AK PARTİLİ ÜNAL'DAN SARAY YORUMU: SANKİ BİN ODASINI TAYYİP ERDOĞAN KULLANIYOR

Mustafa TURAPOĞLU/TOKAT, AK Parti Merkez İlçe Başkanlığı 5'inci Olağan Kongresi 26 Haziran Atatürk Kültür Sarayında yapıldı. Kongreye AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, İstanbul Milletvekili Alev Dedegil, Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu ile birlikte çok sayıda davetli ve partili katıldı. Kongrede konuşan Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Türkiye'nin hızlı bir şekilde ilerlediğini söyledi. Bu ilerlemeler sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a her fırsatta saldırıldığını söyleyen Ünal şöyle dedi:
"Şimdi Cumhurbaşkanlığı sarayı yapıldı. BBC kraliçenin saraylarını görmüyor ama Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin bir yönetim binası olarak inşa edilen Cumhurbaşkanlığı sarayı ile ilgili neden haber yapıyor? TİMES neden manşetine taşıyor, Washington Post neden bunla ilgili haber yapıyor ve içeriye öyle bir propaganda yapıyorlar ki efendim 'bin odası varmış'. Sanki bin odasında Tayyip Erdoğan oturuyor. Cumhurbaşkanımız bir makamı kullanıyor, diğer odaları da görevli devlet personeli oturuyor. Efendim, 'Bir milyar 300 Milyona yapılmış' Hayır bir milyar 300 Milyon bütçe ayrıldı, 860 Milyona şu ana kadar gerçekleşen bütçe. İstanbul Üniversitesi'nin bir yıllık bütçesi ne kadar, 830 Milyon. Yani İstanbul Üniversitesi'ne ayrılan bir yıllık bütçe kadar bir yapı yapılmış. Efendim 'Biz bir zamanlar Çankaya'da bağ evinde oturuyorduk'. Arkadaşlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti her geçen gün büyüyor. Bağ evi de bizim, Çankaya da bizim, Dolmabahçe de bizim bugün ki Cumhurbaşkanlığı sarayı da bizim."
'AK PARTİ GÜLEN DEVLETİNİN OLUŞMASINI ENGELLEDİ'
Cemaate yönelik değerlendirmelerde de bulunan Ünal, şöyle konuştu:
"Şimdi bize diyorlar ki 'siz bunlarla beraberdeniz'. Paralelciler için diyorlar. Ya sanki Cumhuriyet 1923'de değil de 2002 yılında kurulmuş. Bunlar 2002'den bu yana bize hesap soruyorlar. 2002'de biz iktidara geldiğimizde bir Türkiye bulduk. O bulduğumuz Türkiye'de ne varsa, onunla birlikte hareket ettik. Ama birileri devleti çalma yolunu seçti. Orduya, emniyete, yargıya sızmayı seçti. Hatta dergilerinin adı da Sızıntı biliyorsunuz. Hayır burada Sızıntı Amerika'da şelale. Ne zaman anladık biz bunu, 2012 yılı 7 Şubat'ta anladık. 7 Şubat'ta bunlar MİT müsteşarını tutuklamaya kalkınca bir de baktık ki bunlar başka başka işler yapmışlar. Şimdi 17-25 Aralık darbesiyle ilgili bunlar, hırsızlık ve çalma suçunu bahane göstererek hükümete darbe yapmaya çalıştılar. Ya bunlar 17 Aralık'ta devleti çalıyorlardı devleti. Az kalsın 17 Aralık'ta bu milletin devleti bir grup tarafından kasetle şantajla yargısı, emniyeti ele geçirilerek devleti çalıyorlardı neredeyse. Bugün dua etsinler ki AK Parti bunun karşısında dimdik durdu ve bir Fethullah Gülen devleti oluşmasını engelledi."