İşte Çelik'in açıklamalarından satırbaşları:
Termik santrallere birkaç sene daha süre tanınmasını içeren yasa teklifi Cumhurbaşkanımız tarafından veto edilmiştir.
Israrla bu yalan siyasetini sürdürmeye devam ettiler. Netice itibarıyla bu yalan ellerinde patlamıştır.
Hem Cumhurbaşkanlığı makamından özür dilemeleri gerekiyor. Hem vatandaşlarımızdan hem de CHP’ye gönül veren vatandaşlarımızdan güçlü bir özür dilemeleri gerekiyor.
Bu eylem her şeyden önce bir vicdan eylemidir. Buradan bir kez daha selamlıyoruz. Yanlarında olduğumuzu bir kez daha söylüyoruz.
Cumhurbaşkanımız NATO zirvesinde ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere liderleriyle görüşecek.
Türkiye’nin güvenliğinin korunması konusundaki bütün tezlerimiz sahada ve masada gücünü korumaya devam etmektedir.
Çifte standardın başını çeken liderlerin başında Macron geliyor. Barış Pınarı Harekatı'na en çok karşı gelen ve terör örgütü temsilcilerini en çok destekleyen lider Macron oldu. Tek taraflı yaptıkları operasyonlarda bile NATO’ya çağrı yapıyorlar. Yaptığımız çağrıya karşı gelmeleri onların bu çifte standardını gösteriyor.
'Barış Pınarı Harekatı'nı yapan Türkiye, NATO'dan yardım bekleyemez' diyecek en son ülke Fransa, en son lider Macron'dur.
“NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” gibi hiç akla sığmayacak bir açıklama yaptı Macron. “Türkiye’nin Suriye’de ne işi var” diye bir soru sordu kendisi. Macron'a sorulması gereken soru 'Sizin Mali'de ne işiniz var ya da Afrika'nın çeşitli yerlerinde ne işiniz var? BM kararı olmadan yaptığınız operasyonlar ne amaca hizmet etmektedir?"
Türkiye-Libya arasındaki anlaşmanın uluslararası hukuka uygunluğu konusunda tereddüt yok.
Buradan Mısır’a da seslenmek isteriz. Mısır, Türkiye karşısında olmak için fakat Yunan tezleri Mısır’ın da aleyhinedir. Bu teze verdiği destek yüzünden 40 bin km2 alanı Mısır kaybetmiştir.
TANAP ile ülkemizin enerji ihtiyacı yanında Avrupa’nın enerji arz güvenliği de sağlanmış olacaktır. TANAP ile enerji denkleminde yeni bir aşamaya geçildi.
Cumhurbaşkanımız erteleyen yasayı uygun bulmadı. Daha önce 7 yıllık süre verilmişti. Bunun uzatılması devletin insan sağlığını koruma ödeviyle bağdaşmamaktadır. Cumhurbaşkanımız yeniden değerlendirilmesinde fayda görmüştür.
Yeni sürenin 2,5 yıla benzer bir süre olmaması gerekiyor.
Baca filtrelerinin daha fazla gecikmemesi için Cumhurbaşkanımız bir irade koymuştur ortaya.
Devlet her şeyi yüklenecek olsaydı burada bu veto gerçekleşmezdi.
Bu ilk vetodur. Bu da bir çevre hassasiyeti neticesinde meydana gelmiştir. Cumhurbaşkanımızın bu vetosunun doğal mantığı, şirketlerin çevrenin korunmasına dönük hassasiyetleri yerine getirecek uygulamaları hayata geçirmesidir.
Sayın Cumhurbaşkanımız MYK’ya uzun bir analiz yaptı.