Ak Partili Mallı’dan "400 Vekil" Tepkisi

AK Parti Ankara Milletvekili ve Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Mahmut Sami Mallı, "Örgütün sözcüsü gibi hareket edenlerin bu sınır bilmez hürriyetlerini yargıya tanışmanın zamanı gelmiştir. Basın özgürlüğüyle örtbas edilemeyecek boyuta ulaşan yayınları önce milletimizin vicdanına, sonra da yargıya havale edeceğiz" dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın "400 vekil" ifadesinin bazı medya kuruluşları tarafından çarpıtılmasının yankıları sürüyor. AK Parti Ankara Milletvekili ve Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Mahmut Sami Mallı, Hürriyet ve Zaman gazetelerinin toplumu kaosa sürüklemek için Cumhurbaşkanın sözlerini manipüle ettiklerini söyledi. Söz konusu gazeteleri toplumu ayrıştıran ve terör propagandası yaptıkları gerekçesiyle yargıya taşıyacaklarını açıklayan Mallı, "Örgütün sözcüsü gibi hareket edenlerin bu sınır bilmez hürriyetlerini yargıya taşımanın zamanı gelmiştir. Basın özgürlüğüyle örtbas edilemeyecek boyuta ulaşan yayınları önce milletimizin vicdanına, sonra da yargıya havale edeceğiz" dedi."TÜRKİYE’NİN ALEYHİNE YAYIN YAPIYORLAR"Artan terör olayları nedeniyle toplumun hassas bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Mallı, son gelişmelerin medyanın özenli bir dil kullanmasını zorunlu kıldığını vurguladı. Ancak bazı medya organlarının bu hassasiyeti göstermediğini ifade eden Mallı, "Kardeşçe kenetlenmemiz gereken bu hassa dönemde özellikle Doğan Medya ile paralel devlet yapılanmasının gazeteleri kamu yararını bir kenara bırakıp ülkemizin aleyhine yayınlar yaptıklarını görüyoruz. Bunun son örneği Cumhurbaşkanımızın ifadelerinin aleni bir şekilde çarpıtılmasıdır" diye konuştu.Medyanın "kamu yararı" gibi bir sorumluluğunun olduğunu hatırlatan Mallı, Hürriyet gazetesinin başını çektiği Doğan Medyası’nın ne yazık ki böyle bir sorumluluğun gereğini yapmadığını vurguladı. Mallı, şunları kaydetti:"Dağlıca’dan gelen acı haber ile yüreğimiz yangı yerine dönmüşken, Hürriyet ve Zaman gazetesi büyük bir ayıba daha imza attı. Cumhurbaşkanımızın sözlerini çarpıtmakta bir beis görmeyen bu kurumların Erdoğan düşmanlığı, vicdanlarını sağır ettiği gibi kulaklarında da ciddi bir hasara yol açmış. Zira sarf etmediği bir ifade üzerine toplumu geren, kaosu tetikleyen bir mücadeleye girmelerinin başka izahı olamaz. Bununla da yetinmeyen bu gazeteler, asker sivil denemeden insanlarımızı katleden PKK’ya terör örgütü dememek için muazzam bir imtina gösterdiklerini görüyoruz. Kanlı saldırıları eylem diyerek geçiştirecek kadar insanlıklarını kaybedenleri tabii ki önce Allah’a sonra milletimize havale ediyoruz.""BU TEVECCÜHE PKK BİLE ŞAŞIRMIŞTIR"Hürriyet gazetesinin evrensel basın ilkelerini ayaklar altına aldığı yayın anlayışını protesto ettiklerini belirten Mallı, gazetenin genel yayın yönetmeni Sedat Ergin’in sorumluluğunu yerine getirmek yerine kendisini eleştiren AK Parti Gençlik Kolları’nı hedef aldığını belirtti. Mallı, "Sedat Bey, gazetesinin önünde eylem yapan gençleri terörist gibi lanse etme cüretini gösterebiliyor. Ancak başında bulunduğu gazetenin PKK’yı neredeyse kutsayan bir çizgiye geldiğinin farkında mı? İnanın ki kendilerine bu denli teveccüh gösterilmesi PKK’yı bile şaşırtmıştır. Onlar da bu kadarını beklemiyordu. En küçük eleştiriye tahammül gösteremeyen söz konusu medya organlarının yöneticilerine göre toplumu kaosa sürüklemek, insanları hedef göstermek ve PKK eylemlerini görmezden gelmek basın hürriyeti oluyor. Bu gayri milli tutumlarını eleştirenler de maalesef medya ve özgürlük düşmanı" dedi."YARGIYA BAŞVURACAKLAR"Mallı, Türkiye’nin birliği ve bütünlüğüne dönük yayınların yapılmasının basın özgürlüğü ile açıklanamayacağının altını çizerek, "Dünyanın hiçbir ülkesinde milyonların gözü önünde cumhurbaşkanının ifadelerinin çarpıtıldığı görülmemiştir. Ve yine dünyanın hiçbir ülkesinde silahlı bir örgüte bu denli sempatik bir yaklaşım sergilendiği de görülmemiştir. Bunu basın özgürlüğüyle açıklamak akla da, vicdana da ihanettir" diye konuştu.Toplumu ayrıştırma çabasında olan ve PKK’ya destek yayınları yapan medya kuruluşları hakkında yargıya başvuracaklarını da belirten Mallı, sözlerini şöyle tamamladı:"Örgütün sözcüsü gibi hareket edenlerin sınır bilmez hürriyetlerini yargıya taşımanın zamanı gelmiştir. Basın özgürlüğüyle örtbas edilemeyecek boyuta ulaşan yayınları önce milletimizin vicdanına, sonra da yargıya havale edeceğiz" dedi.