Ak Parti'li Kılıç: Türk milleti eziyet edenin peşinde olsa CHP iktidar olurdu

AK Parti Samsun Milletvekili Suat Kılıç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'ye oy verenlere ''Stockholm Sendromu'' benzetmesi yapmasına tepki gösterdi. Kılıç, ''Eğer Türk milleti eziyet edenin peşinde olsaydı, CHP’nin kesintisiz iktidarda kalması gerekirdi.'' dedi. Kılıç, milletvekillikleri tehlikede olan KCK ve Ergenekon tutukluları hakkında ise ''Meclis'e girecek vekillere karar verme yetkisi kesinlikle AK Parti’nin değildir.” diye konuştu.
Tv8’de Erkan Tan’ın sunduğu televizyon programına konuk olan AK Parti Samsun Milletvekili Suat Kılıç, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'ye oy verenleri ''Stockholm Sendromu''na tutulmuşlar olarak değerlendirmesine tepki gösteren Kılıç, ''Millet eziyet edenin peşinde olsaydı, iktidar CHP olurdu.” diye konuştu.

''TÜRK MİLLETİ EZİYET EDENİN PEŞİNDE OLSAYDI, CHP’NİN KESİNTİSİZ İKTİDARDA KALMASI GEREKİRDİ''
Kılıç, son günlerde çok tartışılan Stockholm Sendromu ile ilgili, “Kemal Bey kendisine eziyet çektirene oy verdiği tespiti yapmış. AK Parti millete eziyet etti, millet 3. defa buna rağmen 'evet' dedi demek istiyorlar. Eğer Türk milleti eziyet edenin peşinde olsaydı, CHP’nin kesintisiz iktidarda kalması gerekirdi. Cumhuriyet tarihini değerlendirirsek halk üzerinde en yüksek baskıyı kuran parti CHP’dir. Evlerden, camilerden Kuran-ı Kerim toplatılması, minarelerden ezanların susturulması, bunların arkasında CHP var. Konuşulduğu gibi bir durum olsaydı, CHP’nin halen iktidarda olması gerekirdi.” açıklamalarında bulundu.

“İNTİBAK BEKLEYENLER, CHP’YE OY VERMEDİ”
Suat Kılıç, intibak yasası ile ilgili şunları söyledi: ''CHP’nin de vaatleri vardı ama bunu bekleyenler de CHP’ye oy vermediler. Hoş ama boş vaatlerin karşılanamayacağını gördüler. Popülizmin zirve yaptığı seçim beyanlarıyla vatandaşı yanlış yönlendirdiler. Vatandaş yalanlara itibar etmiyor. İntibak yasası ile ilgili çalışmaların başlatılması talimatı verildi. Henüz siyasal anlamda Ankara tam çalışmaları başlatabilmiş olmadığından tam mesailerin başlamasıyla bu konuların hepsi masaya yatırılacak.”

“MEDYANIN DEV AYNASINDA KENDİNİ ÇOK BÜYÜK ZANNEDEN KILIÇDAROĞLU’NUN SONUÇLARI GÖRÜP ŞAŞIRMASI KAÇINILMAZDIR”
CHP liderinin medya haberlerine kandığını söyleyen Kılıç, kendini medyanın dev aynasında gören Kılıçdaroğlu'nun sonuçlara şaşırmasını normal bulduğunu belirtti.
CHP’nin, mazotun 1,5 TL olacağına yönelik vaatleri karşısında çiftçinin büyük bir haksızlık içinde kaldığını belirten Kılıç, “Tarımsal kesimin elektrik borçlarını 3 kez faizlerden arındırarak yapılandıran biziz. Köylüye mazot, gübre desteğini ilk defa veren biziz. Çok iş bilmedikleri, ortaya çıkan tablodan belli. Vatandaş bunlara inanmadı. En son 'mazotu 1 liraya indireceğim' diyen Cem Uzan’ın nerede olduğunu da vatandaş merak ediyor. Bu kadar medya desteğine rağmen de Sayın Kılıçdaroğlu’na kimse inanmadı. Medyanın dev aynasında kendini gördüğü zaman çok büyük zanneden parti başkanının seçim sonucundan şaşkınlık yaşaması kaçınılmazdır.” diye konuştu.

''MECLİS'E GİRECEK VEKİLLERE KARAR VERME YETKİSİ KESİNLİKLE AK PARTİ’NİN DEĞİLDİR”
Hatip Dicle'nin vekilliğinin düşürülmesi konusunda ise Kılıç, ''Meclis'e girecek vekillere karar verme yetkisi kesinlikle AK Parti’nin değildir.” diye konuştu.
Kılıç, AK Parti’nin BDP’yi gündem yapıp, onlarla mücadele etme gibi bir çerçevesi olmadığını belirtti. Terörle mücadele etmeye devam edeceklerini söyleyen Kılıç, “BDP’liler bununla ilgili destek verirse canımıza minnet. Yeter ki Meclis’e gelme nedenleri sorunların çözümüne katkı sağlamak olsun. Bunun yerine kavga etmeye geliyorlarsa kendilerine oy verenler de en kısa sürede pişmanlıklarını ortaya koyacaklardır. Kimin milletvekili adayı olabileceğine, hangilerinin TBMM’ye kayıt yaptıracağına karar verme yetkisi kesinlikle AK Parti Hükümeti'nin elinde olan bir konu değildir. Yargıya hükmetmemiz gibi bir durum söz konusu değil. Ama gönül arzu eder ki yargının kuralları ve kararları vicdanların beklentileriyle örtüşebilsin. Bizim bu süreçte YSK’ya kararlar üzerinde tesirde bulunmaya ne hakkımız ne de yetkimiz vardır.” şeklinde konuştu.