Evlad-ı Resul İlim ve İrfan Derneği üyeleri, ‘Siyeri Farklı Okumak’ isimli kitabında Hz. Muhammed’e (Sallallahü aleyhi ve sellem) yönelik söylediği sözler nedeniyle Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Azimli hakkında suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verilen suç duyurusu dilekçesinde, Prof. Dr. Mehmet Azimli’nin ’dini değerleri aşağılama’, ’halkın bir kesimini aşağılama’ ve ’halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçlarından yargılanması talep edildi.
Suç duyurusunun ardından İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Evlad-ı Resul İlim ve İrfan Derneği Genel Başkan Yardımcısı Seyyid Muhammed Bütün, "Peygamber efendimize hakaret eden Prof. Dr. Mehmet Azimli şahsı şikayet etmeye geldik, suç duyurusunda bulunmaya geldik. Mekkeli müşrikler dahi, efendimizin pak ve temiz nesebi hakkında konuşmazken, efendimizin pak, temiz ve en şerefli soyuna necis dilini uzatan, milletin verdiği vergilerle maaş alıp milletin en değerlisine, en mukaddes saydığı Peygamberlerin Sultanı, Rabb’imizin habibine edepsizce, küstahça, hadsiz bir şekilde ’veledi zina olabilir’ diyor. ‘Siyeri Farklı Okumak’ adlı rezil kitabında, 44. sayfada şöyle söylüyor, ’Hz. Peygamber’in babasının durumu, gereğince tahlil edilirse evlendikten sonra, evlilik öncesi kendisini ‘beraber olmaya’ davet eden kadınlarla birlikte arzu ve isteği ile bu kadınlara gittiği ve birlikte olma arzusuna neden cevap vermediklerini sorduğu sabittir.’ Evet, bu bir ilahiyat profesörü, bunu söylüyor. Bu hadsizin de cezasını hem bu dünyada hem de ahirette çekeceğinden ve rezil olacağından zerre şüphemiz yoktur" dedi.
Ehl-i Sünnet Akademisi Kurucusu Emrah Demiryent ise, "Eski kutsal kitaplarda dahi övülmüş olan Peygamber Efendimize, bugün akademi ismini kendisine kamufle ederek Efendimize dil uzatılmasını asla ve asla kabul etmiyoruz. Biz kesinlikle hukuk çerçevesinde Peygamber Efendimizin müdafaasını hepimiz kendimize görev edindik ve bugün buradayız inşallah. Kendisini ‘profesör doktor’ kılıfı adı altında gizleyerek İslam düşmanlığı yapan kimselerin de yaptığını asla kabul etmiyoruz. Onların yazdığı iki üç satıra kesinlikle hiçbir mümin evladı kanmayacaktır. Bu tür tahrifatları, bozuklukları terk etsinler. Bizim çoluk çocuğumuzun yakasından düşsünler istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, bir akademisyenin Hazreti Peygamber ve babasıyla ilgili yazdığı ifadelere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Başkanlık tarafından yapılan açıklamada, “İlahiyat Fakültesi’nde görevli bir akademisyenin siyer alanına dair yazdığı bir kitaptan bazı bölümlerin son günlerde medya mecralarında gündeme geldiği görülmektedir. Açıkça ifade etmek gerekir ki, söz konusu kitapta sevgili Peygamberimiz ve babası ile ilgili nezaket ve hürmet sınırlarını aşan bir dil ve kabul edilemez ifadeler kullanılmıştır. Bu saygısız ve pervasız tavrı şiddetle kınıyoruz. Şüphesiz sevgili Peygamberimiz temiz ve şerefli bir sülaleye mensuptur. Babası da saygın ve itibar sahibi bir kimsedir. Vehb kızı Amine ile evlendikten sonra çok yaşamamış, yakalandığı bir hastalık sebebiyle Peygamberimizin dünyaya gelişinden birkaç ay önce genç yaşta vefat etmiştir” denildi.
Farklı olmak adına ilmi gerçeklikten yoksun ve tutarsızlığı açık birtakım marjinal görüşleri öne çıkartmanın bilgi ahlakı açısından sorunlu ve marazi bir tutum olduğu vurgulanan açıklamada, “Bugün, sorumluluk sahibi her Müslümana düşen görev, Hz. Peygamber’in nezih hayatını ve üstün ahlakını başta nesillerimiz olmak üzere insanlığın her ferdine en güzel şekilde tanıtmanın gayesi ve gayreti içinde olmak, inanç ve medeniyet değerlerimizi ele alırken popülist heveslerin esiri olmadan şuurlu, duyarlı ve aklıselime uygun hareket etmektir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada şöyle denildi:
“Farklı olmak adına ilmi gerçeklikten yoksun ve tutarsızlığı açık birtakım marjinal görüşleri öne çıkartarak konuşmak ve yazmak, bilgi ahlakı açısından sorunlu ve marazi bir tutumdur. Ayrıca özensiz bir üslup ve saygısız bir tutum, akademik özgürlük ve araştırmacı kişilikle asla izah edilemez. İslam’ın muazzez peygamberini ve onun şahsında İslam’a ait değerleri lekelemeye, gözden düşürmeye yönelik iftiraları ve bilinçli çarpıtmaları ilmi gerçeklermiş gibi ele almak ise, akademik dikkatsizlik ve bilgisizliğin yanı sıra vahim bir feraset ve basiret yoksunluğudur. Hangi niyet ve gerekçeyle olursa olsun, Peygamber Efendimizin hayatı ile ilgili araştırmalarda en küçük bir nezaketsizlik ve dikkatsizlik yapılmamalı, saygı ve sevgiden beslenen bir özenle konuşulmalıdır. Bu bağlamda herkesin gerekli hassasiyeti göstermesi, kullandığı kelimeleri itina ile seçmesi, ilmin ve İslam’ın edep ve nezaketine uygun davranması, mümin olmanın gereğidir.”