CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'nin açılışının 102. yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla toplanan Genel Kurulda grubu adına konuştu. İktidara gelmeleri halinde bu ülkeye bolluk ve bereket getireceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Hakkın, hukukun, adaletin bir kişinin iki dudağı arasında olduğu bu baskıcı dönemin sonu yaklaşmaktadır" diye konuştu.
Kendisini dinleyenleri büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk rehberliğinde tarih yolculuğuna çıkarmak istediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün 1 Mart 1922'de TBMM'nin 3. Yasama Yılı açılışında, parlamentonun bir yıl içerisinde yaptığı çalışmalara ilişkin paylaştığı bilgileri sıraladı.
Atatürk'ün bu konuşmasının, TBMM'ye sunulan kanun tasarı ve tekliflerinin tümünün kabul edilmediğini ortaya koyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "TBMM bu görevi yaparken Bakanlar Kurulundan ya da milletvekili grubundan gelen kanun tasarılarını, tekliflerini kayıtsız şartsız kabul etmemiştir. TBMM, hakimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ilkesinden aldığı güçle cephede de savaşmış, Bakanlar Kurulunun isteklerine de karşı çıkabilmiştir." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Atatürk'e "Gazilik" unvanını veren Meclis'in, Milli Kurtuluş Savaşı'nın ana karargahı olduğu için "Gazi Meclis" olarak nitelendirildiğine işaret etti. Kılıçdaroğlu, TBMM'nin bazı üyelerinin, cephede savaşması nedeniyle de parlamentonun "Gazi Meclis" diye nitelendirildiğini, cephede mücadele ettikleri için İstiklal Madalyası'na sahip, asker kökenli olmayan yaklaşık 50 milletvekili olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"100 yıl önce bu yüce Meclisin, Gazi Meclisimizin çalışma koşul ve prensipleri ve başarıları bu şekildeyken, bugün üzülerek ifade edeyim ki, yetkileri kısıtlanan milletvekillerinin, denetim ve yasama görevlerini tam olarak yerine getiremediği, sınırlandığı, hatta engellendiği bir tablo ile karşı karşıyayız. Yürütme organı tarafından getirilen kanun tasarılarının veya milletvekillerine verdirtilen kanun tekliflerinin tek bir merkezden hazırlanması, hazırlanan tasarı ve tekliflerin büyük bir bölümünün sorgusuz sualsiz, yapılan tüm uyarılara ve önerilere rağmen neredeyse virgülüne dahi dokunulmaksızın kabul edilmesi; muhalefet tarafından verilen kanun tekliflerinin, ahlaki, vicdani ve hukuki dayanaktan yoksun bir biçimde reddedilmesi bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. Milletvekillerinin yazılı ve sözlü önergelerinin yanıtlanmaması, cevapların ise büyük bir bölümünün içerikten yoksun olması, ayrı bir sorun olarak parlamentonun gündemindedir."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün konuşmasından ifadeleri aktardığı tarihteki Meclis'te, tüm fikirlerin özgürce tartışıldığını ve ortak görüşün oluşması için azami düzeyde çalışıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Üstelik, o Meclis bir yandan özgürce tartışıp yasa yaparken, öte yandan işgal güçlerine karşı bizzat savaşan bir Meclis'ti. Gelecek yıl bu sıralarda TBMM'nin açılışının 103'üncü yılını kutlayacağız. 29 Ekim 2023'te cumhuriyetin 2'nci yüzyılına ilk adımı atmış olacağız. İnanıyorum ki gelecek yılki kutlamalarımız cumhuriyetin, cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlandırılacağı bir sürecin yarattığı atmosfer içinde gerçekleşecektir. Tek adam rejimini dünyaya örnek olacak şekilde, demokrasinin sınırları içinde ve sandık yoluyla ortadan kaldıracağız. 100 öncesinden aldığımız ilhamla güçlendirilen ve tüm vesayetleri reddeden bir parlamenter sistemin çalışmalarına başlamış olacağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın."
Güçlendirilmiş parlamenter sistemde ve bu sistemin inşa sürecinde hep birlikte hareket edeceklerini ve bu ülkeyi hep birlikte yöneteceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, bunu başardıklarında Türkiye'nin temel problemlerinin büyük bir bölümünü de kısa süre içinde çözmüş olacaklarına işaret etti.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Evlatlarına bir bardak süt dahi içiremeyen kadınların; hangi düşünceden, hangi inançtan olursa olsun sadece kendisinin değil, herkesin özgürce yaşamasını talep eden gençlerin; kamudaki iş hakkı mülakat yoluyla engellenen gençlerin; irfanı, fikri, vicdanı hür yaşamaktan başka gayesi olmayan gençlerin şüphesi olmasın. Topraklarından uzaklaştırılan çiftçilerin, hak ettiği ücreti alamayan, üstüne bir de işsiz bırakılma tehdidiyle çalışmak zorunda bırakılan işçilerin şüphesi olmasın. Çocuklarına bir kahve parası kadar harçlık veremeyen babaların şüphesi olmasın. Sadece 2021 yılında faturasını ödeyemediği için elektriği kesilen, karanlığa mahkum edilen yaklaşık 4 milyon abonenin şüphesi olmasın. Başta ekonomik sorunlar olmak üzere ülkemizin tüm sorunlarını birlikte çözeceğiz."
Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde bu ülkeye bolluk ve bereket getireceklerini ifade ederek, "Hakkın, hukukun, adaletin bir kişinin iki dudağı arasında olduğu bu baskıcı dönemin sonu yaklaşmaktadır." sözlerini sarf etti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasındaki 128 milyar doların nerelere ve kimlere peşkeş çekildiğinin ortaya çıkartılacağı dönemin yakın olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Barış akademisyenlerinin kürsülerine döneceği günler yakındır. İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe gireceği günler yakındır. Hayat pahalılığının sona ereceği günler yakındır. Tank Palet Fabrikası'nın geri alınacağı, Süleyman Şah Türbesi'nin tekrar vatan toprağına götürüleceği günler yakındır. Hangi görüşten, inançtan ve kimlikten olursa olsun herkesin bu ülkede huzur ve barış içinde yaşayacağı, kimsenin ötekileştirilmeyeceği, yönetim erkinin hesap vermekten çekinmeyeceği, hesap vermenin de hesap sormanın da hukuki ve ahlaki bir zorunluluk olacağı günler yakındır. İçinden geçtiğimiz bugünler geride kalmak üzeredir."
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, gelecek tahayyüllerinde umutsuzluğa yer olmadığına işaret ederek, tek bir çocuğun dahi yatağa aç girmeyeceği ve karanlıkta kalmayacağı, adaletli bir düzeni kurma mücadelesi verdiklerini vurguladı.
TBMM'nin açılışının 102. yılının kutlandığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Yaklaşık 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tüm mazlum milletlere örnek olan cumhuriyetimizi nasıl kurdularsa, 100 yıl sonra, hep birlikte bu parlamento, cumhuriyetimizi gerçek anlamda demokrasiyle taçlandıracak. Güçlendirilmiş parlamenter sistem yoluyla ulusal egemenlik kayıtsız şartsız gerçek anlamda, gerçek manada milletin olacaktır. Bir kişiye milli egemenlik teslim edilmeyecektir." şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile tüm şehitleri şükran ve rahmetle andı, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Ramazan Bayramı'nı kutladı.
Öte yandan bazı AK Parti'li milletvekilleri, Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında tepki gösterdi. Bunun üzerine CHP ile AK Parti milletvekilleri arasında kısa süreli laf atmalar yaşandı.
Kaynak: AA