HABER

AK Partili ve CHP'li vekiller birbirine girdi

AK Parti ve CHP milletvekilleri Genel Kurul'da yumruklaştı. Oturuma ara verildi ama tartışma devam etti.

AK Partili ve CHP'li vekiller birbirine girdi

TBMM Genel Kurulu'nda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e yönelik sözleri nedeniyle açıklama yapmak için kürsüye gelen CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in sözleri yeni kavgaya neden oldu. Genç'in "Atatürk olmasaydı Gaziantepdekiler Fransa vatandaşı olacaktı. Yüce Atatürk cumhuriyeti kurmasaydı, önde fesli bir adam arkasında kara peçeli 4 kadın yürüyecekti" sözleri AK Partili milletvekilleri tarafından tepkiyle karşılandı. Küfürlerin ve yumrukların konuştuğu Genel Kurul'da çıkan kavgayı milletvekilleri araya girerek zor yatıştırdı.

Ak PARTİLİ ARSLAN'A KINAMA CEZASI

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'de Başkanvekili Meral Akşener başkanlığında toplandı. CHP milletvekillerinin yakalarına 1 Mayıs yazan kartlarla geldiği salonda, ilk olarak Bakan Şahin'e sözleri nedeniyle açıklama yapmak için kürsüye CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç geldi.

Genç, sözlerine açıklama getirirken, bir tespit yaptığını ifade ederek Atatürk ve Cumhuriyetin önemine değindiğini söyledi. "Atatürk olmasaydı Gaziantepdekiler Fransa vatandaşı olacaktı. Yüce Atatürk cumhuriyeti kurmasaydı, önce fesli bir adam arkasında kara peçeli 4 kadın yürüyecekti" diyen Genç'e AK Partili milletvekilleri yoğun tepki gösterdi. Tepkiler üzerine Başkanvekili Akşener, oturama ara verdi.

Ancak kavga da bu andan itibaren başladı. Bu arada Haberleşme ve Özel Hayatın Gizliliği Araştırma Komisyonu Başkan Zeyid Arslan yerinden kalkarak ellerini arkaya bağlayarak kürsüye doğru yürümeye başladı. Bu arada Genç'e yönelik "Seni gebertirim lan P.. K...", "Senin ananı s..., o.. çocuğu" diyen Arslan'ı milletvekilleri tuttu. Genç ise Arslan'ın geldiği anda kürsüde bulunan bardağı eline aldı.

Bir anda ortalığın karıştığı küfürlerin ve yumrukların uçtuğu Genel Kurul'a su bardağı yere düştü. Arslan, Genç'ten uzaklaştırılırken, bu arada AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, "Senin ölümün benim elimden olacak ş..." sözleriyle kalabalığın içinden CHP Grubuna yöneldi. Külünk'ü AK Partili ve BDP'li milletvekilleri zorla tuttu.

AK PARTİLİLER BENİ ÖLDÜRMEYE KALKACAKLARDIR

Basın toplantısında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile yaşadığı tartışmayı anlatan Kamer Genç, Başbakan Erdoğan'ın bugünkü grup konuşmasında kendisi hakkında 'Müsvedde' dediğini hatırlattı.

Kendisine edilen küfürlerin yer aldığı tutanakları Başbakan Erdoğan'a sunacağını belirten Genç, "Bundan sonra Tayyip Erdoğan'ın verdiği talimatlarla AK Partili milletvekilleri muhakkak beni öldürmeye kalkacaklar. Zaten ellerinden gelse beni diri diri yakarlar. Ben biliyorum bunları. Eğer benim başıma bir şey gelirse bunun tek sorumlusu Erdoğan'dır. Benim çevremdeki insanlar öcümü alırlar. Benim de seven insanlarım var. Her gittim yerde insanlar bana büyük bir sevgi gösteriyorlar. Bu sevgiyi niye gösteriyorlar, milletimi seviyorum, ülkenin birlik ve bütünlüğünü savunuyorum" dedi.

Kavgayı MHP ve BDP'li milletvekillerinin ayırmak için büyük çaba sarf ettiği gözlenirken, CHP sıralarının önünden AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ile tartışan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın savurduğu yumruk ise AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın'ın omzuna geldi. Yaklaşık 20 dakika süren tartışmaların ardından Başkanvekili Meral Akşener Grup Başkanvekillerini çağırarak bir süre görüştü. Ardından Genel Kurulun sakinleşmesi üzerine oturuma devam edildi.

KAVGA TUTANAKLARA BÖYLE YANSIDI

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in konuşmalarının ardından çıkan kavgaya ilişkin konuşmalar TBMM kayıtlarına 98. oturumunda tutanaklara da yansıdı. Ağır küfürlerin bulunduğu tutanaklar, TBMM Başkanvekili Meral Akşener'in ara vermesine kadar olan bölümü kapsadı.

Genel Kurul'da yumrukların konuştuğu oturuma ilişkin detaylar tutanaklara da yansıdı. Başkanvekili Akşener'in yürüttüğü oturuma ilişkin tutanaklarda, Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, "İç Tüzük'ün 58'inci maddesine göre, geçen birleşimde tutanağa geçen bir ifademi açıklamak istiyorum" sözleriyle başlayan görüşmelerin kayıtları şöyle:

"AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) - İşimiz var Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hangi ifadenizi düzelteceksiniz?

KAMER GENÇ (Tunceli) - Şimdi, efendim, orada, Atatürk'le ilgili, Fatma Şahin'le ilgili bir beyanatımda bir ters anlaşılma olmuş, onu açıklayayım.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, yalnız, biraz zaman verirseniz

BAŞKAN - Yok, yani sistemimiz nasılsa

KAMER GENÇ (Tunceli) - Ama, şimdi, geçen gün dört dakika verdiler.

BAŞKAN - Ben sisteme göre ne yapıyorsam onu yapıyorum, bana kural değiştirtmeyin. Buyurun.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçen hafta şu kürsüde yaptığım konuşmada Bakana bir soru sordum -Fatma Hanım'a- dedim ki: Senin acaba şu anda Bakan olarak oturduğun bina hangi holdingden ve kaç lira kira ödedin?

İHSAN ŞENER (Ordu) - Ya, sen neyi düzeltiyorsun böylece!

KAMER GENÇ (Devamla) - İkincisi: 18 Mart Çanakkale Zaferi nedeniyle sen bir dergi hazırlamışsın.

İHSAN ŞENER (Ordu) - Bildiğin bir şey varsa onu söyle!

KAMER GENÇ (Devamla) - Bu dergide Çanakkale Zaferi'ni (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Geç yerine be, geç yerine!

BAŞKAN - Sayın Genç

KAMER GENÇ (Devamla) - Ya, ne oluyor? Ne oluyor yani ya? (AK PARTİ sıralarından "Ayıp, ayıp" sesleri, gürültüler)

Sayın Başkan, ne oluyor yani? Ne oluyor? Hayır, ne oluyor? Ne oluyor ya? Hayır, ne demek yani ya?

İHSAN ŞENER (Ordu) - Ayıp! Ayıp!

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Ayıp ya, ayıp!

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Hâlâ ne yüzle konuşuyorsun!

İHSAN ŞENER (Ordu) - Söyleyecek bir şeyin varsa söyle! Ayıp be! Ayıp be!

KAMER GENÇ (Devamla) - Hayır, ne ayıbı ya? Ayıp yapan sizsiniz ya!

İHSAN ŞENER (Ordu) - Hâlâ konuşuyorsun, ne yüzsüz adamsın! Ayıp be!

KAMER GENÇ (Devamla) - Ayıp yapan sizsiniz ya! Hayır, ayıp yapan sizsiniz!

Sayın Başkan, bunların bir sükûnetini şey edin.

BAŞKAN - Birleşime on dakika ara veriyorum.

İKİNCİ OTURUM

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, benim, 58'inci maddeye göre istenen sözüm var. Yani, ya ben burada konuşacağım ya konuşacağım. Mümkün değil, bu benim İç Tüzük'ten kaynaklanan hakkım. Eğer AKP'lilerin saldırısından korkuyorsanız Meclisi o zaman tatil etmek zorundasınız. Ben burada konuşacağım çünkü beni konuşturmadılar

BAŞKAN - Şimdi, ben size konuşmayacaksınız dedim mi?

KAMER GENÇ (Tunceli) - Ee tamam, Birleşimi açtınız

BAŞKAN - Demedim. Ben size baktım, yerinizde oturuyordunuz, ben de okudum. Şimdi buyurun. Yalnız, düzeltmek için geliyorsunuz, düzeltin lütfen.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Tamam, düzeltmek için.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bir saniye.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Beni linç ettiler, bir bakalım ne konuşmuşum ben, millet bilsin.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, arkadaşımızı da dinleyelim, hatibin konuşmasını ben de duyamadım. Lütfen, sakin bir şekilde dinleyelim.Buyurun.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Evet, teşekkür ederim Sayın Başkan, iki dakika veriyorsunuz.

Şimdi, sevgili milletvekilleri, ey Türk halkı; ben, geçen hafta burada yaptığım konuşmada Fatma Şahin'e bir soru sordum, dedim ki: "Senin Bakanlığını kimden kiraladın, hangi holdingden kiraladın? Kaça kiraladın?" birinci sorum buydu.

İkinci sorum: Ben, 18 Martta Çanakkale Zaferi için Çanakkale'ye gittim. Fatma Şahin bir dergi hazırlamış, dergin ön sözünü Fatma Şahin hazırlamış. Diyor ki o dergide: "Çanakkale Zaferi'ni kıymetli komutanlar kazanmıştır." Ben de dedim ki: "Çanakkale Zaferi'ni kazanan Yüce Atatürk'tür. Niye Yüce Atatürk'ün lafını ağzınıza almadınız? O Yüce Atatürk olmasaydı acaba siz hangi devletin vatandaşı olurdunuz? Bu Atatürk'e neden bu kadar düşman gözüyle bakıyorsunuz?" Yani tarihî bir gerçeği de tespit ettirdim.

MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) - Öyle demedin, demedin!

BAŞKAN - Lütfen

KAMER GENÇ (Devamla) - Bu tarihî gerçeğe göre, eğer Atatürk İstiklal Savaşı'nı kazanmasaydı

MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) - Ya, kıvırıyorsun! Yaşına yakışmıyor kıvırmak!

KAMER GENÇ (Devamla) - bu cumhuriyeti kurmasaydı, kadınlara bu hakları tanınmasaydı ne olurdu? Siz başka bir devletin vatandaşı olurdunuz. Çünkü Gaziantep'i Fransızlar işgal etmişti, Fransızların vatandaşı olurdunuz.

MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) - Kıvırma, kıvırma!

KAMER GENÇ (Devamla) - Eğer o inkılaplar, kadınlara verilen haklar olmasaydı Osmanlı Devleti'nde, ki -bir gerçeği şey ettim- Osmanlı Devleti'nde biliyorsunuz, fesli bir erkek önde gidiyor, 4 tane kara çarşaflı kadın arkasından gidiyor... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Aynı şeyleri söylüyor terbiyesiz adam!

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Hadi oradan!

KAMER GENÇ (Devamla) - Ya şimdi

BAŞKAN - Lütfen Sayın milletvekilleri

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Otur yerine!.. Terbiyesiz adam!

MUHARREM İNCE (Yalova) - Bilerek ortalığı karıştırma ya, bir dinle.

KAMER GENÇ (Devamla) - Hayır, bunlar

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Otur yerine!

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Otur yerine be! Sus! Ayıp be, ayıp!

KAMER GENÇ (Devamla) - Şimdi, sen otur da

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen

KAMER GENÇ (Devamla) - Sen bir otur yerine!

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Otur yerine!

KAMER GENÇ (Devamla) - Hayır, şimdi sen otur da, sen otur!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen Lütfen

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Otur yerine!

KAMER GENÇ (Devamla) - Sen otur sen! Sen otur yerine!

MUHARREM İNCE (Yalova) - Niye ortamı geriyorsunuz?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen

KAMER GENÇ (Devamla) - Şimdi, burada benim söylediğim, bir tarihî gerçeği kabul etmektir.

ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Hiçbir insanlık değerin yok senin, hiçbir insanlık değerin yok!

BÜLENT TURAN (İstanbul) - İnsan mısın sen? (AK PARTİ ve CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen

KAMER GENÇ (Devamla) - Şimdi, yoksa ki, ben Fatma Şahin'e herhangi bir hakaret yapmamışım.

ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Hiçbir insanlık değeri yok mu sende?

KAMER GENÇ (Devamla) - Ne demişim? Yani, o zaman Osmanlı Devleti'ndeki kadınların sahip olduğu statüye sahip olacaktınız. Bunu niye size şey ediyor?

ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Hiç mi insanlık değerin yok senin, hiç mi insanlık değerin yok?

KAMER GENÇ (Devamla) - Bakın, Fatma Şahin kendi Bakanlığıyla ilgili yönetmelikler çıkarmış, orada 'Türk' kelimesini çıkarmış, 'Atatürk' kelimesini çıkarmış. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Şimdi bunlar, hepsi ne demektir? Atatürk'e karşı özel bir kin niye kusuyorsunuz diyorum o zaman?

BAŞKAN - Evet, teşekkür ederim Sayın Genç.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Otur yerine!

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Ayıp ya, ayıp, ayıp, ayıp!

KAMER GENÇ (Devamla) - Ne bağırıyorsunuz? Ne bağırıyorsunuz? O zaman

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Sen mi oturtacaksın adamı, sen mi oturtacaksın Ramazan?

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Genç.

Sayın Genç, lütfen

(AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'ın kürsüye doğru yürümesi)

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Sen konuşma!

KAMER GENÇ (Devamla) - Sen hiç buraya gelme! (AK PARTİ ve CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen!

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Senin a... k...! Senin a... k... Soytarı, köpek, şerefsiz!

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Dinleyin, dinleyin!

ZEYİD ASLAN (Tokat) - O... Ç...! P.. k...! P.. k...! Satılık köpek! Şerefsiz!

(Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in kürsüdeki su bardağını fırlatması)

ZEYİD ASLAN (Tokat) - Senin a...s...!

(AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde birbirlerinin üzerine yürümesi)

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Ayıp, ayıp!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen Sayın milletvekilleri

Birleşime on dakika ara veriyorum.&autoplay=1" width="600" scrolling="No" height="360" frameborder="0" id="mynetVideoEmbed" (ANKA)

En Çok Aranan Haberler