HABER

AK Parti Sözcüsü Ünal:

"(AK Parti ile MHP'nin ortak seçim kampanyası yürütme ihtimali) Her siyasi parti kendi kurumsal kimliği ile ortak hedefler çerçevesinde, kendi siyasal dili ve iletişimini kullanarak, kendi kampanyasını yapacak" - "Partinin ilgili kurulları karar alırsa kongreyi erkene alabiliriz. Bu bir olağanüstü durumdan değil, kongrelerin tamamlanmasıyla ilgili" - "Önümüzdeki süreçte seçim kampanyalarımızı daha da yerelleştireceğiz. Daha çok saha ile anlık iletişim ve mikro sorunlar üzerinden iletişim sürecine döndük"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, 2019 seçimlerinde AK Parti ile MHP'nin ortak kampanya yürütüp yürütmeyeceğine ilişkin, "Her siyasi parti kendi kurumsal kimliği ile ortak hedefler çerçevesinde, kendi siyasal dili ve iletişimini kullanarak, kendi kampanyasını yapacak." dedi.

Ünal, Tvnet'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Ünal, taciz, istismar ve kadına dönük şiddetin küresel bir sorun haline geldiğini, tüm dünyada buna yönelik önlemler alınıp çalışmalar yürütüldüğünü anımsattı.

Ünal, AK Parti olarak iktidara geldiklerinden beri kadının toplumun bütün katmanlarında eşit bir birey olarak yerini alması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hassasiyeti ve parti politikalarıyla bugüne kadar yaptıklarına ekleyecekleri ve yapacakları çok şeyin bulunduğunu belirtti.

Soru üzerine Ünal, kadınların siyasette etkin bir şekilde yer alabilmesi için teşkilatlarda ve seçim döneminde belediye meclis üyeliği, milletvekilliği kotaları gibi yaptıkları düzenlemeler bulunduğunu ve bu konuda pozitif ayrımcılık uyguladıklarını dile getirdi.

Ünal, konuya ilişkin sorunların kadın temsilinin artmasıyla çözülecek sorunlar olduğunu dile getirerek, "Biz erkeklerin kadınlar adına düşünerek onlara birtakım haklar vermesi değil, toplumda kadının temsilini artırarak onların kendi haklarını koruması, kendi haklarına sahip çıkmaları ve eşit bireyler olarak toplumun içerisinde var olmaları bizim siyasetimizin temel özelliklerinden biridir." dedi.

Zeytin Dalı Harekatı'nda genel hatlarıyla sahadaki duruma dair soruya Ünal, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'ın düzenli olarak kamuoyunu bilgilendirdiğini hatırlattı.

Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarını yapmaması halinde ateşin Türkiye'ye taşınacağına dikkati çeken Ünal, Türkiye'ye yönelik 800'ün üzerinde roketli saldırı yapıldığını, bu saldırılarda 100'ün üzerinde sivil vatandaşın hayatını kaybettiğini söyledi.

Türkiye için sınır güvenliğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Ünal, demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri korumanın ancak terörle mücadele ile olacağını bildirdi. Ünal, şöyle devam etti:

"PKK terör örgütünün içerideki bazı uzantıları sanki ellerindeki silah değil de çiçekmiş gibi barıştan, demokrasiden, özgürlükten bahsediyorlar. Akşam Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir haddini bilmez, iradesini terör örgütüne teslim etmiş sözde bir milletvekili milletin kürsüsüne çıktı, milletin terörle verdiği haklı mücadelesine dönük kabul edilemeyecek ifadeler kullandı ve tabii gerekli cevaplar kendisine verildi ve bununla ilgili de Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekli işlemleri yaptı. Ama bu o kadar had bilmezlik haline gelmiş bir durumdaki Avrupa'da, Amerika'da, Avrupa Birliği'nde, Avrupa Parlamentosu'nda bunların uzantıları ve bunların işbirlikçileri, Türkiye'nin yürüttüğü bu haklı terörle mücadele sürecini, bu kendi güvenliğini sağlama çabasını sanki bir insan hakları ihlaliymiş dünyaya yansıtmaya çalışıyorlar."

Ünal, operasyonda bir sivilin bile burnunun kanamadığını, Türkiye'nin bu konuda son derece hassas davrandığını vurgulayarak, "Fırat Kalkanı Harekatı esnasında El Bab, Cerablus, El Rai'de DEAŞ teröründen bölgeyi temizledik. 3 binin üzerinde DEAŞ mensubu terörist öldürüldü. Peki neredeydi o insan hakları örgütleri, bir kere olsun ortaya çıkıp da insan hakları ihlallerinden bahsetmediler." dedi.

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilere dönük bir soruyu yanıtlarken Ünal, Türkiye'nin uluslar arası ilişkilerde sorun çıkaran taraf olmaktan her zaman uzak durduğunu ancak bunun Türkiye'nin haklarından vazgeçme ve haklı olduğu konularda geri adım atması anlamına gelmediğine işaret etti.

Mahir Ünal, Türkiye'nin NATO müttefiki bir ülke olarak NATO'nun güney sınırlarını koruduğunu hatırlatarak, "NATO'nun güney sınırını koruyan Türkiye, NATO'nun en büyük müttefiki olan Amerika'nın bölgede bir terör örgütüyle beraber NATO'nun güney sınırlarının adeta tehdit altında kalmasının alt yapısını oluşturuyor. Bugün Amerika'nın PKK terör örgütüyle ne işi var? Siz PYD de deseniz, YPG de deseniz, SDG de deseniz... Geçtiğimiz günlerde Amerikan Kongresinde görüşülen bir raporda bütün bunların PKK olduğu ve PKK'nın uzantıları olduğu raporla tespit edildi, ortaya kondu. Artık sağır sultan bile bunu duydu." diye konuştu.

Amerika'nın PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul ettiğini, Amerikan Anayasasının da terör örgütleriyle işbirliğini anayasal suç olarak nitelendirdiğini söyleyen Ünal, bunun ancak trajikomik bir tanımlamayla ifade edilebileceğini anlattı.

- "Verilen sözler bir kez daha hatırlatılacak"

Ünal, "Artık, 'Ben güçlüyüm ve uluslararası hukuku istediğim şekilde kendi çıkarlarım doğrultusunda yorumlayabilirim.', böyle bir dünya yok. Dolayısıyla 8 Mart'ta başlayacak komisyonlar arası görüşmelerde Türkiye haklı pozisyonunu, bölgede yaşananları, bölgedeki sorunları çözüm odaklı bir anlayışla masaya koyacak ve Amerika ile olan ilişkilerimizde bu yaşanan sorunların ve Türkiye'nin haklılığı ve Türkiye'ye verilen sözler, Münbiç ve sınır güvenliği konularında verilen sözler bir kez daha hatırlatılacak." dedi.

ABD Başkanı Donald Trump tarafından terör örgütüne silah yardımı yapılmayacağının ve bunun saçmalık olduğunun dile getirildiğini anımsatan Ünal, "Siz Rakka'da PYD ile DEAŞ arasında bir anlaşma sağladınız ve bu DEAŞ unsurları Rakka'dan çıktılar, nereye gittiler? Şu anda Afrin'de bu unsurlar, PYD saflarında bize karşı savaşıyorlar." diye konuştu.

Ünal, iki ülke arasındaki temaslardan nasıl bir sonuç beklendiğine ilişkin bir soruya, "Amerika bizim tarihsel derinlikte önemli bir müttefikimiz dolayısıyla biz Amerika ile ilişkilerimizin bozulmasını istemiyoruz. Biz Amerika ile olan bu tarihsel ilişkilerimizin bölgedeki bazı terör örgütlerine Amerika içerisindeki bazı yapıların angajmanları üzerinden herhangi bir zarar görmesini de istemiyoruz. Dolayısıyla biz Amerika ile olan ilişkilerimizin orta vadede düzeleceği umudunu taşıyoruz." yanıtını verdi.

- Erken seçim iddiaları

Ünal, sürekli gündeme getirilen erken seçim iddialarına ilişkin soru üzerine, bu konuda Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ile parti sözcülerinin gerekli açıklamaları yaptığını söyledi.

Israrla erken seçim olmadığının söylendiğini ama birilerinin bu iddiaları ısıtıp ısıtıp Türkiye'nin gündemine getirdiğine işaret eden Ünal, "Afrin'de önemli bir mücadele verirken ülkenin istikrarına dönük en ufak bir tartışmaya tahammül yok. Şu anda milletin ortak kararıyla iktidarda bulunan meşru hükümetin yürüttüğü bir terörle mücadele var. Aynı şekilde ekonomimiz istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Böyle bir fotoğrafta erken seçim tartışmaları üzerinden siyasi istikrarı tartışmalı hale getirmek kesinlikle Türkiye'nin yararına değil." ifadelerini kullandı.

Parti Sözcüsü Ünal, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kesin bir istikrar sunduğunu, koalisyonlar döneminin kapandığını dile getirdi.

Birilerinin ittifak ile komisyon arasındaki farkı anlamak istemediğini belirten Ünal, "İttifakların önünün açılmasıyla, benzer düşüncede olan, ortak hedeflerde buluşan partilerin artık bir ittifak çatısı altında güçbirliği oluşturmaları siyaseti daha homojen ve parçalı olmaktan kurtarıp daha güçlü ve etkin hale getiriyor. Kaçınılmaz olarak önümüzdeki süreçte de demokratik ittifak, ilkeli ittifak gibi bir takım gerekçelerle CHP de buna hazırlık yapıyor." değerlendirmesinde bulundu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın, AK Parti-MHP ittifakında BBP'nin nasıl yer alabileceği yönündeki açıklamalarının hatırlatılmasına karşılık Ünal, "Şu anda partiler ittifak görüşmelerine başlamadı. Henüz ittifakla ilgili yasal düzenleme gerçekleşiyor. Bu gerçekleştikten sonra partiler ittifak görüşmelerine başlayacak. Sayın Yalçın'ın bu konuda düşüncesini açıklamasını saygıyla karşılıyorum. Düşünceler tartışılacak ve bir ittifak protokolü ortaya çıkacak." dedi.

- AK Parti Olağan Büyük Kongresi

Ünal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın eylül ayında yapılması planlanan AK Parti Olağan Büyük Kongresi'nin öne çekilebileceği yönündeki açıklamalarına yönelik, şunları kaydetti:

"Sayın Yazıcı, bu konuda kendi görüşü sorulduğunda böyle bir ihtimalden bahsetti. Biz kongre tarihi olarak eylül ayını açıklamıştık. Şu anda kongrelerimiz devam ediyor çünkü. Bazı büyükşehirlerde kongreler tamamlanmadı. Kongrelerin bitişini nisan sonu olarak planlıyoruz. Eğer nisan sonuna kadar AK Parti kongrelerini tamamlarsa bu süre zarfında mayıs, haziran gibi kongre olabilir mi? Partinin ilgili kuruları karar alırsa kongreyi erkene alabiliriz. Bu bir olağanüstü durumdan değil, kongrelerin tamamlanmasıyla ilgili."

- Seçim kampanyaları

Mahir Ünal, "2019 seçimlerinde AK Parti nasıl bir kampanya yürütecek?" sorusuna da "Önümüzdeki süreçte seçim kampanyalarımızı daha da yerelleştireceğiz. Daha çok saha ile anlık iletişim ve mikro sorunlar üzerinden iletişim sürecine döndük. İnsanlar kendi mahallelerindeki sorunlarla ilgili. Türkiye'nin büyük makro sorunları çözüldü. Daha çok iletişimde insanların evinde, sokağında daha huzurlu yaşayacağı bir süreç başladı. Bunun iletişimi de bunu gerektiriyor." cevabını verdi.

Ünal, ittifakın ardından AK Parti ile MHP'nin ortak seçim çalışması yapma ihtimalinin olup olmadığına ilişkin de "Her siyasi parti kendi kurumsal kimliği ile ortak hedefler çerçevesinde, kendi siyasal dili ve iletişimini kullanarak, kendi kampanyasını yapacak." ifadesini kullandı.

En Çok Aranan Haberler