HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Akademisyenlere gözaltı

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Kocaeli'nde imzacı 21 akademisyen hakkında gözaltı kararı verildi, operasyonlar başladı...

"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiride imzaları bulunduğu gerekçesiyle Kocaeli Üniversitesinde (KOÜ) görevli 21 akademisyenden 14'ü gözaltına alındı, 7 akademisyen hakkında da gözaltı işlemleri devam ediyor. Bolu'da 3 akademisyenin evinde arama yapıldı.

ABD BÜYÜKELÇİSİ: ENDİŞELİYİZ

Soruşturma ve gözaltılar sürerken ABD Ankara Büyükelçisi'nden de konuya ilişkin açıklama geldi.

Bildiri yayınlayan akademisyenlere ilişkin ABD Ankara Büyükelçisi John Bass, "Söz konusu akademisyenler tarafından dile getirilen görüşlere katılmamamız durumunda bile, bu baskının, süregelen şiddetin sebepleri ve çözüm yollarıyla ilgili Türk toplumu içindeki meşru siyasi tartışmalar üzerinde dondurucu bir etkisi olmasından endişe ediyoruz. Şiddetle ilgili endişelerin ifade edilmesi, teröre destek vermek ile eşdeğer değildir. Hükümet eleştirisi ihanet ile eşdeğer değildir. Türk demokrasisi rahatsız edicifikirlerin serbestçe ifade edilmesini kucaklayacak kadar güçlü ve dirençlidir" dedi.

ABD Ankara Büyükelçisi John Bass Twitter adresinden ifade özgürlüğüne ilişkin yaptığı açıklamada; "Güneydoğu'da yaşanan çatışmalarla ilgili görüşlerini ifade ettikleri için akademisyenler hakkında soruşturmalar açıldığı ve cezalar verildiğine dair haberler görmekteyiz. Söz konusu akademisyenler tarafından dile getirilen görüşlere katılmamamız durumunda bile, bu baskının, süregelen şiddetin sebepleri ve çözüm yollarıyla ilgili Türk toplumu içindeki meşru siyasi tartışmalar üzerinde dondurucu bir etkisi olmasından endişe ediyoruz.'' dedi.

ALMANYA'DAN DA TEPKİ GELDİ

Almanya'daki üniversite ve yüksekokullardaki akademisyenler, Türkiye'de 'Barış için Akademisyenler' bildirisini imzalayan meslektaşlarına destek için imza kampanyası başlattı. Bildiride, "Kürt meselesinin barışçıl yollardan çözümlenmesini ve Türkiye'de barış çağrısında bulunan akademisyenlere baskı yapılmamasını talep ediyoruz" deniliyor. Prof. Dr Gazi Çağlar ve Prof. Dr. Christine Huth-Hildebrandt imzasıyla internet üzerinden imzaya açılan bildiriye şimdiye dek 155 akademisyen destek verdi.

Türkiye'deki bildiriyi imzalayan akademisyenlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 'vatan haini‘ ilan edildiği ve Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından istifaya zorlandıkları belirtilen açıklamada, "Akademisyenler hakkında hukuki soruşturma başlatıldı, bazıları işten çıkarıldı" deniliyor.

BİR ÖĞRETİM ÜYESİ İMZASINI GERİ ÇEKTİ

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal İnal, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin bildirisine verdiği imzayı geri çekti.

İnal, yaptığı açıklamada, "Bildirideki imzamı çekiyorum. Bildiride bazı ifadeler sert olabilir ancak bizim amacımız sadece sivil hak ihlallerine dikkati çekmekti. Ne güvenlik güçleri ne asker ne de hiçbir sivilin ölmesini istemiyoruz. Barış, kardeşlik ve dostluktan yanayım. Örgütün şiddet eylemlerine, bombalama eylemlerine de karşıyım. Sadece kimsenin ölmesini istemiyoruz" dedi.

İnal, bildiriye imza attığı için öğrencilerinin tepkisiyle karşılaştığını, bu durumdan üzüntü duyduğunu ifade etti.

ESKİŞEHİR'DE DE 4 AKADEMİSYENE SORUŞTURMA

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ), "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" bildirisinde imzası bulunduğu gerekçesiyle 4 akademisyen hakkında soruşturma başlattı.

ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, yaptığı açıklamada, bildiride üniversitelerinde çalışan 4 akademisyenin imzası bulunduğunu söyledi.

Bu durumla ilgili toplantı yaptıklarını kaydeden Gönen, "4 akademisyen hakkında 'kamu görevinden çıkartma' soruşturması başlattık. Bunların arasında yer alan Yrd. Doç. Dr. Burcu Toğral'ın ESOGÜ Uluslararası İlişkiler Koordinatörlüğü görevine de son verdik" diye konuştu.

ESOGÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bahaddin Acat ise üniversitelerinde bildiriye imza atan akademisyenlerin bulunmasından üzüntü duyduğunu ve bunlarla ilgili gerekli yasal sürecin ve idari tahkikatın başlatıldığını söyledi.

Acat, "Özellikle terör nedeniyle şehit düşen güvenlik güçlerimize, terörle mücadele ederken hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyoruz. Orada mücadele eden insanlarımıza da Allah kolaylık versin" dedi.

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi adıyla 1128 akademisyenin imzaladığı bildiride, güvenlik güçlerinin terörle mücadele çalışmaları ve sokağa çıkma yasakları bahane edilerek "kasıtlı ve planlı kıyım yapıldığı" öne sürülmüştü.

GİRESUN VE AKDENİZ ÜNİVERSİTELERİNDE DE SORUŞTURMA

Giresun Üniversitesi, imzacı öğretim üyesini görevden uzaklaştırdı. Gaziantep'te 4, Akdeniz Üniversitesi'nde 9 ve Mersin'de 20 akademisyene idari soruşturma açıldı.

Saat 11.30 itibariyle sıcak bir gelişme daha yaşandı. İstanbul'da Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da imzacı 123 akademisyen hakkında re'sen soruşturma başlattığı öğrenildi.

KOCAELİ'NDE 21 AKADEMİSYENE GÖZALTI KARARI

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı yürüttüğü soruşturma kapsamında, "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak" ile "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından dolayı bildiriye imza atan 21 akademisyen hakkında gözaltı kararı alındı.

6 AKADEMİSYEN ARANIYOR

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri tarafından sabah saatlerinde yapılan operasyonda Kocaeli Üniversitesi'nin 21 akademisyeni hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı. Bunlardan 13'ü Kocaeli'de, 2'si ise İstanbul'da gözaltına alındı. 6 akademisyenin ise halen arandığı bilgisine ulaşıldı.

İŞTE GÖZALTINA ALINAN İSİMLER

Prof. Dr. Nilay Etiler Lordoğlu, Prof Dr. Zelal Ekinci, Doç Dr. Aynur Özuğurlu, Doç. Dr. Derya Keskin, Doç. Dr. Özlem Özkan, Doç. Dr. Mehmet Ruhi Demiray, Araştırma görevlisi Adem Yeşilyurt, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Rauf Kesici, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Prof Dr. Kuvvet Lordoğlu, Doç. Dr. Yücel Demirer, Prof. Dr. Veli Deniz, Prof. Dr. Mehmet Cengiz Erçin, Prof. Dr. Ümit Biçer, Yrd. Doç. Dr. Emek Bayrak.

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATTI

Kocaeli Üniversitesi Senatosu ise dün yaptığı açıklama ile akademisyenler hakkında idari soruşturma açıldığını belirterek, şu açıklamada bulunmuştu:

"Çeşitli üniversitelere mensup bir grup akademisyen tarafından yayınlanan bildiri tüm yurtta olduğu gibi üniversitemizde de büyük infial yaratmıştır. Devletimizin birliği ve bekası için güvenlik güçleri tarafından vatan toprağında teröre karşı verilen kahramanca mücadeleyi; bu uğurda dökülen şehit kanlarını hiçe sayarak "katliam ve kıyım" olarak nitelendirmek demokratik hak ve özgürlük kavramı ile asla bağdaşmamaktadır. Terörün her türlüsünün karşısında yılmadan duran Kocaeli Üniversitesi, bazı akademisyenlerin bu yaklaşımını teröre destek olarak görmekte ve yayımlanan bildiriyi şiddetle kınamaktadır. Bu bağlamda kurumumuzdaki ilgili kişiler hakkında Rektörlüğümüzce idari soruşturma süreci başlatılmıştır."

İSTANBUL'DA SAVCILIK 82 AKADEMİSYENE RE'SEN SORUŞTURMA AÇTI

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" üyeleri hakkında soruşturma başlattı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü, Kaçakçılık ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"'nin yayımladığı bildiride imzaları bulunduğu gerekçesiyle savcılığın yargı alanı içindeki üniversitelerde görev yapan 82 akademisyen hakkında resen soruşturma açtı.

Soruşturmanın, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde yer alan "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak", 216. maddesinde yer alan "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçu ile Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7. maddesinde yer alan "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından yürütüleceği öğrenildi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" üyeleri hakkında, “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan soruşturma başlatıldı.Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, “Devletimizin Güneydoğu'da sürdürmekte olduğu teröre karşı mücadelesini 'katliam ve kıyım' olarak nitelendiren bildiriyi imzalayan bir grup akademisyenden Bakırköy Adli Yargı sınırları içinde bulunan üniversitelerde görev yapmakta olan akademisyenler hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan soruşturma başlatılmıştır” denildi.
Soruşturma kapsamında, Bakırköy adli yargı sınırları içerisinde bildiriye imza atan 41 akademisyenin bulunduğu öğrenildi.

AKADEMİSYENLERİN KAPILARI İŞARETLENİYOR İDDİASI

Gazi Üniversitesi'nde 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' tarafından yayınlanan bildiriye imza atan akademisyenlerin kapılarının işaretlendiği ve tehdit masajları bırakıldığı öne sürüldü.

Evrensel'de yayınlanan habere göre Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde görevli öğretim üyelerinin kapılarına mesajlar bırakılarak “PKK'ya destek veren ... üniversitemizde istemiyoruz” yazıları yazıldı.

Ayrıca polislerin üniversiteye gelerek iki öğretim görevlisini sorduğu ve özel güvenlik görevlilerinin öğretim görevlilerinin üniversitede olmadığını söylemesi üzerine üniversiteden ayrıldıkları iddia edildi.

BOLU'DA 3 AKADEMİSYENİN EVİNDE ARAMA

Bolu'da, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiride imzası bulunan Abant İzzet Baysal Üniversitesinde (AİBÜ) görevli Prof. Dr. Barış Kılıçbay, Doç. Dr. Selime Güzelsarı ile Dr. Ülkü Güney'in ikametlerinde arama yapıldı.

Polis ekiplerinin yaptığı aramada, kent merkezinde ikamet eden Kılıçbay ile lojmanlarda kalan iki akademisyenin bilgisayarlarının imajlarının alındığı öğrenildi.

Akademisyenler hakkında henüz gözaltı kararı bulunmadığı bildirildi.

GİRESUN ÜNİVERSİTESİ, İMZACI ÖĞRETİM ÜYESİNİ GÖREVDEN UZAKLAŞTIRDI

Giresun Üniversitesi, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiriye imza atan öğretim üyesinin görevden uzaklaştırıldığını bildirdi.

Üniversiteden yapılan açıklamada, konuya ilişkin ivedilikle soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Açıklamada, "Terör örgütü PKK'ya karşı yürütülen operasyonları 'katliam' olarak nitelendiren ve teröre destek amaçlı yayımlanan bildiri kapsamında üniversitemizce ivedilikle soruşturma başlatılmış ve Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 26. maddesi uyarınca görevden uzaklaştırılma kararı alınmıştır" ifadesine yer verildi.

GAZİANTEP'TE 4 AKADEMİSYENE DİSİPLİN SORUŞTURMASI

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörlüğü tarafından "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiride imzası bulunan araştırma görevlisi Çağrı Aslan, Yrd. Doç. Dr. Fulya Doğruel, Yrd. Doç. Dr. H. Pınar Şenoğuz ile Yrd. Doç. Dr. Rana Gürbüz hakkında Rektörlük tarafından disiplin soruşturması başlatıldı.
Söz konusu akademisyenler hakkında YÖK ve savcılık tarafından da soruşturma açıldığı öğrenildi.

MERSİN’ DE 20 AKADEMİSYENE SORUŞTURMA

Mersin Üniversitesi Rektörlüğü, bildiriye imza attığı belirlenen 20 akademisyen hakkında idari soruşturma başlattı.

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ'NDE 9 ÖĞRETİM ÜYESİNE İDARİ SORUŞTURMA

Akdeniz Üniversitesi öğretim üyeleri Bülent Şık, Zeki Ertuğ, Erdal Gilgil, Hafize Öztürk Türkmen, Nursel Şahin, Suzan Yazıcı, Süleyman Ulutürk, Taha Karaman ve öğretim görevlisi Cumhur İzgi hakkında idari soruşturma başlatıldı. Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü, imzacı isimlerle ilgili görevden uzaklaştırma kararı bulunmadığını da açıkladı.

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ'NDE 2 AKADEMİSYENE SORUŞTURMA

Adana’daki Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Taylan Koç ve İletişim Fakültesi İletişim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Esengül Ayyıldız hakkında idari soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın ardından suç unsuru saptanırsa öğretim üyeleri hakkında kınama, uyarı ve uzaklaştırma gibi cezaların verilebileceği öğrenildi. Hakkında soruşturma başlatılan Yrd.Doç.Dr. Taylan Koç ise, "Bu soruşturmadan henüz haberim yok" dedi.

HDP'DEN AKADEMİSYENLERE AÇILAN SORUŞTURMAYA TEPKİ

HDP Merkez Yürütme Kurulu, 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin yayımladığı bildiride imzaları bulunan akademisyenlerin gözaltına alınmasıyla ilgili olarak yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Düşünceye kelepçe vurulamaz; akademisyenlere dokunmayın. Gözaltına alınan akademisyenler derhal serbest bırakılmalı; siyasi iktidar tarafından sürdürülen, teşvik edilen insan haklarına ve hukuka aykırı soruşturmalar, linç kampanyaları derhal durdurulmalıdır.'' denildi.

"TÜRKİYE HER GEÇEN GÜN BÜYÜK BİR HIZLA GERİ DÖNÜLEMEZ BİR NOKTAYA YAKLAŞIYOR"

HDP Merkez Yürütme Kurulu,tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle; "Düşünceye kelepçe vurulamaz; akademisyenlere dokunmayın...Türkiye her geçen gün büyük bir hızla geri dönülemez bir noktaya yaklaşıyor. Her gün bu ülkenin insanlarının, çocukların, kadınların, yaşlıların, gençlerin hayatlarını yitirdikleri gelişmeler yaşanıyor. Her gün halklar arasına düşmanlık tohumlarının atıldığı, insan yaşamının zerre kadar değerinin kalmadığı, hiçe sayıldığı bir dönemi yaşıyoruz.Bu gelişmeler karşısında sesini yükselten ve insanlık onuruna sahip çıkanlar ise başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere AKP iktidarının siyasal ve kişisel linç kampanyalarına maruz bırakılıyorlar.Bunun son örneğini 'Bu suça ortak olmayacağız' diyen akademisyenlere yönelik gözaltılar oluşturuyor. Şiddetin sona ermesi, sorunların konuşularak çözülmesi, barışın gerçekleşmesi doğrultusunda açıklama yapan akademisyenlere yönelik sözel ve fiili saldırılar asla kabul edilemez."

"LİNÇ KAMPANYALARI DERHAL DURDURULMALIDIR"

"Bugün bir tek kişiden dahi 'barış' kelimesini duymaya tahammül edemeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Türkiye'de 28 Şubat ve 12 Eylül günlerini aşan ağır baskı koşullarını yaratan Saray ve siyasi iktidar, attığı adımlarla Türkiye'yi her gün daha derin bir karanlığa sürüklüyor. Tüm toplumu korku ve baskı politikaları ile teslim almaya çalışıyor. Teslim alamadıklarını gözaltı ve tutuklamalarla yıldırmaya çabalıyor.Saray ve siyasi iktidar, evrensel ve demokratik en temel insan haklarını, düşünce ve ifade özgürlüğünü çiğneme konusundaki tutumundan bir an önce vazgeçmelidir. Akademisyenlerin, edebiyatçıların, avukatların, sinemacıların, doktorların ve tüm yurttaşlarımızın demokratik ve barışçı tepkilerinin gözaltılar ve linç kampanyaları ile engellenmeye çalışılması akıl ve vicdan dışıdır.İnsanlık değerlerine sahip çıkan bütün girişimlerle dayanışma içinde olacağımızı bir kez daha vurguluyoruz. Gözaltına alınan akademisyenler derhal serbest bırakılmalı; siyasi iktidar tarafından sürdürülen, teşvik edilen insan haklarına ve hukuka aykırı soruşturmalar, linç kampanyaları derhal durdurulmalıdır."

İngiliz Reuters ve Amerikan Associated Press haber ajansları, akademisyenlere yönelik operasyonu dünyaya duyurdu. Reuters, NTV'ye dayandırdığı haberinde, "Türk güvenlik güçleri, devlet güçleri ve Kürt ayrılıkçılar arasında yaşanan şiddete son verme çağrısında bulunan bildiriyi imzalamakla suçlanan 12 akademisyeni göz altına aldı" ifadesini kullandı.

_

AKADEMİSYENLERİN PAYLAŞTIĞI BİLDİRGE_

Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız!

Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir.

Bu kasıtlı ve planlı kıyım Türkiye'nin kendi hukukunun ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların, uluslararası teamül hukukunun ve uluslararası hukukun emredici kurallarının da ağır bir ihlali niteliğindedir.

Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.

Müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz. Müzakere görüşmelerinde toplumun geniş kesimlerinden bağımsız gözlemcilerin bulunmasını talep ediyor ve bu gözlemciler arasında gönüllü olarak yer almak istediğimizi beyan ediyoruz. Siyasi iktidarın muhalefeti bastırmaya yönelik tüm yaptırımlarına karşı çıkıyoruz.

Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz."

En Çok Aranan Haberler