AK Partili Kılıç'tan CHP'li Öymen'e cevap
SAMSUN (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili avukat Suat Kılıç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın balo düzenleyemeyeceğini ve bir kadını dansa kaldıramayacağını, bundan dolayı da iktidarın çağdaşlığa kapalı olduğunu söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'i eleştirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı eski büyükelçi Onur Öymen'in 40 yılı aşkın diplomatik deneyimle CHP'nin dış politika sözcüsü olduğunu belirten
Suat Kılıç, bu anlayışın diplomatik misyonu dans ve balodan ibaret sanmasına üzüldüğünü kaydetti. Gümrük Birliği görüşmeleri sürdürülürken Onur Öymen'in dönemin başbakanı Tansu Çiller'in sağ kolu olduğunu söyleyen Kılıç, "Zamanın başbakanıyla birlikte Gümrük Birliği'nin mimarı Öymen, bu anlaşmaya imza attıktan sonra AK Parti'nin AB politikalarını eleştiriyorsa söyleyecek çok sözümüz olur. Öymen, 'Siz Erdoğan'ın bir tek balo düzenleyebileceğini, oraya gelen bir kadını dansa kaldırabileceğini düşünebiliyor musunuz? Bu kadar çağdaşlığa kapalı bir iktidar ilerici olabilir mi?' diye soruyor. Demek ki CHP için çağdaşlaşma ve batılılaşma, devrimlerle, ilkelerle, inkılaplarla ilgili bir süreç değil. CHP'ye göre, bir balo tertip etmek ve teşrif eden kadınlarla pisti karşıya geçmek ilerici olmak için yeterli" dedi.
Bu kafanın senelerce diplomatik misyonu danstan, balodan ibaret sandığını, ilericiliği dar kalıplara hapsettiğini, büyükelçilerin, konsoloslukların kapısını geçmişte ve bugün belli yerlerde halka kapalı tuttuğunu ve Avrupa başkentlerinde 'Türkevi' kokteyllerinde Türk görmekten rahatsız olduğunu savunan Kılıç, "Bu anlayışa göre, Başbakan Erdoğan AB süreci için risk almak yerine resmi konutunda birkaç balo düzenlemiş olsa ilericilik trenini kaçırmış olmayacaktı. CHP'yi halktan koparan işte bu anlayıştır. CHP'ye oy veren kesimler bu sözlerin sahibinden çok daha fazla halktır. Halkın gündeminde ise halktan kopuk bu siyaset anlayışının değerlendirmeleriyle örtüşen bir balo-dans kriteri bulunmamaktadır. Kafası karışık ve sinirleri bozuk bu anlayış, sadece kendine zarar vermekle kalmıyor, muhalefet boşluğuna yol açıyor.
Muhalefette iken muhalefet koltuğunu dolduramayan bu anlayışın iktidar namzedi olabilmesi mümkün değildir. Bu siyaset anlayışı Cumhuriyet'e dair değerlerin açığına düştüğü gibi, halktan kopuk ve ardına sığındığı Atatürk'e de uzaktır. Bu anlayışın batılılaşma ve çağdaşlaşma algısı simgelere indirgenmiştir. 'Başbakan dans ediyorsa çağdaştır, değilse değildir. Başkentte her vesileyle bir balo düzenleniyorsa memleket batılılaşmış, değilse geri kalmıştır'. Bu anlayışın kokteyl, resepsiyon, balo ve danstan öte bir çağdaşlaşma ve kalkınma perspektifi yoktur. Onun için muhalefette iken bile küçülüp durmaktadır. Bu nedenledir ki bu anlayış muhalefet, AK Parti iktidardır. CHP'nin ana muhalefetteki başarısızlığı yaygın kanaatin aksine siyasi iktidar için bir şans değil, şanssızlıktır. Eğriye 'eğri', doğruya 'doğru' diyebilen, hareket noktası raks değil halk olan bir muhalefete muhtacız" diye konuştu.
