AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, çok başlı yönetimin Türk toplumuna uygun olmadığını ve tek başlı yönetimle tarihte büyük zaferleri kazanıldığını söyledi.Ensar Vakfı Selendi Şubesi tarafından organize edilen başkanlık sistemi ve yeni anayasa seminerine konuşmacı olarak katıldı. Manisa’nın Selendi ilçesinde İlçe Müftülük Sitesi Toplantı Salonunda Ensar Vakfı tarafından düzenlenen seminere Selendi Kaymakamı Hakan Güner, AK Parti İlçe Başkanı Muharrem Sezer, İlçe Müftüsü Ramazan Arba, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Tokkaş, Kula İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ethem Dağlı, Kula Eğitim Bir-Sen Başkanı Adem Sümen ile Yönetim kurulu üyeleri, Selendi AK Parti Kadın Kolları Başkanı Seher Yiğit ve Yönetimi, AK Parti Selendi Gençlik Kolları Başkanı Barış Karagöz ve Yönetimi, Selendi Ensar Vakfı Başkanı Hasan Şükrü Aksoy ile Yönetimi ve vatandaşlar katıldı.Seminerin açılış konuşmasını yapan Ensar Vakfı Selendi İlçe Başkanı Hasan Şükrü Aksoy, "Vakfımız kuruluşundan bugüne kadar Türkiye’deki din eğitimi ve öğretimi hizmetlerinin daha uygun şartlarda ve daha nitelikli bir şekilde yapılabilmesi için araştırma, eğitim ve yayın çalışmaları yapmaktadır. Bu amaçla Ensar Vakfı yapılanma içerisinde, Değerler Eğitimi Merkezi, İstanbul Tasarım Merkezi, Ensar Yayın Grubu, Ensar Enstitüsü, Ensar Şubeleri, Ensar Eğitim Kurumları ve Ensar Yükseköğrenim Yurtları’na yer vermiştir. Sayılan her bir kurum kendi çalışma alanı ve disiplini içerisinde vakfın temel ekseninde hizmetlerini organize etmektedir" dedi.ÇOK BAŞLI YÖNETİM BİZE UYGUN DEĞİLEnsar Vakfı Selendi Şube Başkanı Hasan Şükrü Aksoy’un ardından söz alan Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemini anlatan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, çok başlı yönetimin Türk toplumuna uygun olmadığını ve tek başlı yönetimle tarihte büyük zaferler kazanıldığını dile getirdi. Külünk, "Başkanlık sisteminde ise yasama ve yürütme birbirinden kesin hatlarla ayrılır. Başkan ayrı seçilir. Yasama ayrı seçilir. Çok başlı yönetim Türk toplumuna uygun değildir. Biz tek başlı yönetimle tarihte büyük zaferleri kazanmış bir milletiz. Siyasal sistemin tek başlılığa dönüşmesi elzemdir. Bunu da ancak Recep Tayyip Erdoğan karakterinde, toplumun güvendiği bir liderle başarabiliriz. Sayın Erdoğan bizim stratejik gücümüzdür. Bizim çizgimiz, insan; iman; İslam; millet; ülke; devlet ve insanlık merkezlidir. Bu çizgide herkesin barış içinde yaşayacağı insan yetiştirme çabasına her yerde ihtiyaç var. Bu anlamda her ferdin üzerine düşen sorumluğunu yerine getirmesi lazım. Türkiye’nin bu sitemle 2023 hedeflerine yürüyebilmesi mümkün değil. Sistem tıkandı. Hedefimiz küresel güç olacak bir Türkiye’dir. Siyasi, iktisadi ve askeri anlamda yeryüzünün en güçlü ülkelerinden biri olma mücadelesidir. Bu anayasa milletle ait değildir. Milletin beklentilerini karşılayan bir anayasa değildir, Başkanlık sistemi geldiğinde Türkiye’de siyasi partiler mevcudiyetlerini devam ettirecek. Çünkü başkanlık sitemi demokratik sistemin kendisidir. Sistemin meşruiyetinin bulduğu yer sandıktır. Meşruiyet sandık üzerinden sağlanıyorsa, sandığın vazgeçilmezi de siyasi partilerdir. Başkanlık sisteminde de meşruiyet siyasi partilerin programları üzerinden toplumsal zeminde buldukları karşılığın sandığa yansımasıyla ortaya çıkacaktır. Partiler demokrasinin vazgeçilmezidir" şeklinde konuştu.BU MİLLETİN TARİHİNDE DİKTATÖR YOKTURKülünk, diktatörlük tartışmasının arkasındaki asıl sebebin sistem değişiminin kilitlenmek istenmesi olduğunu anlatarak şunları söyledi:"Halkın kararlılığını enterne etmek istiyorlar. Demokrasilerde meşruiyet sandık üzerinden sağlanır. Sandıktan meşruiyetini kazanmayan kimse iktidar olamaz. Sandıkla gelen sandıkla gider. Bu milletin tarihinde diktatör yoktur, Anayasa bir toplumsal sözleşmedir. Bu sözleşme üzerinden millet devlete istikamet belirler. Millet devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini ifade eder. Bir başka organ bu yetkinin kullanımı üzerinde vesayet inşa edemez. Bu ülkede Danıştay meclisin iradesini dışlayarak içtihat yaptı. Bütün bunları da anayasal meşruiyet ve hukukun üstünlüğü kavramlarının arkasına saklanarak yaptı. Bize göre, egemenlik millete aittir. Milletin egemenliğinin üzerinde hiçbir organ vesayet hakkına sahip değildir. Başkanlık sisteminde, başkanı denetleyen organ parlamentodur. Başkan da parlamentoya karşı güçtür. Çünkü ikisinin de ortak hesap verdiği halktır. Başkanlık sisteminde fren mekanizması vardır. Başkan parlamentodan geçen kanunları uygulamak zorundadır. Başkanı da denetleyen bir yasama organı vardır".Külünk konuşmasını şöyle tamamladı:"Bugün Selendi’deyiz, yarın Ankara’dayız, daha sonra Manisa’dayız. Biz bu işin gönüllüsüyüz. Yılmıyoruz, yorulmuyoruz, hızımızı kesmeyeceğiz. Ayın 22’si çok önemli. Dokunulmazlıkların kaldırılmasının oylaması yapılacak. Ondan sonra çok şeyler değişecek. Bu anayasa değişmeli. Başkanlık sistemi olmalı olması için çalışacağız. 367 olmasa bu işi halkımız karar verecek."Seminer soru cevap bölümüyle tamamlanırken, Ensar Vakfı Selendi Şube Başkanı Hasan Şükrü Aksoy AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk’e seminere verdiği destekten dolayı plaket takdim etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz