HABER

Akalazya hastası aşçı artık yaptığı yemekleri yiyebilecek

Yutma güçlüğü olarak bilinen Akalazya hastası Kırgızistan uyruklu aşçı, Ankara Şehir Hastanesinde ilk kez uygulanan tedaviyle yaptığı yemeklerin tadına bakma imkanı yakaladı - Aşçı Halil Bayoğlu: - "Mesleğimi seviyorum, hastalığımı atlattım. Bundan sonra yemeklerin tadına bol bol bakarak daha güzel yapmaya çalışacağım" - Ankara Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Tahsin Dalgıç: - "Akalazya hastalarında uygulanan POEM tekniği sadece ağızdan gastroskopi cihazı ve endoskopik cerrahi aletler girilerek yapılan bir işlemdir. Hiçbir bıçak izi hatta laparoskopi deliği bile olmadan yapılıyor" - "Hasta, ameliyattan çıktıktan sonra da uzun dönem hastanede yatış, destek tedavileri, antibiyotik ve ağrı kesicilere gerek duymuyor. Birkaç gün içinde hemen taburcu olup, kısa bir süre sonra da en katı yiyecekleri bile tüketebilecek duruma geliyor"

DUYGU YENER - Yutma güçlüğü olarak bilinen Akalazya hastası Kırgızistan uyruklu aşçı Halil Bayoğlu, Ankara Şehir Hastanesinde ilk kez uygulanan tedaviyle, dört yıl sonra yaptığı yemeklerin tadına bakma imkanı buldu.

Bolu'da geçimini aşçılık yaparak sağlayan 29 yaşındaki Bayoğlu, 4 yıldan bu yana mücadele ettiği Akalazya hastalığından, Ankara Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahi Kliğinde ilk kez uygulanan POEM (peroral endoskopik miyotomi) tekniği sayesinde kurtuldu.

AA muhabirinin görüştüğü Halil Bayoğlu, dört yıldan bu yana yutma güçlü çektiğini ifade ederek, bu süreçte uygulanan tedavilerden başarılı bir sonuç alamadığını söyledi.

Hastalığının ilerlemesi nedeniyle kilo kaybı yaşadığını da aktaran Bayoğlu, "Ddört yıldır her türlü tedaviyi aldım. En sonunda, kapalı ameliyat için Ankara'ya şehir hastanesine geldik." ifadesini kullandı.

- "İçtiğim su bile boğazımdan geçmiyordu"

Ameliyatının üzerinden çok kısa bir süre geçmesine rağmen kendisini çok iyi hissettiğini dile getiren Bayoğlu, "Mutluluktan ağlayacak durumdayım. Bu hastalıkta dört yıldır neler çektiğimi çok iyi biliyorum. İçtiğim su bile boğazımdan geçmiyor, çıkmıyordu. Bazen elimi boğazıma sokup suyu çıkarıyordum. Bu süreçte 20 kilo verdim. Allah kimseye bu hastalığı vermesin." dedi.

Hastalığı nedeniyle birçok şeye hasret kaldığını anlatan Bayoğlu, "En çok uykuyu özledim. Akşam 5'ten sonra ağzıma, burnuma hep yemek geliyordu. Uyurken 2-3 yastık kullanmak zorunda kalıyordum. Bazen de oturarak uyuyordum. Bu hastalık uyutmamaya da başladı. Mesleğim aşçılık, hastalığının ortaya çıkmasının ardından yaptığım yemeklerin tadına bakamıyordum. Mesleğimi seviyorum, hastalığımı atlattım. Bundan sonra yemeklerin tadına bol bol bakarak daha güzel yapmaya çalışacağım."

- "Her yutma güçlüğü Akalazya değildir"

Ankara Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Tahsin Dalgıç, Akalazya hastalığının önemli bir yutma güçlü sorunu olduğunu belirterek, hastaların kilo kaybı yaşadıklarını söyledi.

Akalazyanın kişinin yaşam konforunu bozan bir hastalık olduğunu dile getiren Dalgıç, "Yemek, içmek hayatın tadı. Bu durumdaki hasta ise bütün yediğini geri çıkarıyor. Giderek de ilerleyen bir hastalık. Bu konuda uzun yıllardır yapılan tedavi seçenekleri var. Balon dilatasyon ve botoks gibi tedavi seçenekleri kısa zamanda fayda sağlarken şikayetler çoğunlukla tekrarlamakta, uzun dönemde kesin tedavi seçeneği cerrahidir." şeklinde konuştu.

Dalgıç, POEM tekniğine ilişkin şu bilgileri aktardı:

"Akalazya hastalarında uygulanan POEM tekniği sadece ağızdan gastroskopi cihazı ve endoskopik cerrahi aletler girilerek yapılan bir işlemdir. Hiçbir bıçak izi hatta laparoskopi deliği bile olmadan yapılıyor. Hastanın bu şikayetine neden olan yutma borusunda kasılmış olan kaslar, belli ölçülerde kesiliyor. Hasta, ameliyattan çıktıktan sonra da uzun dönem hastanede yatış, destek tedavileri, antibiyotik ve ağrı kesicilere gerek duymuyor. Birkaç gün içinde hemen taburcu olup, kısa bir süre sonra da en katı yiyecekleri bile tüketebilecek duruma geliyor."

Yutma güçlüğünün birçok nedeni olduğuna değinen Dalgıç, "Yutma güçlü çok önemli bir bulgu. En ciddi hastalıkları da burada düşünmek ve çok daha temkinli olmak lazım. Bu hastalığın tanısını koymadan önce hastalarımız belli testlerden geçiyor. Her yutma güçlüğü, Akalazya demek değildir. Altında kanserler olabilir. Başka yutma borusu hastalıkları olabilir. Bunun için hastaya önce bir endoskopi yapıyoruz. Sonrasında başka tekniklerle kasların kasılmasını ölçüyoruz. Orada başka türlü bir hastalık bulmazsak, bu tanıyı koyduktan sonra bu POEM prosedürünü uyguluyoruz." diye konuştu.

Ankara Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniğinin Akalazya hastalığında POEM prosedürünün uygulandığı ender cerrahi merkezlerden olduğunu bildiren Dalgıç, şunları kaydetti:

"Yutma borusu, mide, kalın barsak ve barsağın son kısmı olan rektumdaki büyük lezyonlarda ve erken evre kanserlerde de aynı şekilde sadece gastroskopi ve kolonoskopi cihazı ile vücutta herhangi bir bıçak ya da yara izi olmadan, kapalı metodla Endoskopik Mukozal Rezeksiyon (EMR) ve Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD) gibi ileri endoskopik işlemler ile tedavi edildiği ilk ve tek cerrahi merkeziz."

- "Ankara Şehir Hastanesi bu alandaki tek cerrahi merkez"

Ankara Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Eğitim ve İdari Sorumlusu Erdal Birol Bostancı da çalışmalar hakkında bilgi verdi.

"Gastroenteroloji cerrahisi, genel cerrahi üzerine yan dal eğitimi veren bir klinik." diyen Bostancı, "Gastrointestinal tüm sistem hastalıkları örneğin mide, ince bağırsak, kalın bağırsak kanserinin tedavisine yönelik kapalı ameliyat yapılabiliyor. Pankreas ameliyatlarının hepsini kapalı yöntemle yapabiliyoruz. Laparoskopik olarak en geniş seriye sahibiz. Akalazya hastaları için uygulanan POEM tekniğinin, Türkiye'de hem devlet hem de üniversite hastanelerinde yapıldığı tek cerrahi merkez, Ankara Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniğidir." ifadelerini kullandı.

En Çok Aranan Haberler