TBMM İdare Amiri, Türkiye-Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, ABD Başkanı Donald Trump'ın sözde Orta Doğu barış planını, Tel Aviv'de yazılıp Beyaz Saray'da oynanan bir tiyatro olarak nitelendirdi.
Turan, yaptığı yazılı açıklamada, sözde planın Filistin halkına ve bölge ülkelerine yapılan bir dayatma olduğunu ifade etti.
"Uluslararası hukuku hiçe sayan 'ben yaptım oldu' mantığıyla ortaya konulan plan ölü doğmuştur ve kadük kalacaktır." değerlendirmesinde bulunan Turan, yıllardır ABD ve İngiltere'nin garantörlüğünde yapılan sözde barış görüşmelerinin tümünde İsrail işgalinin meşrulaştırıldığını, Filistin'in toprakları ve temel haklarının gasp edildiğini vurguladı.
Turan, Filistin'in adeta her defasında "ölümün gösterilip sıtmaya razı edildiğini" ifade ederek, şimdi de Filistin'in ortadan kaldırılmak istendiğini belirtti.
Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tek taraflı bir plan ortaya koyduklarına dikkati çeken Turan, "Dayattıkları ve aslında 'yüz yılın palavrası' olan yüz yılın anlaşması, Orta Doğu'da yanan ateşe benzin dökecektir.
Barış anlaşması diye sunulan plan açıkça Tel Aviv'de yazılıp, Beyaz Saray'da oynanan tiyatrodur. Siyonistlerin her dediğini yapan, İsrail'in güvenliğini ulusal bir politika haline getiren Trump dünyaya barış değil, şiddet ve gerginlik ekmektedir." değerlendirmesini yaptı.
- "İsrail ve Netanyahu'ya can suyu verme planı"
Planın Trump'ın azil sürecini durdurmak ve hükümet bunalımındaki İsrail ile Netanyahu'ya can suyu verme planı olduğunun altını çizen Turan, Filistin'in alenen İsrail'in içinde bir kanton oluşumuna itilmek istendiğini ifade etti.
Turan, şunları kaydetti:
"Bu anlaşmaya ilişkin olarak demokrasi, insan hakları havariliği yapan başta AB ülkelerinin, Batılı devletlerin ve Rusya'nın bu haksız duruma ve Filistin halkının haklarının açıkça gasp edilmesine tepki vermelerini bekliyoruz.
BM gibi bir kuruluşun da Filistin'in dünyanın gözü önünde ortadan kaldırılmasına çanak tutacak bir metne onay vermemesini istiyoruz.
Bu kötü emeller, dünyayı uçuruma ve savaşa sürüklemektedir. 'Ben yaptım oldu' mantığı evrensel insan haklarına ve onların çokça kullandığı süslü demokrasi ilkelerine de aykırıdır. Bu plan esasta Filistin'i parçalama planı olsa da orta ve uzun vadede İslam dünyasının kalbine saplanan hançerin derinleştirilerek, bölgede siyonizme ve emperyalizme direnen güçleri hareket edemez hale getirmeyi, bitirmeyi amaçlamaktadır.
Anlaşmanın içeriği zaten adım adım Filistin'in tasfiyesini içerirken, ortaya konuluş biçimi dünyaya açık bir dayatma ve tehdittir.
Kudüs ümmetin onurudur, Mescid-i Aksa Müslümanların namusudur. Kimse sahip çıkmasa da herkes sırtını dönse de biz sırtımızı asla Filistin'e dönmeyeceğiz. Tarihi, dini ve insani sorumluluklarımız gereği Kudüs'e, Mescid-i Aksa’ya sahip çıkacağız.
İsrail'in güvenliği için Filistin’in haritadan silinmesine asla izin vermeyeceğiz."