AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, terör örgütü PKK’nın yöneticilerinden Cemil Bayık’ın çözüm süreci için ABD’nin veya bir Avrupa ülkesinin gözlemci olması ile ilgili açıklamasına sert tepki göstererek, “Cemil Bayık’ın yaptığı açıklama, uluslararası güçlerin bu konuda Türkiye’yi karıştırmak için nasıl mücadele ettiğini çok net bir şekilde gösteriyor. Kimden akıl aldıklarını gösteriyor. Ne kandil, ne Amerika’dan gelecek sese değil, biz Türkiye’den milletimizin sesine kulak vermeye devam edeceğiz” dedi.“ÇÖZÜM SÜRECİNDE TÜRKİYE’NİN KİMSENİN AKLINA İHTİYACI YOKTUR”AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, Tvnet adlı televizyon kanalında Gazeteci Abdülkadir Selvi’nin programında konuk olarak gündeme ilişkin sorulara cevap verdi.Çalık, terör örgütü PKK’nın yöneticilerinden Cemil Bayık’ın çözüm süreci için Amerika veya bir Avrupa ülkesinin gözlemci olmasını talep etmesiyle ilgili olarak, “Çözüm süreci ile ilgili olarak hangi engeli kaldırmamız gerekiyorsa onu kaldırmaya devam edeceğiz. Cemil Bayık’ın yaptığı açıklama, uluslararası güçlerin bu konuda Türkiye’yi karıştırmak için nasıl mücadele ettiğini çok net bir şekilde gösteriyor. Kimden akıl aldıklarını gösteriyor. Bu hep böyle olmuştur. Bunun arkasında ‘Amerika var, bunun arkasında İsrail var, bunun arkasında uluslararası güçler var’ dediğimiz de, paralel yapıyla alakalı süreç yaşanırken de aynı şeyler. Türkiye’nin gelişmesini istemeyen ülkelerin hep bunu yaptığını gördük bugüne kadar. Bugüne kadar gördük, bundan sonra da görmeye devam edeceğiz" dedi.Türkiye Cumhuriyeti’nin, tüm sınırlarıyla bir bütün olduğunu hissettirmesi gerektiğini anlatan Çalık, şöyle konuştu: "Ne Kandil’den ne Amerika’dan gelecek sese değil, biz Türkiye’den milletimizin sesine kulak vermeye devam edeceğiz. Nereden beslendikleri, akıllarını nereden aldıkları çok aşikar. Bunu söyleyen Kandil, Kobani ile ilgili eğer endişeleri varsa, bununla ilgili mücadelelerini konuşarak değil, icraat yaparak göstersin. Gitsinler, Kobani’de IŞİD ile mücadelelerini yapsınlar. Türkiye’ye çözüm süreci ile ilgili laf söyleyeceklerine kendileri Kobani’yi bahane ederek, 6-7 Ekim olaylarında nasıl ortalığı karıştırdılarsa, bahaneyi ortadan kaldırmak için gitsinler Kobani’de IŞİD ile mücadele etsinler. Cana mala, kast edeceksiniz, olayları teşvik edeceksiniz, çözüm sürecini her gün durdurmak için yeni bir eylem yapmak için söylemlerde bulunacaksınız, ondan sonra ‘Başka bir akla ihtiyacımız var’ diyeceksiniz. Bizim aklımız bize yetiyor Türkiye olarak. Sayın başbakanımız söylemiş olduğu çözüm süreci hem yerlidir, hem millidir, hem de yerel aktörlerle yapılıyor. Bu bizim için çok önemli. Biz bu konuda hangi aktörlerin görev almasını, yapılması gereken görüşmelerin neler olması gerektiğini bugüne kadar söyledik, gündeme getirdik. Kimler olacağını da Türkiye Cumhuriyeti kendisi karar verir, hiç kimsenin aklına ihtiyacı yok.”“EYLEM ÇAĞRISI YAPAN HDP DÖNÜP KENDİSİNE BAKSIN”Çalık, HDP’nin açıklamalarına da değinerek şunları söyledi: “HDP’nin konuşan aktörleri özellikle kadın olarak orada konuşan arkadaşlarımızın çözüm sürecinin aleyhinde yapmış oldukları açıklamalar bizi çok rahatsız etmişti. Sayın başbakanımızın ‘Çözüm süreci devam etmeli ve kamu düzeni sağlanmalı’ cümlesinden sonra, ‘Çözüm süreci askıdan indirilsin’ diyen HDP, çözüm sürecini zaten devam ettirmek isteyen ve askıya almayan bir iktidarın var olduğunu bilmesi gerekir. Biz çözüm sürecini hiç askıya almadık, hiç dursun istemedik. Bunu durdurmak isteyenler, Cemil Bayık’ın açıklamaları, kimden akıl aldıkları, kimden fikir aldıkları, hangi uluslar arası güçlerden istifade ettikleri, nasıl destek aldıkları çok aşikar. Biz çözüm süreci devam etsin deyip, ortadaki bütün engelleri ortadan kaldırmaya çalışırken, diğer taraftan çözüm süreci ortadan kaldırılsın diye mücadele eden, her gün yeni bir eylem çağrısı yapan HDP’nin kendisine dönüp bakması lazım. Biz çözüm sürecini hiç askıya almadık ve yolumuza devam ediyoruz. Bunu devam ettirirken de kamu düzenini sağlamayı hiç ihmal etmeyeceğiz, sonuna kadar devam ettireceğiz.”“BÖLGEDEKİ STK’LAR ‘BİZ GEREKİRSE KEFEN GİYERİZ’ DEDİLER”Şırnak, Batman ve Siirt’te yapılan toplantılar hakkında bilgi veren Çalık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni Türkiye’de sivil toplum buluşmaları adı altında, Yeni Türkiye’nin konuşan Türkiye olduğunu insanlarımıza hissettirmek istiyoruz. Bunun içinde 81 ilde sivil toplum buluşmaları başlatıldı. Bunu da ilk Şırnak’ta yaptık, sonra Batman ve Siirt’te yaptık. Sayın başbakanımızın talimatı ile Güneydoğu illerimizde bu toplantıların ilkini başlattık. Şırnak, Batman ve Siirt’te yaklaşık 180 sivil toplum örgütü ile bir araya geldik. Orada aldığımız kanaatler bizim için çok önemliydi. İzlenimim, herkesin söylediği ortak cümle, çözüm sürecinin kesinlikle devam etmesiydi. Sivil toplum örgütleri çözüm süreci için, ‘Biz gerekirse kefen giyeriz’ dediler. Evlatlarının artık ölmesini istemeyen, Türkiye’nin kan gölüne dönmesini istemeyen, gerçekten bu vatanı, bu milleti seven insan ve sivil toplum örgütlerinin orada da var olduğunu gördük. Bunun için ‘Kendimiz ölmemiz gerekiyorsa biz ölmeye hazırız, ama evlatlar ölmesin’ diyen bir sivil irade vardı. İşte biz bu sivil irade ile siyasi iradeyi orada buluşturarak, orada hazırladığımız tüm raporlarımızı da sayın başbakanımıza ilettik.”“BÖLGEDEKİ STK’LAR KAOS ORTAMINI ÇIKARANLARIN FARKINDA”Çalık, bölge halkının Kobani ’Ayn el Arap’ olaylarını nasıl gördüğü ile ilgili bir soruya şöyle karşılık verdi: “Kobani’deki Kürt kardeşlerimizin Türkiye’ye kabul edilişi esnasında herkes şunun farkında, ‘Türkiye Cumhuriyeti, Hükümeti, Kobani’de yaşayan Kürt kardeşlerimize kapılarını açtı’ diyorlar. Ama orada oluşturulmak istenilen başka bir algı daha vardı, ‘Kobani’ye Türkiye sahip çıkmıyor’ diye bir algı oluşturulmak isteniyor ve bu algı üzerine de 6-7 Ekim olayları Kobani bahane edilerek, çözüm sürecine darbe vurulmak istendiği çok net söyleniyordu. Biz insanlarımıza şunu söyledik; Kobani’den Türkiye’ye geçiş yapmak isteyen yaklaşık 150 bin Kürt insanımızı biz kapıda karşıladık, hükümet olarak karşıladık. Kobani bahane edilerek Türkiye’yi bir kaos ortamına sürüklemek istediler."Bölgedeki sivil toplum örgütlerinin hepsinin bunun farkında olduğunu anlatan Çalık, sözlerini şöyle tamamladı: "Sivil toplum kuruluşları ‘çözüm süreci devam etsin, biz gerekirse kefen giyeriz’ diyorlar. Uluslararası güçler, çözüm süreci için, ‘Siz Türkiye olarak bunu tek başına nasıl çözerseniz, bizim desteğimiz, bizim oradaki karışıklığımız, bizim mikserimiz olmadan çözemezsiniz’ diyorlar. Çözüm süreci sayın başbakanımızın tabiri ve tarifi ile hem yerli, hem milli ve hem de yerel aktörleri kapsayan bir süreçtir. Türkiye olarak çözüm sürecini biz başlattık, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi ile başlattık süreci devam ettirirken de, yerel aktörlerle görüşerek yaptık. ‘Bunu siz tek başınıza yapamazsınız, Türkiye’nin gelişmesindeki en önemli engel bu sorun. Eğer siz bunu da kaldırırsanız, Türkiye’nin önünü hiç kimse kesemez’ diyorlar. O yüzden çözüm sürecini engelleme adına çok ciddi manada Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlerin daha önce Gezi olaylarını yaptığını, 17 Aralık, 25 Aralık darbelere kalkıştığını biliyoruz. Bunları başaramayanlar bu defa baktılar ki, askeri darbe yok, yargı darbesi yok, paralel darbe yok, darbeler olmayınca, Türkiye’nin önündeki engellerin tek tek domino taşları gibi yıkıldığını görünce yapılacak en önemli şeyin çözüm sürecini ortadan kaldırmak istediler. Hem sayın Cumhurbaşkanımız ve hem de sayın başbakanımız çözüm sürecine sahip çıkarak, kimsenin buna engel olamayacağını dile getirdiler.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz