İstanbul’daki AK Partili İlçe Belediye Başkanları arasında yüzde 66.35 oranıyla en fazla oyu alan Esenler Belediye Başkanı ve AK Parti İBB Meclis Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu Habertürk'te katıldığı programda önemli açıklamalarda bulundu.
"İlk kez burada açıklıyorum" diyen Göksu, İstanbul seçimlerinde AK Partili olup da sandığa gitmeyen yüzde 1,5-2 oranındaki seçmenin neden oy kullanmadığını anlattı...
Burada yaklaşık yüzde 2-3 arasında her zaman gidip de bu kez sandığa gitmeyenler var. Bunlar büyük oranda AK Partili. Bu AK Partililer içerisinde İstanbul'da yaklaşık 255 bin seçmen Anadolu'ya muhtarlık oyları için gitti. Onlar zaten sandık seçmen listesinde yok. Bir kısmı da 'amcaoğlu muhtar oluyor hayırlı olsun' demeye gitti, bu da yüzde 1'e tekabül ediyor. Yüzde 1,5 seçmenin kırgınlıkları var. Mültecilere, asgari ücrete sitem etti. Sitem etti ama kırılganlık değil. Gidip de CHP'ye oy vermeyi kendisine yakıştıramadı. Hiç olmazsa sessiz protesto yapayım dedi. Şimdi o sessiz protesto yapanlar Allah'ın izniyle gelip AK Parti'ye oy verecek.
Göksu'nun açıklamalarından satır başları:
"GÖRDÜĞÜMÜZ TABLO İLE SANDIKTAN ÇIKAN TABLODA ÖRTÜŞMEZLİK VARDI"
Esenler Türkiye'nin sosyolojik yapısını yansıtan bir ilçemiz. Gelenekle modernliğin bir arada yaşandığı, göçle şekillenmiş bir ilçe. İstanbul'da en genç nüfusa sahip. Yüksek derecede oy almamızın birçok sosyolojik ve siyasal nedenleri var. Sosyolojik yönü Esenler halkının kadirşinaslığı, siyasal olarak biz çok dinamik bir teşkilatız. Biz çok daha farklı kazanacağımızı bekliyorduk. Zaten bütün kamuoyu araştırmalarında, yapmış olduğumuz ziyaretlerde gördüğümüz bir tablo bir de sandıktan çıkan tablo var. Her iki tablo karşısında bir örtüşmezdik var.
"SANDIKLARIN YÜZDE 10'U BU FARKI KAPATIYORSA YÜZDE 100'ÜNDE NE OLURDU?"
AK Parti'nin Türk siyasetine getirdiği çok önemli bir kazanç var. Hiçbir şekilde kazandığında bile 'kazandım' demedi. Yüzde 50 bile alsa 'Niye bize yüzde 50 oy vermedi?' diye sorguladı. Bizde almış olduğumuz sorumlulukları gerçekten hakkıyla yerine getirebilmek konusunda büyük bir emek ortaya koyuyoruz. Anadolu'da bir tabir vardır, kârdan zarar etmek gibi bir şey. İstanbul'da seçimi acaba kim kazandı? Önce buradan başlamamız lazım. Sandıklar sayılınca ortaya bir tablo çıktı. AK Parti itiraza gitti. Yaklaşık oyun yüzde 10'u sayılınca 29 bin fark 13 bine düştü. AK Parti lehine 16 bine yazıldı. Yüzde 10'u sayıldığında aradaki farkı 13 bine düşen fark yüzde 100 sayılsaydı fark ne olurdu?
"YSK'DAKİ SAYGIN YARGIÇLAR HİÇBİR BASKIYA BOYUN EĞECEK KİŞİLER DEĞİLDİR"
YSK'da 11 yargıç var. Hepsi mesleklerinin zirvesine gelmiş kimseler. Bu yargıçların hiçbir tanesini vicdanlarını bir kenara koyarak bir kararın altına imza atmazlar. Bunların hiçbir tanesi herhangi bir baskıya boyun eğerek, dünya kenti İstanbul'un seçimleriyle ilgili baskı sonucu karar verecek kadar basit insanlar değildirler. İstanbul gibi mega kentte bir belediye başkanı seçilecekse hukuksuzlukla değil tam kanunsuzlukla değil hukukla seçilmesi gerekir. Bunu tekrar millet düzeltsin, hakem millet olsun, belediye başkanını tayin etsin diyorum.
"BİR KISMI SÖZGELİMİ AMCA OĞLUNU DESTEĞE GİTTİ BİR KISMI KIRILGANLIK YAŞADI"
23 Haziran'da sandığa gidiyoruz. Hepimiz önümüze bir tablo ortaya koyuyoruz. Yol haritası ortaya koyuyoruz. İlk baktığımız seçmen kitlesi, sandığa gitmeyen seçmen kim? Acaba niçin sandığa gitmedi diye analizleri yapıyoruz. Sandığa gitmeyen kitle Türkiye'de ortalama yüzde 12-13 orasında klasik oranda sandığa gitmez. Ancak burada yaklaşık yüzde 2-3 arasında her zaman gidip de bu kez sandığa gitmeyenler var. Bunlar büyük oranda AK Partili. Bu AK Partililer içerisinde İstanbul'da yaklaşık 255 bin seçmen Anadolu'ya muhtarlık oyları için gitti. Onlar zaten sandık seçmen listesinde yok. Bir kısmı da 'amcaoğlu muhtar oluyor hayırlı olsun' demeye gitti, bu da yüzde 1'e tekabül ediyor. Yüzde 1,5 seçmenin kırgınlıkları var. Mültecilere, asgari ücrete sitem etti. Sitem etti ama kırılganlık değil. Gidip de CHP'ye oy vermeyi kendisine yakıştıramadı. Hiç olmazsa sessiz protesto yapayım dedi. Şimdi o sessiz protesto yapanlar Allah'ın izniyle gelip AK Parti'ye oy verecek.
"KIRGINLIKLAR GİDERİLİR LOKAL SORUNLARIN ÇÖZÜLEBELECEK OLANLARI ÇÖZÜLÜR"
AK Parti 17 yıldan beri bu ülkede iktidar. Her seçimde büyüyerek çıkan bir iktidar, dünyada benzeri yok. Kurduğu gönül bağının içerisinde yüzde 1,5-2 içinde kırgınlıklar olmuş. Yanlışlıklar olabilir. O yanlışlıkları ve kırılganlıkları bir tarafa bırakarak bu seçmen görecek ve Allah'ın izniyle 23 Haziran'da sandığa gidecek. O seçmen kendi siyasi partisinin ve liderinin arkasında bütünleşmeye tercih edecek. Mesela geçen gün Hal esnafına gittik, yanlışlıkla bize ceza yazıldı deniyor. Bu lokal sorunlardan hangisini çözebiliyorsak çözeceğiz.
"İSTANBUL'DA HER TÜRLÜ GÜZELLİĞE MOTOR HER TÜRLÜ KÖTÜLÜĞE İSE FREN OLURUZ"
Kasım ayı genel kurulunda AK Parti tarafından İstanbul'da suya indirdim yapalım dediğimizde CHP oy vermedi. AKBİL ve ulaşımla ilgili AK Parti üç yıldır kuruş zam yapmadı. Suda yeniden düzenleme, ulaşımda yeniden düzenleme Binali Yıldırım'ın taahhütleri arasındaydı. İstanbul'un suyu akmasaydı Ekrem İmamoğlu bunu taahhüt edebilir miydi? Melen'den su getirilmeseydi CHP'nin belediye başkan adayı bunu taahhüt edebilir miydi? Her türlü yatırım, altyapı bitmiş. Geçtiğimiz gün önergemizi verdik. Hane bazlı ve kişi bazlı indirimler gelecek. Baremi 15 metreküpe düşürüyoruz. Biz hiçbir zaman için meclisi kilitlemeyiz. İlk gün 9 madde söyledim. İstanbul'un lehine olan her şeye evet, aleyhine hayır diyeceğiz. Her türlü güzelliği motor, her türlü kötülüğe fren olacağız.
"BİNALİ BEY SEÇİLDİĞİNDE 5 YIL SONRA İSTANBUL BAŞKA BİR SEVİYEYE GECEKTİR"
Biz ulaşımda 40 lira teklifini yaptık, yarın inşallah çıkaracağız. Haziran ayı içerisinde bütün öğrencimizin sınavları YKS, KPS var. Hepsine ücretsiz taşıma getirdik. 19 Mayıs Spor Bayramı'nda toplu taşımayı ücretsiz hale getiriyoruz. AK Parti bugüne kadar yapmış olduğu icraatlarında popülizme kaymamış her şeyi reel politik olarak yapmıştır. 12 milyar dolarlık yatırımı ulaşıma yapmamış olsaydık, bugün bu yatırımı yapamazdık. Binali Yıldırım İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğa oturduğunda İstanbul 5 sene önce başka bir seviyeye başka bir çıtaya çıkacaktır.