DAVUTOĞLU: TÜRKLERİN DE KÜRTLERİN DE DEVLETİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'DİR
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti 5'inci Olağan Kongresi'nde hitap etti. Davutoğlu, birlik ve kardeşlik için yola çıktıklarını vurguladığı konuşmasında "Türkiye'nin her köşesindeki vatandaşlarımıza sesleniyorum. Omuz omuza veriniz. Selamı, kardeşliği, barışı egemen kılalım. Diyorlar ki 'Kürtlerin devleti neresi?'. Net bir sesle soruyorum. Türklerin de Kürtlerin de Sünnilerin de Alevilerin de devleti Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir" dedi. Davutoğlu, ayrıca 3 dönem kuralı hakkında "Tüzüğümüzle birlikte bu dönemin, 25'inci dönemin kısa olması sebebiyle 3 dönem kuralına bazı istisnalar getiriyoruz. Bütün bu kurallarda esas olan AK Parti'nin ruhudur" ifadelerini kullandı.
"YÜCE ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUM"
Konuşmasının başında terör saldırılarında hayatını kaybeden şehitleri anan Davutoğlu, şehitler ve dün Mekke'deki vinç kazasında hayatını kaybeden hacı adayları için salondaki katılımcıları Fatiha okumaya davet ederek "Şehadetleriyle milletin birliğine ve inancına, ülkenin bütünlüğüne, bayrağın azizliğine şahitlik eden yüce şehitlerimizi huzurunuzda rahmetle anıyor; ailelerine taziyelerimizi bir kez daha sunuyorum. Allah, mekanlarını cennet eylesin" diye konuştu.
"MİLYONLARCA YÜREK; VATAN, MİLLET, BAYRAK, BİRLİK, KARDEŞLİK DİYE ÇARPIYOR"
Terör saldırıları ve yaşanan son gelişmeler nedeniyle kongrede müzik ve eğlenceye yer verilmediğini vurgulayan Davutoğlu, "Bugün tek bir yürek ritmiyle milyonlarca vatandaşımızla birlikte yürekler; vatan, vatan, vatan diye çarpıyor. Millet, millet, millet diye çarpıyor. Bayrak, bayrak, bayrak diye çarpıyor. Birlik, birlik, birlik diye çarpıyor. Kardeşlik, kardeşlik, kardeşlik diye çarpıyor. Bundan daha ulvi bir müzik olamaz. Bir arada çarpan yüreklerden daha gür bir ses olamaz. İşte şehitlerimizin o emanetini yüreğinde taşıyarak 81 ilimizden buraya, Başkent’e gelen değerli kardeşlerim, dava arkadaşlarım; hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum" ifadelerini kullandı.
"BU KONGRE BİR VEDA KONGRESİ DEĞİL, BİR VEFA KONGRESİDİR"
AK Parti 5'inci Olağan Kongresi'nin bir vefa kongresi olduğunu belirten Davutoğlu, "Mekanlar imtihan alanlarıdır. İşte dünyanın en önemli coğrafyasında dünya kaynaklarının dağıtıldığı en bereketli topraklarda yaşamak, büyük medeniyetler kurmak gibi zorlu sınavlarla karşı karşıya gelmek anlamını taşır. Geçen sene burada kongremizi yaparken Sayın Cumhurbaşkanımızın hitabından sonra söz aldığımda bir hususun altını çizdim. Dedim ki 'Bu kongre bir veda kongresi değil, bir vefa kongresidir'. Bir kez daha başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere AK Parti hareketine öncülük eden, bu harekete katkıda bulunan bütün kardeşlerimizi, dava arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum" şeklinde konuştu.
"HALKIN OYLARIYLA İLK DEFA SEÇİLEN CUMHURBAŞKANIMIZA, BÜNYEMİZDEN ÇIKAN İLK CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL'E SELAM EDİYORUZ"
AK Parti'nin asla diz çöktürülemeyeceğini vurgulayan Davutoğlu, "Bir vefa hareketi olan AK Parti kadroları; bünyesinden 2 cumhurbaşkanı, 3 başbakan, 5 Meclis başkanı çıkardı. Ne bereketli bir hareket ki ne kutlu bir yürüyüş ki 14 senede başka hiçbir partiye nasip olmayan en büyük başarılara imza atma yanında bu 14 senede devletin en üst makamlarını hep kendi mensuplarıyla temsil eder buldu. Bir kez daha halkın oylarıyla ilk defa seçilen Cumhurbaşkanımıza selam ediyoruz. Bünyemizden çıkan ilk Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'e selam ediyoruz. Meclis başkanlarımıza Sayın Bülent Arınç'a, Sayın Köksal Toptan'a, Sayın Mehmet Ali Şahin'e, Sayın Cemil Çiçek'e, Sayın İsmet Yılmaz'a milletimizi temsil ettikleri o yüce makam dolayısıyla selamlarımızı, minnetlerimizi sunuyorum. AK Parti bir yürek ve vicdan hareketidir. AK Parti susturuldu, uyudu zannedilen bir devin ayağa kalkmasının adıdır. O dev ayağa kalktı. Artık diz çöktürülemez. O dev ayağa kalktı, artık tereddüt yok. Herhangi bir şekilde durmak yok" dedi.
"17-25 ARALIK'TA PARALEL ÇETELERİN KURDUĞU İHANET TUZAKLARI KARŞISINDA AK PARTİ KADROLARI DİMDİK DURDU"
17-25 Aralık'ta yaşananlar ile AK Parti kadrolarının içine nifak sokulmak istendiğini savunan Davutoğlu, "Daha 2011 seçimlerinim zafer tutkusu devam ederken Türkiye en büyük yatırımlara, en köklü atılımlara başlamışken 2013 Mayıs'ında yeni bir sınama ile karşı karşıya kaldık. En büyük projeler, dünyanın en büyük havalimanı, faizlerin en düşük düzeye indiği, İMF'ye son kuruş borcun da ödendiği günlerde birileri düğmeye bastı ve Gezi provokasyonları başladı. Arkasından 17-25 Aralık tuzakları kuruldu. Bu tuzakları karşısında 30 Mart seçimlerine gittik ve yeni bir zafer kazandık. Bu şunu gösteriyor. Hayırları fethetmeye çıkanların önüne çok şer tuzakları kurulur. Bu şer tuzaklarını defetmeye var mıyız? Hayırları fethetmeye var mıyız? 17-25 Aralık'ta paralel çetelerin kurduğu ihanet tuzakları karşısında AK Parti kadroları dimdik durdu. Aramızda tek bir çiviyi sökemediler. AK Parti kadrolarının içine nifak sokamadılar. Daha sonra 10 Ağustos 2014'te yeni bir zafere Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte yürüdük. Bu zaferin arkasından da bu sefer Kobani bahane edilerek olaylar çıkarıldı. Her zaferimiz bir sınama, her sınama bir zafer getirdi" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN KADERİNİ KARARTMAK İSTEYENLER DÜĞMEYE BASTI"
Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de bir yönetim boşluğu olacağı vehmine kapılanlar, Türkiye'nin kaderini karartmak isteyenler düğmeye bastılar. 20 Temmuz günü DEAŞ terör örgütü aynı gün PKK, birisi Suruç'ta 32 vatandaşımızı katletti; diğeri Adıyaman'da bir askerimizi şehit etti. Ertesi gün DHKP-C terör örgütü ve daha sonra bölücü terör örgütü askerlerimize, polisimize saldırmaya başladılar. Gövde gösterisi için sokağa çıkmaya başladılar. Zannettiler ki bu ülke sahipsiz. Çakallar puslu havaları sever. Bütün çakallar meydana çıktı. Onun karşısında da Anadolu yiğitleri, AK Parti kadroları ayağa kalktı. Bu ülkenin kaderini kimseye bırakmayız, dedi. Bugün birinci sınavımız, vatanımızın bütünlüğünü tehdit eden terör olaylarına karşı dimdik ayakta durmaktır"
"12 EYLÜL GETİRDİĞİ ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARLA, TERÖR ÖRGÜTÜNÜN GETİRDİĞİ AYRIŞTIRICI ZİHNİYET BİRBİRİNİN İKİZ KARDEŞİDİR"
"Türkiye'de geçmişte olduğu gibi bugün de iki zihniyet çarpışıyor" diyen Davutoğlu, "Bir milleti bölenler, ayrıştıranlar, etnik ve mezhebi temelde farklı kutuplaşmaların önünü açanlar, baskı ve zulüm uygulayanlar. 12 Eylül getirdiği antidemokratik uygulamalarla, Türkiye'de sivil demokratik hayata son vermesiyle ayrıştırıcı bir etki yapmıştır. Aynı şekilde bugün terör örgütünün yaptığı zulüm, baskı ve terör örgütünün getirdiği ayrıştırıcı zihniyet de birbirinin ikiz kardeşidir. Türkiye'de ne dikta yönetimlerine ne de terör örgütlerinin baskı ve zulümlerine karşı taviz vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.
"KİM TÜRKİYE'Yİ KAOSA SÜRÜKLEMEK İSTERSE EN ŞİDDETLİ CEZA VERİLECEK"
7 Haziran seçimleri sonrasında yaşanan gelişmelere ve terör olaylarına değinen Davutoğlu, "20 Temmuz ile 23 Temmuz arasında ülkemizi kaosa sürüklemek için harekete geçenlere karşı, devraldığımız ağır sorumluluğun farkında olarak net ve açık bir talimat verdik. Türkiye'nin her köşesinde sadece meşruiyet hakim olacak. Türkiye'nin her köşesinde kim vatandaşlarımızın huzurunu bozmak ister, Türkiye'yi kaosa sürüklemek isterse onlara karşı en şiddetli ceza verilecek. Ve o günden bugüne bunların Kuzey Irak'taki karargahları da Türkiye içinde odaklandıkları her merkez de her şer odağı da Türkiye Cumhuriyeti'nin ve güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla temizleniyor" ifadelerini kullandı.
"KİM ÖTEKİLEŞTİRİCİ BİR ZULÜM UYGULARSA ONUN KARŞISINDA OLACAĞIZ"
Birlik ve kardeşlik için yola çıktıklarını söyleyen Davutoğlu, "Bütün milletime sesleniyorum. Hiç tereddüt etmeyiniz. Türkiye, kendi içindeki hainlerle de kendi dışındaki hasımlarla da mücadele edecek güce ve kudrete sahiptir. Bu güç ve kudreti kim sarsmak isterse karşısında bizim kararlılığımızı bulacak. Bütün bu çabalar Türkiye'de huzuru ve güvenliği teminat altına almak içindir. Bugün birçok olayla, acı bir şekilde bir kez daha tecrübe ettiğimiz terör saldırıları karşısında fethetmek istediğimiz hayır, birliktir ve kardeşliktir. Biz birlik ve kardeşlik için yola çıktık. Bilinsin ki kim ayrıştırıcı bir tutum takınırsa kim diğer bir vatandaşımıza karşı ötekileştirici bir zulüm uygularsa onun karşısında olacağız" dedi.
"TÜRKLERİN DE KÜRTLERİN DE SÜNNİLERİN DE ALEVİLERİN DE DEVLETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'DİR"
Terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonların hedefinde sivil vatandaşların olmadığını vurgulayan Davutoğlu, "Bu operasyonlarımız kesinlikle ve hiçbir şekilde 90'lı yılların güvenlikçi anlayışıyla ilişkilendirilemez. O yıllar faili meçhuller vardı, o yıllarda kendi yaylasında mezrasına çıkamayanlar vardı. O yıllarda baskıyla kendi ana dilinde ağıt yakamayanlar vardı. Ama şimdi Türkiye'nin her yerinde Türk, Kürt, Sünni, Alevi 78 milyon bütün özgürlüklerle tanıştı. Özgürlüklerle birlikte vatandaşlarımızı bağrımıza bastık. Türkiye'nin her köşesindeki vatandaşlarımıza sesleniyorum. Omuz omuza veriniz. Selamı, kardeşliği, barışı egemen kılalım. Diyorlar ki 'Kürtlerin devleti neresi?'. Net bir sesle soruyorum. Türklerin de Kürtlerin de Sünnilerin de Alevilerin de devleti Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. İstiklal, Çanakkale Savaşlarında bir arada olanların torunları bundan sonra da ebediyete kadar bir arada olacaklar. Kesinlikle Türkiye'de demokrasi bütün nitelikleriyle hakim kılınacak ve Türkiye hiçbir baskıya, zulme, teröre izin vermeyen aydınlık bir geleceğe yürüyecek" açıklamasında bulundu.
"YARGI REFORMUYLA YARGIYI OBJEKTİF VE BAĞIMSIZ ÇERÇEVEDE YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ"
Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti: "Özgüvenimiz sabit kılınacak. Toplumsal bütünlüğümüz, milli birliğimiz hakim kılınacak. Demokrasimiz kesin bir surette çağdaş özellikleriyle hakim kılınacak. Ahlaki restorasyonu hayata geçirip siyasette, ekonomide, sosyal hayatta ahlakı egemen kılacağız. Yargı reformuyla yargıyı sağlam temellerde, tam ve objektif, bağımsız bir çerçevede yeniden inşa edeceğiz. Ekonomide kalkınmamız, büyük hamlemiz devam edecek. Bu terör saldırıları, bu büyük hedef karşısında piyonların ve piyonlarla birlikte harekete geçen şer odaklarının saldırılarıdır. Bu kongreden piyonlara ve onların arkasındakilere söylüyoruz ki Türkiye'nin her santimetrekaresinde sadece albayrak olacak, sadece ve sadece bu milletin birliği ve beraberliği hakim olacak"
"CİZRE'DE STOKLANAN SİLAHLARI GÖRMÜYORLAR, HÜKÜMETİMİZİN ALDIĞI TEDBİRLERE SÖZ BEYAN ETMEYE KALKIYORLAR"
Cizre'de yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Kamu düzenini sağlayacağız. Kamu düzeninin temeli olan meşruiyetten hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Cizre olaylarını bahane edenler, Cizre'de vatandaşlarımıza geçmişte terör baskısıyla baskı uygulayanlar, şimdi orada stoklanan silahları, kazılan hendekleri görmüyorlar ve bizim hükümetimiz aldığı tedbirlere karşı söz beyan etmeye kalkıyorlar. Bilsinler ki Cizre'de aynen Keşan gibi ya da Bergama gibi ya da Of gibi Türkiye'nin aziz bir toprağıdır. Her ilimizde mutlak surette kamu düzeni sağlanacak, kardeşliğimiz pekiştirilecektir. Kamu düzeni mutlak surette sağlanırken sivil vatandaşlarımıza, Doğu'da, Güneydoğu'da yaşayan kardeşlerimize en küçük şekilde, zarar verilmeyecektir. Kardeşlerimiz korunacaktır. Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımıza sesleniyorum. Sizlerin Hakkari'de hakkınız olduğu kadar Edirne'de de hakkınız var. Batı'daki kardeşlerime sesleniyorum. Sizlerin Edirne'deki hakkınız kadar Hakkari'de de hakkınız var. Bütün vatandaşlarımızın hakkını koruyacağız" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN KRİZ GİRDABINA GİRMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ"
Türkiye ekonomisinin herhangi bir krize uğramasına izin vermeyeceklerini öne süren Davutoğlu, "Ekonomik hedeflerimiz itibariyle dört ayaklı olarak küresel ekonomik krizden gelen bütün şokları karşılayacak şekilde Türkiye'nin ekonomisi, makro ekonomik dengeleri şimdiye kadar olduğu gibi korunacak. Her türlü tedbiri alacağız ve hiçbir şekilde küresel ekonomik krize Türkiye'nin kriz girdabına girmesine izin vermeyeceğiz. Başlatılan bütün büyük projeler, kesinlikle hayata geçirilecek. Cumhurbaşkanımızın, başbakanlığı döneminde başlatılan projeler; mutlaka hedefine ulaştırılacak" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'Yİ YÜZDE 60'LIK BLOKLAŞMAYA SEVK EDENLERİN RÜYALARI GERÇEKLEŞMEDİ"
7 Haziran seçimleri sonrasında yürütülen koalisyon görüşmelerine değinen Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti: "Gerek terör belasıyla gerekse bütün ekonomik meydan okumalarla mücadele edebilmek için üçüncü büyük sınama Türkiye'de istikrarın ve kalıcı, sürdürülebilir tek başına iktidarın temin edilmesidir. Bu 3 ay içerisinde Türkiye'de yönetim boşluğu oluşmaması için her türlü çabayı gösterdik. Ama karşımıza yüzde 60'lık blok iddiasıyla çıktılar. Daha 7 Haziran gecesi Sayın Bahçeli, benim konuşmama cevap mahiyetinde dedi ki 'Türkiye, artık en kısa zamanda erken seçime gitmelidir. Hiçbir koalisyonun içinde yer almayacağız' dedi. HDP, aynı şekilde hiçbir sorumluluk almayacağını ilan etti. CHP yüzde 60'lık bloklardan bahsetti. Şimdi 3 ay geçti. Yüzde 60'lık blok masalı tuttu mu? Yüzde 60'lık Türkiye'yi bloklaşmaya sevk edenlerin rüyaları gerçekleşti mi? Gerçekleşmez; çünkü onlar küçük siyasi hesap içinde davrandılar"
"CHP İLE DERİN GÖRÜŞ AYRILIKLARI NEDENİYLE HÜKÜMET KURMAK MÜMKÜN OLMADI"
CHP ile yürütülen koalisyon görüşmelerinin derin görüş ayrılıkları nedeniyle başarısız olduğunu belirten Davutoğlu, "Karşımızda küçük ayak oyunlarıyla Meclis başkanlığını almak isteyenler, 258 ak yürekli milletvekilinin direnciyle tam bir sükut-u hayale uğradılar. Cumhurbaşkanımız bendenize görev verdi. Bütün parti liderlerini ziyaret ettim. Her birine gelin ülkeyi herhangi bir yönetim boşluğuna düşürmeyelim, bir hükümet kurma çalışması içinde girelim; dedim. CHP ile yaptığımız görüşmeler, uzun ve yoğun istikşafi görüşmeler şeklinde cereyan etti. Ama derin görüş ayrılığı vardı. En önemli görüş ayrılığı da hükümeti bir tamir hükümeti gibi görmeleri. 12 yıllık AK Parti hükümetleri tam bir inşa, ihya ve imar hükümetleridir. Bu birikimi yok sayacak şekilde bir koalisyona giremezdik. Birileri AK Parti iktidarlarını başarısızlık gibi gösterip restorasyondan bahsederse biz ona kendi imar ve inşa planımızı anlatırız. CHP ile derin görüş ayrılıkları nedeniyle hükümet kurmak mümkün olmadı" dedi.
"HER GETİRDİĞİMİZ TEKLİFE 'HAYIR' DİYEN SİZ DEĞİL MİSİNİZ?"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 7 Haziran seçimlerinin ardından sergilediği tutumu eleştiren Davutoğlu, "Sayın Bahçeli'yi ziyaret ettik. Daha oturur oturmaz herhangi bir şekilde kanaat beyanına imkan vermeyecek şekilde 'hayır' dedi. Koalisyon hükümetine hayır, dedi. Seçim hükümetine hayır, dedi. Azınlık hükümetine hayır, dedi. Yeni bir erken seçime birlikte gidelim, dediğimizde 'hayır' dedi. Biz, şerler karşısında hayırlar için yola çıktık. Onlar ise milletin menfaati ve çıkarı karşısında hayır diyerek yola çıktılar. Bütün yollar tıkanınca Cumhurbaşkanımız Türkiye'de erken seçime gitme kararı aldı. Cumhurbaşkanımıza saldıranlara, bizlere oyalama taktiği yapmakla bizleri itham edenlere buradan soruyorum. Her getirdiğimiz teklife hayır diyen siz değil misiniz? Türkiye'de hükümet boşluğu olmasın diye çaba sarf eden, terörle mücadele ederken bir de hükümet kurma çalışmaları yürüten bizlere karşı en ağır hakaretleri yapanlar sizler değil misiniz? Bu 3 ay içerisinde Cumhurbaşkanımıza haksız şekilde saldıranlar, bizleri Türkiye'yi erken seçime götürmek için oyalama taktiği güttüğümüzü iddia edenler, milletimizin bu olanlara şahitlik ettiğini unutuyor" açıklamasında bulundu.
"ANAYASAL SORUMLULUKTAN KAÇTILAR"
Erken seçimin ve geçici hükümetin Anayasal zorunluluktan kaynaklandığını belirten Davutoğlu, "Anayasal bir zorunluluk olması hasebiyle muhalefet partilerine ve o partiye mensup milletvekillerine bakanlık teklifinde bulunduk. Hepsi reddetti. MHP'den Sayın Tuğrul Türkeş istisna olmak üzere. Anayasal sorumluluktan kaçtılar. Türkiye'yi huzur içinde 1 Kasım seçimlerine götürmeyi gerektiren şartları birlikte oluşturmaktan kaçtılar. Şimdi 3 aydır her sorumluluktan kaçanlar, bizden hesap sormaya kalkıyor. 3 aydır taşın altına elini koyup milletten aldığı güçle bu taşı kaldıran AK Parti kadrolarına ithamda bulunuyorlar. Cumhurbaşkanımıza saldırıyorlar. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, bilsinler ki Türkiye'de her zaman meşruiyet hakim olacak. Bilsinler ki Türkiye'de her zaman sadece ve sadece milletin dediği olacak" diye konuştu.
"KİMLERİN TEZKERE MÜZAKERELERİ YAPILIRKEN HDP İLE BİRLİKTE AYNI YÖNDE DAVRANDIĞINI GÖRÜYORSUNUZ"
1 Kasım seçimleri hakkında değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "1 Kasım seçimlerine AK Parti'nin aldığı kararla gitmiyoruz. Biz hiçbir seçimden kaçmayız ama Türkiye, yeni bir seçime gitmesin diye çaba sarf ettik. MHP'li kardeşlerime sesleniyorum. Sizler, kimlerin ne yaptığını görüyorsunuz. Kimlerin terörle mücadele ettiğini, kimlerin de tezkere müzakereleri yapılırken HDP ile birlikte aynı yönde davrandığını görüyorsunuz. Yüzde 60'lık blok, sadece kötülükte, şerde buluşuyor. 1 Kasım seçimlerine kalıcı bir iktidar, sürdürülebilir bir kalkınma, herkes için hak, adalet, özgürlük adına yürüyoruz" ifadelerini kullandı.
"1 KASIM SEÇİMLERİ YENİ BİR MİLATTIR"
1 Kasım'da yapılacak Milletvekili Genel Seçimi'nin yeni bir milat olacağını savunan Davutoğlu, "Tüzüğümüzle birlikte bu dönemin, 25'inci dönemin kısa olması sebebiyle 3 dönem kuralına bazı istisnalar getiriyoruz. Önemli olan şu, bütün bu kurallarda esas olan AK Parti'nin ruhudur. Yeni sınav, 1 Kasım seçimleridir. AK Parti ruhunun 1 Kasım seçimlerine de en güçlü şekilde damga vuracağına kesin şekilde inanıyoruz. Şehitlerimizin mirası üzerinde herhangi bir siyasi hesap yapan olursa onların karşısında AK Parti dimdik duracak. Türkiye'yi kana bulamak isteyen, Türkiye'de kardeş kavgası çıkarmak isteyen olursa onun karşısında da dimdik duracağız. 1 Kasım seçimleri yeni bir milattır. 5'inci Olağan Kongremiz, bu miladın doğum işaretlerini veriyor" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz