YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

AK Partili Kurtulmuş, Van'da basın toplantısında konuştu: (2)

"Alnınızı gere gere neden söylemiyorsunuz biz CHP olarak HDP ile açık ittifak içindeyiz. Şu konuları oturup konuşuyoruz. Bunu diyemedikleri için adres göstermeler ve dar alanda paslaşmalarla ittifakı mümkün olduğunca gizli tutmak ama iş birliğinin de bir şekilde ortadan kalkmaması için onu açık bir şekilde sürdürmek taraftarılar" - "Biz başından beri söylüyoruz ana dili ana sütü kadar helaldir. Resmi dil Türkçe olmak kaydıyla herkes kendi ana dili üzerinden işini görebilir. Bu kadar önemli bir meseleyi dil üzerinden bölücülük haline getiren örgüt ve örgütün siyasi uzantılarıdır. Bizim dillerimizin farklı olması Türkiye'nin zenginliğiyken maalesef PKK ve HDP bu dillerin farklılıklarını birleştirme ve bütünleştirme zenginlik aracı değil, bölme parçalama ve dağıtma aracı olarak kullanmışlardır" - "Bu bölge üzerinde emeli olan emperyalist güçlerin, vekalet savaşlarında kullandıkları taşeron örgütlerin hiçbirinin niyeti bölge halklarının lehine olacak bir geleceği hazırlamak değildir. Daha fazla bölmeyi, dağıtmayı temin etmektir" - "(Merkez Bankasının faiz indirimi) Buradan hem de ekonomiyle ilgilenenlere hem siyasetle ekonomiyi karıştırarak konuşanlara şunu tavsiye ederim. Merkez Bankasını teknik, Türkiye ekonomisi üzerinde söz söyleyen kuruluşlardan birisi olarak görmek ve siyasi bir kurum gibi değerlendirmekten vazgeçmek gerekir"

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Alnınızı gere gere neden söylemiyorsunuz biz CHP olarak HDP ile açık ittifak içindeyiz. Şu konuları oturup konuşuyoruz. Bunu diyemedikleri için adres göstermeler ve dar alanda paslaşmalarla ittifakı mümkün olduğunca gizli tutmak ama iş birliğinin de bir şekilde ortadan kalkmaması için onu açık bir şekilde sürdürmek taraftarılar." dedi.

Kurtulmuş, ülkenin yeniden güçlü Türkiye istikametinde kuvvetli yürüyüşünü sürdürebilmesinin temel amaçları arasında yer aldığını, bunun en başında gelen hususlardan birinin de istikrar ve güvenin sağlanması olduğunu vurguladı.

Son yıllarda hem şehirlerde hem kırsal alanda hem de ülke sınırları dışında terör örgütlerine karşı yapılan mücadeleyle ülkenin her noktasının güvenli hale geldiğini vurgulayan Kurtulmuş, istikrar ve güvenin iki temel unsurları olduğunu aktardı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) şartları nedeniyle Türkiye'nin diğer ülkeler gibi zor bir süreçten geçtiğini, ekonomi alanında ciddi anlamda tezgahı dağıttırmamak için gayret sarf ettiklerini dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Fabrikaların, üretim yerlerinin kendi güçlerini devam ettirmesi ana hedefimizdi. Alım gücü zayıf olan kesimlerin bu süreçten en az şekilde etkilenecekleri desteklerin verilmesiyle bu anlamda 750 milyar lira destekler verildi. Türkiye, alınan önlemler sonucu 2021 yılı büyümesini yüzde 10 civarında tamamlayacak bir ülkedir. Türkiye, zorluklara rağmen ekonomisi daralmadan mücadele edebilen bir ülkedir. Alım gücü düşük olan kitlelerin alım gücünün artırılmasına yönelik çabayı ortaya koyacağız. Milletimizin ne yaşadığını biliyoruz. Sorunların farkındayız. Son dönemde karşı karşıya kaldığımız hayat pahalılığının farkındayız. Bu sorunu çözecek olan AK Parti iktidarıdır, Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetimidir. Ekonominin büyümesi eninde sonunda vatandaşımızın günlük hayatına olumlu yansıyacaktır."

- "İnsanların ana dilleri yokmuş gibi davranıldı"

Kurtulmuş, bir gazetecinin "CHP'nin Kürt Sorunu'na ilişkin açıklamaları ve KHK'lılarla görüşmesi"ne ilişkin sorusuna verdiği yanıtta, Kürt vatandaşların yaşadığı sorunların çözümü noktasında iradeyi ortaya koyan ve Türkiye'nin birikmiş sorunlarının büyük bölümünü çözen partinin AK Parti olduğunu belirtti.

Anadilleri Kürtçe olanların devlet dairelerinde kendi dilleriyle konuşmalarının yasak olduğu dönemin çok uzak olmadığını anımsatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Mahkemelerde 'sanık bilinmeyen bir dille konuştu' diye insanların ana dilleri yokmuş gibi davranıldı. Bunları ortadan kaldıran AK Parti hükümetleridir. Ret, inkar asimilasyon sorunlarını bütünüyle ortadan kaldırarak, bu sorunun samimi ama birlik beraberlik içinde çözülmesi için gayret gösteren AK Parti'dir, Tayyip Erdoğan'dır. Vatandaşlarımızın kendi ana dilleriyle programları izleyebilmesini sağlayan da AK Parti'dir. Biz başından beri söylüyoruz ana dili ana sütü kadar helaldir. Resmi dil Türkçe olmak kaydıyla herkes kendi ana dili üzerinden işini görebilir. Bu kadar önemli bir meseleyi dil üzerinden bölücülük haline getiren örgüt ve örgütün siyasi uzantılarıdır. Bizim dillerimizin farklı olması Türkiye'nin zenginliğiyken maalesef PKK ve HDP bu dillerin farklılıklarını birleştirme ve bütünleştirme zenginlik aracı değil, bölme parçalama ve dağıtma aracı olarak kullanmışlardır. Bunların farkında olarak siyaset yaptık ve anadilin önündeki engelleri kaldırdık."

- "Biz birliğin, beraberliğin, kardeşliğin peşinden koşacağız"

Bugün bile terör örgütünün bu kadar kazanıma rağmen hiçbir şey yokmuş gibi davranmasının, anadilin özgürleşmesi niyetini değil anadil üzerinden siyaset yapıp bölme, parçalama niyetini ortaya koyan tavırlar olduğuna işaret eden Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bizim en büyük avantajlarımızdan biri bölgede oynanan oyunu biliyoruz. Terör örgütlerine destek verenler bu örgütlerin elemanlarını çok sevdikleri, bölgede yaşayan Kürt, Arap kardeşlerimizi çok sevdikleri için destek vermiyor. Bu örgütlere destek verenler bu coğrafyanın daha fazla dağılması, karışması, parçalanması ve birbirleriyle sürekli çatışmasını temin etmek için destek veriyorlar. Biz birliğin, beraberliğin, kardeşliğin peşinden koşacağız. Vatandaşlarımızın günlük hayatını kolaylaştırmak ve imkanlardan özgürce ve eşit yararlanmalarını temin etmek için canla başla gayret ediyoruz ama bunu yaparken terör örgütünün amacı bu bölge halkının refahını yükselmek, bu bölge halkının eğitim kalitesini yükseltmek asla olmadı. Bu bölge üzerinde emeli olan emperyalist güçlerin, vekalet savaşlarında kullandıkları taşeron örgütlerin hiçbirinin niyeti bölge halklarının lehine olacak bir geleceği hazırlamak değildir. Daha fazla bölmeyi, dağıtmayı temin etmektir. Bizim amacımız herkesi insanların kardeşliği, eşitliği prensibi etrafında toplamaktır."

"Karşı taraftaki ittifakın temel zorluğu, HDP ile olan ittifakları gizli, işbirlikleri açıktır. Çok zor bir iş Allah kolaylık versin." diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Orada örgüt başka bir şey diyor, 'Müzakere masasında siz de oturun.' diyor. Öteki de 'Çözüm yeri orasıdır' diyor. Alnınızı gere gere neden söylemiyorsunuz biz CHP olarak HDP ile açık ittifak içindeyiz. Şu konuları oturup konuşuyoruz. Bunu diyemedikleri için adres göstermeler ve dar alanda paslaşmalarla ittifakı mümkün olduğunca gizli tutmak ama iş birliğinin de bir şekilde ortadan kalkmaması için onu açık bir şekilde sürdürmek taraftarılar. PKK ya da bazı terör örgütleriyle yakınlaşma şeyi görünüyorsa bunun üzerinden de FETÖ'cü kitleye karşı bir yakınlaşma telaşının olduğu seziliyor. Türkiye KHK'ları durduk yere yapmadı. Bunların KHK ile ayrılanların tamamı Türkiye'yi yıkmak, demokrasiyi ortadan kaldırmak, meşru hükümeti tasfiye etmek için düğmeye basan darbeci çeteyle irtibatlı ve iltisaklı görüldükleri için bunlar KHK ile ayrıldılar."

İhraç edilenler arasında yaptıkları başvuru sonucu binlerce kişinin görevine döndüğünü belirten Kurtulmuş, bunun üzerinden FETÖ ile irtibatlı bir kitleye dokunmak, onların oylarını almak için düzenlenen toplantıları anlamanın mümkün olmadığını dile getirdi.

Türkiye'de hiçbir darbenin dışarıdan habersiz yapılmadığını, buna 15 Temmuz'un da dahil olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Darbeyi dışarıdan cesaretlendirenler, bunun siyasi zeminini hazırlayanlar hem de onlarla işbirliği yapanlar en büyük cevabı 15 Temmuz'da halktan aldı. Ben artık kimsenin, aklından ne geçerse geçsin, Türkiye'de darbe yapmak için teşebbüste bulunacaklarına asla ve asla ihtimal vermiyorum. Milletin direncini gördükleri için. Türkiye'de 15 Temmuz tarihi, darbelerin son tarihidir. Millet, 15 Temmuz'daki direnişle darbelerin hükmü geçmiştir damgasını vurmuştur." dedi.

- Merkez Bankasının faiz indirimi

Kurtulmuş, bir gazetecinin "Merkez Bankasının faiz indirimi"ne ilişkin sorusuna da, "Merkez Bankası, Türkiye'de enflasyon ve hayat pahalılığıyla mücadeleyi esas alan bir kamu kuruluşudur. Siyaset yapıcı bir kurum değildir. Siyaset dışı bir kurumdur. Türkiye ekonomisiyle ilgili olarak teknik konuları değerlendirerek karar alır. Geçmiş dönemlerde faizi artıran kararlar aldığı gibi son iki toplantısında da faizi azaltan kararlar almıştır. Merkez Bankası, elindeki enstrümanları en iyi bilen ve değerlendiren kuruluştur. Asla bu kararların arkasında siyasi bir yaklaşım yoktur. Eğer öyle olmuş olsaydı geçmişte hem de çok sık, çok yakın bir zamanda, çok yüksek puanda yapılan faiz artırımlarını da mı siyasi kararlar olarak göreceğiz? Merkez Bankası Türkiye'nin imkan, ekonomik imkan ve fırsatlarını biliyor. Bir taraftan da piyasa var. Merkez Bankası, bu imkanlarla piyasa arasında dengeleyici bir kuruluştur. Bunları yaparken halkın ve devletin menfaatlerini önceleyen bir kuruluştur. Kararlarını böyle görmek lazım. Kararlarını lehte ya da aleyhte eleştirenler, değerlendirenler olabilir. Buradan hem de ekonomiyle ilgilenenlere hem siyasetle ekonomiyi karıştırarak konuşanlara şunu tavsiye ederim. Merkez Bankasını teknik, Türkiye ekonomisi üzerinde söz söyleyen kuruluşlardan birisi olarak görmek ve siyasi bir kurum gibi değerlendirmekten vazgeçmek gerekir." yanıtını verdi.

Toplantıya, AK Parti Van milletvekilleri Osman Nuri Gülaçar, İrfan Kartal, Abdulahat Arvas, AK Parti Van İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu da katıldı.

(Bitti)

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler