Ak Partili Şentop: Kılıçdaroğlu, Vahşeti Mazur Gösterecek Açıklama Yapmamalıydı

Edip TEKİN/ BURSA, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıda konuşan Şentop, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Özgecan Aslan cinayeti ile ilgili yaptığını belirttiği açıklamayla eleştirdi. Şentop, “Ortada bir ölüm hadisesi var. Vahşice işlenmiş bir cinayet var. Bununla ilgili sulh ceza üzerinden tartışmalar yapılabilir. Kadın cinayetleri konusunda tartışmalar yapılabilir. Ceza hukuku sosyolojisi üzerinden değerlendirmeler yapılabilir. Yapılamayacak bir tek değerlendirme şekli var. Onu da Kılıçdaroğlu yaptı. Diyor ki, insanlar işsiz olursa, işsizlik psikolojisiyle bunun hıncını ya eşinden çıkarıyor ya çocuğundan çıkarıyor ya da sokakta gördüğü bir kadından çıkarıyor. Bu konuyla ilgili yapılacak olan bütün analizleri sıraladığınızda en son sırada yer alamayacak bir açıklama. Bunu niçin yapıyor? Mesele Özgecan kızımızla ilgili bir değerlendirme yapmak değil. Vahşetle ilgili bir analiz yapmak değil. Mesele bunun yanında bir fırsat bulup Ak Parti'yi eleştirmek. İşsizlik konusunu eleştirmek. Peki, işsizlik açısından baktığımız zaman Türkiye’nin durumu dünyada vahim bir durum mudur? Evet, işsizlik var Türkiye’de. Ancak genel olarak dünyada ekonomik bir krizin yaşandığı tabloda Türkiye’nin ekonomik olarak yönetmeye çalıştığı bir tablodan bahsediyoruz. Mukayese ettiğimizde Türkiye’deki tablo çok vahim değil. Kaldı ki böyle bir tablo olsaydı vahşeti mazur gösterecek bir açıklama ana muhalefet partisinin genel başkanı tarafından yapılmamalıydı” dedi.
Geçmiş yılların siyaset anlayışını da değerlendiren Şentop, Süleyman Demirel ve Tansu Çiller’den örnekler verdi. Seçim meydanlarına siyasilerin iki anahtarla çıktıklarını hatırlatan Şentop, “1960’ların Türkiye’sinde siyasetçiler meydanlarda vatandaşlara akla hayale gelmeyecek şeyleri vaat ederlerdi. 1991 seçimleri bu konuda işin zirve yaptığı seçimlerdir. Süleyman Demirel 2 anahtar vaat ederdi. Arkasından Tansu Çiller yaptı. Tabi seçimlerden sonra herkes bu anahtarları unutuyordu. Taban fiyatı uygulamasında her parti kendine göre uygulama yapıyordu. Siyasette yalananın, mübalağanın, vaadin, siyaset itibarının azalmasının zirve yaptığı noktadır. Ancak bu değişti. Biz parti olarak biz söz vermişsek onu yaparız” diye konuştu.