiye'nin DEAŞ'la mücadeleye destek vermediği konusunda Yunanistan Dışişleri Bakanı yalan söylüyor. Bakın yanlış söylüyor demiyorum. Bilgi eksikliği var demiyorum. Yunanistan Dışişleri Bakanı bilerek yalan söylüyor." ifadelerini kullandı.

Çelik, Türkiye'nin DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Komisyonu üyesi olduğunu hatırlatarak, "Türkiye DEAŞ'la mücadele uluslararası koalisyonu içerisinde Yabancı Terörist Savaşçılarla Mücadele Grubu eş başkanıdır. Türkiye Cumhuriyeti, DEAŞ'la arazide, sahada mücadele eden tek NATO ordusudur. Türkiye'nin bertaraf ettiği terörist sayısı bellidir. Onlar ne yapıyorlar? DEAŞ'la mücadele adı altında YPG/PYD terör örgütüne destek veriyorlar. Yunanistan DEAŞ'la mücadelenin neresindeymiş acaba? Yunan Dışişleri Bakanı önce, Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı faaliyet yürüten DHKP-C terör örgütüne verdikleri desteği kesmeyi düşünsün." değerlendirmesinde bulundu.

(Bitti)

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler