YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (2)

"Ermenistan işgal ettiği toprakları terk ettiği anda sorun çözülür. Onun dışında kimsenin Ermenistan saldırdıktan sonra Azerbaycan'a itidal tavsiye etmesi gibi bir yaklaşım kabul edilemez" - "Türkiye sonuna kadar Azerbaycan'ın yanındadır. Türkiye Azerbaycanlı kardeşlerimiz nasıl istiyorsa, ne şekilde istiyorsa her zaman yanlarında olmaya devam edecektir" - "Azerbaycan ve Türkiye aynı kadere, aynı geleceğe, aynı değerlere sahip iki ülke" - "Ermenistan'ın sivil yerleşim yerlerine saldırısı 1949 Cenevre Sözleşmeleri dahil uluslararası hukukun açık ihlalidir. Uluslararası toplum Ermenistan'ı kınamalıdır" - "Azerbaycan kendi hakkını, topraklarını müdafaa hakkına sahiptir. Karabağ Bölgesi Azerbaycan toprağıdır. Ermenistan orada işgalcidir"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Ermenistan, işgal ettiği toprakları terk ettiği anda sorun çözülür. Onun dışında kimsenin Ermenistan saldırdıktan sonra Azerbaycan'a itidal tavsiye etmesi gibi bir yaklaşım kabul edilemez." dedi.

Çelik, Parti Genel Merkezi'nde AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.

Konuşma yaptığı kürsüde Türk ve Azerbaycan bayraklarının yan yana bulunduğuna dikkati çeken Çelik, "Bu Azerbaycanlı kardeşlerimizin kaderi ile kendi kaderimizi aynı gördüğümüzün bir işareti. Azerbaycan ve Türkiye aynı kadere, aynı geleceğe, aynı değerlere sahip iki ülke." diye konuştu.

Ermenistan ordusunun son olarak pazar günü ateşkesi ihlal ettiğini, bazı köylere soykırımvari saldırıda bulunduğunu dile getiren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye olarak uluslararası hukukun açık ihlali karşısında sesimizi yükselttik. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki mesajı nettir; Türkiye sonuna kadar Azerbaycan'ın yanındadır. Türkiye Azerbaycanlı kardeşlerimiz nasıl istiyorsa, ne şekilde istiyorsa her zaman yanlarında olmaya devam edecektir. Burada bu cümlenin altını çiziyorum: Azerbaycanlı kardeşlerimiz nasıl istiyorsa, ne kadar istiyorsa ve ne şekilde istiyorsa Türkiye Azerbaycan'ın yanında olmaya devam edecektir. Ermenistan'ın sivil yerleşim yerlerine saldırısı 1949 Cenevre Sözleşmeleri dahil uluslararası hukukun açık ihlalidir. Uluslararası toplum Ermenistan'ı kınamalıdır."

"İki tarafa da itidal tavsiye ediyoruz" şeklindeki zalimle mazlumu eşitleyen sözlerin diplomasi olmadığını, bunun zalime destek vermek demek olduğunu vurgulayan Çelik, şunları söyledi:

"Eğer bir yerde saldırgan varsa, bir yerde de saldırılan varsa 'taraflara itidal tavsiye ediyoruz' demek saldırganı teşvik etmektir. Yanı sıra Azerbaycan halkına başsağlığı dileyip destek vermek yerine Azerbaycan halkına meşru müdafaa hakkını kullanma demek, Azerbaycan Devleti'ne meşru müdafaa hakkını kullanma demek, Ermenistan saldırısına da destek vermektir. O sebeple her kim ki sadece bu konuda 'taraflara itidal tavsiye ediyoruz' gibi bir cümleyle meseleyi geçiştiriyorsa yaptığı iş Ermenistan'a destek vermekten ibarettir."

Çelik, bu saldırganlık karşısında Azerbaycan'ın meşru müdafaa hakkını sonuna kadar savunduklarını vurgulayarak, "Azerbaycan, kendi hakkını, topraklarını müdafaa hakkına sahiptir. Karabağ Bölgesi Azerbaycan toprağıdır. Ermenistan orada işgalcidir. Dolayısıyla en önce bu işgali sona erdirmesi ve Azerbaycan topraklarını terk etmesi için Ermenistan'a telkinde bulunulmalı ve gereken yaptırımlarla Ermenistan karşı karşıya bırakılmalıdır. Ermenistan bu saldırısıyla provokasyondan yana olduğunu, Kafkaslar'da barış ve istikrarı bozan taraf olduğunu bir kere daha göstermiştir. Türkiye, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü konusunda Azeri kardeşlerimizin yanında olmaya, Azeri kardeşlerimizin toprak bütünlüğünü koruma konusunda en yüksek hassasiyeti göstermeye devam edecek." diye konuştu.

Ermenistan'ın saldırgan olduğunu ve bir provokasyona daha imza attığını belirten Çelik, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne dönük bu mütecaviz yaklaşımların asla kabul edilemeyeceğini bildirdi.

Çelik, "Ermenistan, işgal ettiği toprakları terk ettiği anda sorun çözülür. Onun dışında kimsenin Ermenistan saldırdıktan sonra Azerbaycan'a itidal tavsiye etmesi gibi bir yaklaşım kabul edilemez. Ermenistan'ın saldırganlığına bir şey demeyip arkasından Ermenistan saldırganlığından sonra Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullandığı zaman taraflara itidal tavsiye etmek sadece ve sadece Ermenistan'ın barbar saldırganlığına destek vermek anlamına gelir." değerlendirmesinde bulundu.

Minsk üçlüsünün yaklaşık 30 yıldır hiçbir meseleyi çözemediğini söyleyen Çelik, üçlünün çözüm yerine adeta çözümsüzlüğü sürdürmek şeklinde bir faaliyet gösterdiğini ifade etti.

Çelik, "Herkesi Ermenistan'a karşı olmaya, Ermenistan'ın saldırganlığına karşı da Azerbaycan'dan yana olmaya bir kere daha davet ediyoruz." dedi.

CHP'li Ünal Çeviköz'ün bir televizyon programında, Türkiye'nin Azerbaycan'a silah ve cihatçı gruplar gönderdiğine dair haberler olduğunu söylediğini aktaran Çelik, şöyle devam etti:

"Bakın bu cümleyi daha önce Ermenistan Dışişleri Bakanı söyledi, Ermenistan'ın Moskova Büyükelçisi söyledi, aynı anda, eş zamanlı olarak CHP'nin dış politikadan sorumlu, eskiden büyükelçi olan, Bakü Büyükelçiliği yapmış bir siyasetçisinden dinledik. Biz bunu eleştirdiğimiz zaman diyorlar ki bize 'işte burada linç kampanyası yapılıyor, sözümüz bu değil, biz dünyadaki birtakım bu konuyla ilgili Rusya ile ilgili, Türkiye ile ilgili çıkan haberleri aktardık'. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bir siyasetçinin, Türk siyasetindeki bir siyasetçinin Ermenistan'ın yalan propagandasına dayalı yalan haberleri aktarıp da bunların yalan olduğunu söylemeden aktarmasının ne manası vardır?"

Televizyonda ilgili konuşmanın yapılmasının ardından "Acaba böylesine büyük bir gafı düzeltecekler mi?" diye uzun süre beklediklerini söyleyen Çelik, şunları ifade etti:

"Türkiye'ye karşı kara propaganda anlamına gelen, Ermenistan'ın, Yunanistan'ın ve birtakım Türkiye'ye karşı hasmane tutum içinde olanların 'Türkiye, şuraya buraya cihatçı grupları gönderiyor' diye yaptığı propagandanın CHP'de bir yetkili tarafından dile getirilmesine karşı acaba bu CHP yönetimi buna uyanacak mı, bunun ne anlama geldiğini fark edecek mi diye bekledik. Zaten pek çok kişi de bunu eleştirdi. Bekledik, bu cevap gelmeyince de biz eleştirimizi söyledik. Biz eleştirimizi söyledikten bir müddet sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer partiler, HDP hariç, Azerbaycan'ın yanında olan bildiriye imza atınca bazı CHP'li arkadaşlarımız bana diyorlar ki 'bunu gördünüz mü?' Ben de diyorum ki siz Ünal Çeviköz'ün açıklamasını görmediniz mi? Buna karşı niye sustunuz? Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Azerbaycan'ın yanında olmak üzere atılan imza son derece kıymetlidir, atan partilerin hepsi takdire şayandır."

Türkiye'nin inisiyatif aldığı Suriye, Libya ve son olarak Azerbaycan için "Türkiye cihatçı gönderiyor." denildiğini söyleyen Çelik, şunları kaydetti:

"Böylesine bir yalan propagandaya sessiz mi kalalım, tepkisiz mi kalalım? Dolayısıyla Türkiye'deki bir siyasi partinin bu kadar her dış politika olayında asla yapılmaması gereken, alfabe düzeyinde hatalar yapması Türk siyaseti açısından üzüntü verici bir durumdur. Çünkü nihayetinde milli meselelerde ve büyük meselelerde vatandaşımız tek yürek olarak bunu sahiplenmektedir. Bu CHP tabanındaki vatandaşlarımıza da haksızlık. CHP tabanındaki vatandaşlarımız gerek sosyal medyada gerek başka alanlarda çok güçlü bir şekilde Azerbaycan'a sahip çıkıyorlar, CHP yönetiminden yükselen bu seslerin aksine. Dolayısıyla yapmaları gereken bunu düzeltmek ve bunun yanlış olduğunu söylemekken 'Hayır, biz bildiri yayınladık, siz bunu görmediniz mi'... Bildiriyi gördüm ve bunu takdirle karşılıyorum. Bu bildiriye imza atan bütün siyasi partilerin duruşunu takdirle karşılıyoruz. Azerbaycan'ın yanında olmak bugün de tek yürek, tek millet olarak yanında olmak son derece önemlidir ama aynı zamanda buradaki tabloyu da ne manaya geldiğini de bir siyasi partinin izah etme yükümlülüğü vardır."

Aynı kara propagandanın Ermenistan ve Türkiye'nin hasmı olan odaklar tarafından yapılmasına devam edildiğini dile getiren Çelik, "Mesele nettir; Türkiye Azeri kardeşlerimizin yanındadır, Azerbaycan'ın yanındadır. Onlar ne şekilde ve nasıl istiyorsa bu sürecektir, bugün kürsümüzde hem Türk bayrağı, şanlı bayrağımız hem Azerbaycan bayrağı var. Bu, buradan Azeri kardeşlerimize gönderdiğimiz bir selamdır, bir duadır, bir dayanışma mesajıdır. Onlarla her zeminde ve her yerde beraber olduğumuzu bu şekilde ifade ediyoruz." dedi.

(Sürecek)

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler