Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Nevruz Bayramı’yla ilgili açıklamalarda bulundu.Bu seneki Nevruz’un daha önemli ve anlamlı geçeceğini belirten İçten, ülkemizin bu seneki Nevruz’u çözüm sürecinin dinginliğinde, gönül rahatlığında, barış, sevgi ve kardeşlikle karşıladığını söyledi. İçten, "Bayramlar barışın, sevginin, birlik ve beraberliğin yol taşlarıdır ve insanlar bu taşları döşeyerek yolların en güzeli olan kardeşliğe ulaşabilirler. Binlerce yıldır bu kadim topraklarda, kültürlerimiz geleneklere, renklerimiz birlikteliğe ve seslerimiz ise kanımıza canımıza karıştı. Kimse kimsenin aslına, inancına, etnik kökenine bakmadı. Bu topraklarda insanlık, komşuluk oldu. Kız aldık verdik, aynı damardan akan kan olduk. Akraba olduk, kardeş olduk. Şimdi AK Parti’nin ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde bir kardeşlik ikliminin en serin, en güzel rüzgarında kutluyoruz bayramımızı. Yıllardır çekilen onca acıdan sonra barış ve kardeşliğin tüm engellemelere, tüm acılara rağmen filiz verdiği bir dönemde kutluyoruz bu anlamlı bayramı. Bundan dolayı bu yılki Nevruz bence ülkemizdeki en önemli Nevruz’lardan biridir. Bayramlar halkların kültüründe birliği, barışı ve mutluluğu ifade eden günlerdir. Yaşanmış acıların geride bırakıldığı, insanların kucaklaştığı, küskünlerin barıştığı, geleceğe ilişkin umutların tazelendiği en güzel günlerdir bayramlar. Ortadoğu halklarının bayramı olan ve her 21 Mart’ta kutlanan Nevruz da böylesi bir bayramdır" dedi.Nevruz Bayramı’nın tarihine değinen İçten, "Günümüzden 4000 yıl önce Gutiler tarafından ‘Yeni Gün’ anlamına gelen Zagmuk bayram kutlamaları daha sonra Hurri, Kassit, Mitani, Urartu ve Medler zamanında da sürdürülmüştür. Tarihsel köklerini işte bu kutlamalardan alan Nevroz M.Ö. 612 tarihinde zalim Dehak’ın zulmüne balyozuyla son veren demirci Kawa’nın önderliğinde başlayan isyanın simgesi olmuştur. O günden beri de sadece Ortadoğu haklarının değil, zulme başkaldıran tüm halkların bayramıdır. Bugünün Dehaklar’ının zulüm ve zorbalığına rağmen barış içinde eşit, özgür ve demokratik bir dünya ve ülkede kardeşçe yaşamak hayal değildir. Binlerce yıllık köklü tarihi ve kültürel değerleriyle Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında yaşayan bütün halklar için barış ve kardeşlik tutumunda ısrar edilmesi, bu ülke topraklarında yaşayan insanlara verilebilecek en büyük hediye olacaktır. Hatırlarsanız Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan 2005 yılında Diyarbakır’da "Kürt sorunu bu ülkenin Başbakanı olarak herkesten önce benim sorunum" dedi ve çözüm formülünü; ‘Sorunu daha çok demokrasi, daha çok vatandaşlık hukuku, daha çok refahla çözeceğiz’ diyerek çözüm sürecinin ilk adımlarını attı. Başbakanımızın bu söyleminin ardından Şemdinli'de Umut Kitapevi bombalandı. Sonra gerilim tırmandı. Nevruz kutlamalarına kan bulaştı" diye konuştu."BAŞBAKANIMIZ 2005 YILINDAN BU YANA KİMSENİN DÜŞÜNMEYE DAHİ CESARET EDEMEDİĞİ DEVRİMLERLE İMKANSIZI GERÇEKLEŞTİRDİ”Önceki yıllarda yapılan Nevruz kutlamalarından örnek veren İçten, 2008 yılındaki Nevruz Bayramı’nda, Diyarbakır'da 4 ölü ve yüzlerce yaralının olduğunu, kent üzerinde alçaktan uçuş yapan F-16 savaş uçaklarının hala unutulmadığını ifade etti. İçten, "Tarih 1 Haziran 2011’de Başbakanımız yine Diyarbakır'a gitti. 2005'teki konuşmasının arkasında olduğunu söyledi ve ‘Sevgili kardeşlerim sizin sorununuz, sıkıntınız, acınız maalesef birilerinin geçim kaynağı haline gelmiş. Ama biz bunu bitireceğiz’ dedi. 2005 yılından bu yana kimsenin adım atamadığı, düşünmeye dahi cesaret edemediği devrimlerle imkansız denileni gerçekleştirdi. Bunun en güzel kanıtı ise 2013 yılında Diyarbakır’daki buluşma ve kucaklaşmadır. Şimdi Mart 2014’teyiz. Tünelin ucunda ışığın hiç görünmediği kadar net göründüğü, barış çiçeklerinin, sevginin, kardeşliğin ve birlik-beraberliğin tomurcuk verdiği bir çözüm sürecindeyiz. Hem Başbakanımız, hem de çözüm sürecine gönülden inanmış ve sonuna kadar destekleyen bizler, acıların ötelendiği, cenazelerin gelmediği, anaların yüreklerinin yanmadığı bir dönemdeyiz ve bunun değerinin bilincinde, sorumluluğumuzun farkında olarak el ele, gönül gönüle ve inanarak yürüyoruz bu kardeşlik ikliminde" şeklinde konuştu."BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÇÖZÜM SÜRECİNİ BAŞLATARAK ÖLÜMLERİN ÖNÜNE GEÇMİŞTİR"Başbakanı M.Ö. 612 yılında ki zulümlere son veren demirci Kawa’ya benzeten İçten, "Kawa nasıl zalim Dehak’ın elinden gençleri kurtararak ölümlerine engel olmuşsa, Başbakanımız da çözüm sürecini başlatarak savaş baronlarının elinden Türk ve Kürt gençlerini kurtararak bir yıldır ölümlerin önüne geçmiştir. Çözüm süreci, Kawa’nın zalim Dehak’a karşı başlattığı isyanın Nevruz’la taçlanması gibi Ortadoğu'nun yeni bir Nevruz’u olacaktır. Başbakanımız, özgürlük mücadelesi veren modern bir Kawa’dır. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan, zalim ve hala günümüzde yaşayan Dehak’lara karşı mücadele vermektedir. Bu Dehaklar, kafatasçı ırkçılardır. Şehirleri, sokakları savaş alanına çevirenler, çözüm sürecine karşı olanlardır. Mısır’da, Suriye’de Myanmar’da, Arakan’da masum, sivil insanları katledenlerdir. Bu Dehaklar, Pensilvanya’da oturup Siyonistlerin emriyle Türkiye’de Haşhaşilik yapanlardır. Bu Dehak'lar Türk ve Kürt ırkçılığı yapanlardır. Ama kimsenin şüphesi olmasın ki Yeni Türkiye’de Dehak’lara yer yok. Yeni kuracağımız medeniyette Dehak'lar olmayacak. Çünkü biz Kawa gibi Dehak'lara karşı mücadele veren tek siyasi partiyiz. Biz yani AK Parti Türkiye’nin barışıdır, huzurudur, kardeşliğin, sevginin, birlik ve beraberliğin teminatıdır. O yüzden diyorum ki, Nevruz Süryani’dir, Türk’tür, Kürt’tür, Arap’tır. Nevruz, renk cümbüşüdür, barıştır. Nevruz, sevgidir, kardeşliktir, birlikteliktir. Nevruz, hepimizindir. Nevruz'unuz kutlu olsun" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz