Aydın Ünal, Mart 2019'da yapılacak yerel seçim için belediye başkanı tarifi yaptı. Ünal, belediye başkanlarının kırmızı-mavi ışıklı arabasıyla ve rahatsız edici sireniyle trafiği yarıp geçmemesi gerektiğini söyledi. Ünal para yönetimi için ise, "Kendisine emanet edilen parayı yönetecek kıvraklığa sahip olmalı" ifadesini kullandı.
Ünal "2019 seçimlerine giderken adaylar ve belediye başkanları nasıl olmalı?" sorusuna şu yanıtları verdi:
Adayın en başta şehriyle gönül bağı olmalı; aday, şehrine sevdalı olmalı.
Aday, şehrini bilmeli, tanımalı. Aday dertli olmalı, şehrinin derdini taşıyor olmalı.
Aday, seçildiği gün bir sonraki seçimi düşünen ve stratejisini buna göre belirleyen değil, geride iyi bir isim, iyi bir iz, hoş bir seda, güzel bir gelenek bırakmayı hedefleyen; dengeleri ve konjonktürü değil şehrini ve hemşehrilerini gözeten olmalı.
Aday samimi olmalı, dürüst olmalı, güvenilir, adil olmalı. Samimiyeti, dürüstlüğü, eminliği ve adaleti koltukla ve parayla tanışınca sarsılmayacak kadar sağlam olmalı.
Aday cesur olmalı. Her taraftan yamyamlar saldırmaya başladığında ölümü göze alıp şehrinin parasını koruyabilecek kadar gözü pek olmalı. Akrabasını, eşini, dostunu uzakta tutabilecek kadar dirayetli olmalı.
Aday, kendisine emanet edilen parayı namusu, şerefi bilmeli. Helal dairesini genişletecek, haram dairesini daraltacak kadar pervasız olmamalı. Aday, milletin önündeki hesap gününü dert edindiği kadar Büyük Hesap Günü’nü de dert edinmeli. Alnı secdedeyken dahi beton düşünen, demir düşünen değil; kendisini her an muhasebeye çekebilecek ve titreyip kendisine çeki düzen verebilecek bir aday olmalı.
Milletin kaynaklarını keyfice çarçur eden değil; her kuruşa imza atarken karşısına yoksulların, yetimlerin, emekçilerin mahzun yüzü gelecek vicdanlı insanlar aday olmalı.
Aday mütevazı olmalı. Tevazuu seçildikten sonra da devam edecek kadar sağlam karakterli olmalı. Kırmızı-mavi ışıklı arabasıyla ve rahatsız edici sireniyle trafiği yarıp geçen değil, her an halkın içinde olan, yürüyen, koşan, koşturan bir belediye başkanı olacağını hissettirmeli.
Belediye başkan adayı şehrinin belediye otobüslerine binmiş ve belediye otobüsleriyle irtibatı devam eden bir aday olmalı.
Aday halka derviş olmalı; halkın parasına göz dikenlere cengaver olmalı.
Belediye başkan adayının şehrine ilişkin bir muhayyilesi, bir tasavvuru olmalı. Şehrini 5 yıl, 10 yıl, hatta 100 yıl sonra nerede görmek istediğine ilişkin bir planı, projesi olmalı ve bunu da açıklamalı.
Adayın mutlaka önceden açıklayacağı bir ekibi olmalı; bu ekibin içinde de, yine mutlaka en az bir tane şehir plancısı veya mimar olmalı.
Aday elbette becerikli olmalı. Kendisine emanet edilen parayı yönetecek kıvraklığa, iş bitirecek, sonuç alacak azme sahip olmalı; ama aynı zamanda tarih şuuruna, yeşile ilişkin bir felsefeye, yaşanabilir şehir hayaline sahip olmalı.
Şehrine ilişkin hedefleri büyük gökdelenler, hızlı akan trafik, otel mahalleler, devasa projeler olan adaylar değil; artık küçük meseleleri, kaldırımları, yollardaki çukurları, çamuru, tabela kirliliğini, estetik kusurları dert edinen adaylar olmalı.
Aday şehrini otomobillere göre değil yayalara göre; çocuklara, yaşlılara, engellilere göre tasarlayacak bir vizyona sahip olmalı.