Ahmet Takan, Kulat'ın, "Şu anda AKP yüzde 40 bandında kararsızlar hariç. MHP de yüzde 7 bandında" dediğini aktararak, "50 artı 1 nasıl olacak peki?" diye sordu. Takan'ın "Kim kime küsmüş?.. Bundan sonra kim kime küser?.." başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
"Saraycılarla, MHP'cilere kulak verirseniz, ittifak kayığını uzay mekiği gibi uçuruyorlar. "Ver kavurmayı gör savurmayı" dercesine sallıyorlar da sallıyorlar!.. Aman Allah'ım... Ne rakamlar... Teyyo Pehlivan misali... "Ee, gidin o zaman hemen erken seçime. Ne duruyorsunuz? Neyi bekliyorsunuz?" Hemen cevabı yapıştırıyorlar; "Hele Afrin bir netleşsin." Söyleyemiyorlar; netleşmesini beklediklerinin sadece Afrin'den ibaret olmadığını... Nisan ayında ABD'deki o davanın kararını beklediklerini...
"İTTİFAKIN GÖTÜRDÜKLERİ"
Sürekli saha çalışmaları ve anketler yapan MAK Danışmanlık şirketinin sahibi Mehmet Ali Kulat'a son anketleri soruyorum. "Şu anda AKP yüzde 40 bandında kararsızlar hariç. MHP de yüzde 7 bandında" diyor. 50 artı 1 nasıl olacak peki?.. Mehmet Ali Kulat, ittifakın götürdüklerine dikkat çekiyor;
"Referandum sürecinde de buna yakındı AKP, biraz daha yüksekti, sadece MHP'den yüzde 3 gelmişti ama o zaman Güneydoğu'dan ilave oy geliyordu. 2-3 puan ilave oy gelmişti. Şu anda Güneydoğu'dan oy gelişi sıfırlandı. Şöyle sıfırlandı; AKP'nin bölgede bir çekirdek oyu var ondan bahsetmiyorum. HDP'nin bir çekirdek oyu var ondan bahsetmiyoruz. Sadece Güneydoğu'dan değil Kürt seçmenden yani İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de yaşayan Kürt seçmenden de bahsediyoruz. Bu Kürt seçmenin şu anda çekirdek yani Ak Parti'leşmiş baştan itibaren fasılasız Ak Parti'ye oy veren seçmeni hariç Ak Parti'ye oy verme noktasında bir düşüş görüyoruz. Bundan dolayı dikkat ederseniz Sayın Cumhurbaşkanı Urfa'ya gitti -ben de gittim- yani büyük kalabalıklar var vs. Ayrı mesele ama devlet erki ile hareket ettiğinizde gelirler yani. Çünkü, karşınızdaki kişi AKP Genel Başkanı olmasının ötesinde Cumhurbaşkanı. Doğal olarak insanların gelmesi anlaşılabilir. Ancak oy verme boyutuna geldiğinizde, biz bölgede çalışmalar yapıyoruz. Yaptığımız çalışmalarda referandumda gelen ilave 2 puanın gelmediğini görüyoruz. Sadece Güneydoğu'da değil Türkiye genelinde Kürt seçmenden... Peki, bu Kürt seçmenin oy vermemesinde etkin roller neler? Yani daha önce verirken hatta referandumda bile vermişken şimdi niye vermiyor boyutuna baktığınızda, küçük bir kısmı bu Barzani ile yaşanan sorunlar, Kuzey Irak'la yaşanan sorunlar ki, şu anda çözülmüş gibi görünse bile bir kırılma oluşturmuş. Ama Afrin operasyonu Ak Parti'nin kullandığı aşırı milliyetçi dil MHP ile özdeşleşmesi de 1-2 puanlık bir kırılmaya neden oluyor şu anda. Ve Ak Parti bölgede bunu anlatamıyor. Yani Cumhurbaşkanı bizzat olaya kendi müdahil olmak durumunda. İşte şimdi de Diyarbakır'a gidiyor. İkincisi HÜDAPAR seçmeni orada önemli bir sayısal veri anlamında değil ama etki anlamında ciddi bir etkiye sahip. HÜDAPAR seçmeni de şu anda Ak Parti'nin yanında değil. Referandumda bunlar canla başla Ak Parti'nin yanındalardı."
"SÜRPRİZLERE AÇIK OLMANIZI ÖNERİRİM"
MAK Danışmanlık şirketinin sahibi Kulat'ın anlattıkları, işin sadece bir boyutu. Ankara'da çanak antenler Rusya'ya değil ABD'ye çevrilmiş durumda. Sarayda, Cumhurbaşkanlığının yeniden alınabilmesi adına her türlü taktiksel süreç takip ediliyor. O, vizyonda izlediğiniz, kapışmaların, atışmaların, kopmaların, birleşme ve/veya aday birleşmelerin, krizlerin bilmediğiniz akılları durduracak, küçük dilinizi yutturacak perde arkası yönleri var. Kapı arkalarında, alt ve üst kanallardan öyle temaslar yürütülüyor ki, şuraya 2 örnek versem, kendinizi, Türk filmlerinde zengin gazinocunun hoppa züppe çocuğu tarafından aldatılan gecekondunun fakir kızı gibi hissedersiniz. Dağılır, hıçkırıklara boğulup kendinizi yatağa atarsınız. Kilitlediğiniz odanızın kapısını "ne oldu?" diye yumruklayan anacığınıza bile cevap vermezsiniz. Benim de başıma yeni işler açılabilir!.. Siz, en iyisi mi, sabırlı ama temkinli olun. Bekleyin de görün... Her zamanki gibi sürprizlere de açık olmanızı öneririm. Burası Türkiye!..
Ha, bir de... Siyaset sadece Ankara'da yapılmıyor. Siyaset baronları, İstanbul'da yeni filmler hazırlıyor!.."