HABER

Akaryakıt kaçakçılığıyla mücadele

Akaryakıt kaçakçılığıyla mücadele

ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, akaryakıt kaçakçılığının ciddiye alınmasına yönelik elde çok önemli göstergelerin bulunduğunu belirterek, bu konuda gösterilen kararlılığın önemli olduğunu vurguladı.

Alınan bilgilere göre, son 2 yılda 7 milyar 814 milyon 121 bin 888 kg olarak gerçekleşen akaryakıt kaçakçılığı yüzünden devletin 10.7 milyar YTL vergi kaybı oldu. TBMM Sanayi, Ticaret ve Enerji Komisyonu'nda "Akaryakıt Kaçakçılığıyla Mücadeleyi etkinleştirmeyi ve bu yönde başarı sağlayanlara ödül verilmesini öngören" yasa tasarısı görüşülüyor. Tasarının geneli üzerinde bir konuşma yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener, yasanın akaryakıt kaçakçılığında önemli boşlukları dolduracağını belirterek, 1990 yılında araç sayısı 3.7 milyonken 2005`de bunun 11.1 milyona çıkmasına rağmen, aynı dönemde ham petrol tüketiminde yüzde 11, akaryakıt satışında yüzde 33 artış olduğuna işaret etti. Şener, mevcut mevzuatta cezaların caydırıcı olmadığını ve kaçak petrolle mücadelede teşvik unsurlarının da yetersiz olduğunu belirtti.

Tasarıyla kaçak petrol yeniden tanımlanırken, buna göre "Kurumca belirlenen seviyede ulusal marker içermeyen akaryakıt", "Yasal yollarla Türkiye'de serbest dolaşıma girdiği belgelendirilemeyen veya menşei belli olmayan petrol ve petrol ürünleri", "Kurumdan izin alınmadan, akaryakıt haricinde kalan solvent, madeni ve baz yağ, asfalt, solvent nafta ve benzeri petrol ürünlerinden elde edilen akaryakıtı yada akaryakıta dönüştürmek maksadıyla kullanılan veya bulundurulan akaryakıt haricinde kalan solvent, madeni ve baz yağ, asfalt, solvent nafta ve benzeri petrol ürünleri'nin yanı sıra Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na göre kaçak olan petrol ve petrol ürünleri" kaçak petrol olarak tanımlanıyor.

Aynı tasarı çerçevesinde dağıtıcı lisansı sahipleri, Kurum tarafından belirlenen esaslara uygun olarak bayilerinde kaçak petrol satışının yapılmasını önleyen teknolojik yöntemleri de içeren bir denetim sistemi kuracak ve uygulayacaklar. Aynı tasarıya göre kaçak petrolün bu kanun hükümleri dışında satışa arz edilmesi, satılması, bulundurulması, bu özelliğini bilerek ticari amaçla satın alınması, taşınması veya saklanması yasaklanıyor. Kaçak petrol yakalandığında, kaçak petrole derhal el konulacak ve yakalandığı ildeki il özel idareye miktarı, cinsini ve özelliklerini gösterir bir tutanakla teslim edilecek. Kaçak petrol hakkında tasfiye kararı, soruşturma evresinde hakim tarafından verilecek. Bu karar, kaçak petrole el konulduğu tarihten itibaren 15 gün içinde, eşyadan numune alınmasının mümkün olduğu durumlarda numune alınarak, mümkün olmaması halinde ise gerekli tespitler yaptırılarak verilecek. Kaçak petrolden alınacak numunelere ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek. Kaçak petrolün teknik düzenlemelere uygunluğunun tespiti, Kurum tarafından belirlenen akredite laboratuvarlar tarafından yapılacak. Bu çerçevede gönderilen numunelerin tetkik ve tahlil giderleri Kurumca karşılanacak. Laboratuvarlar, bunlara ilişkin tetkik ve tahlil işlemlerini öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılacak. Kaçak petrolün tasfiyesi ilgili il özel idaresi tarafından bu Kanun hükümlerine göre yapılacak. Kaçak petrolden teknik düzenlemelere uygun olanlar, Kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara göre ulusal marker ilave edilerek ilgili il özel idaresi tarafından, teknik düzenlemelere uygunluğunun tespiti tarihinden itibaren en geç bir ay içinde açık artırma suretiyle satışı yapılarak veya yaptırılarak tasfiye edilecek. 1 ay içinde satılamayan kaçak petrol, pazarlık usulü ile satışı yapılarak tasfiye edilecek.

Kaçak petrolden teknik düzenlemelere uygun olmayanlar, Kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara göre ilgili il özel idaresi tarafından, teknik düzenlemelere uygun olmadığının tespiti tarihinden itibaren en geç bir ay içinde, satılmak üzere Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne devredilecek ve Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından satışa ilişkin masraflar düşüldükten sonra bakiye bedel ilgili il özel idaresine aktarılacak. İlgili il özel idaresi tarafından, kaçak petrolün satışından elde edilen gelirden, kaçak petrole ilişkin vergiler ilgili vergi dairesine yatırıldıktan sonra, kalan para bankada açılacak bir emanet hesaba yatırılacak. Kaçak petrolün tasfiyesine ilişkin bu maddede düzenlenmeyen diğer usul ve esaslar Maliye Bakanlığının ve Gümrük Müsteşarlığının görüşü alınarak Kurumca yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenecek.

KAÇAK PETROL YAKALAYANA İKRAMİYE Yargılamanın, tasfiye edilen kaçak petrolün sahiplerinin lehine sonuçlanması halinde; toplam satış bedelinden vergiler düşüldükten sonra kalan tutar, satış tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçen süre için kanuni temerrüt faizi oranında hesaplanan faiz de ilave edilerek hak sahibine ödenecek. Emanet hesabında bulunan tutarın hak sahibine yapılacak ödemeyi karşılamaması halinde, aradaki fark Maliye Bakanlığı'nca genel bütçeden karşılanacak. Kaçak petrole ilişkin mahkumiyet hükmünün veya müsadere kararının kesinleşmesinden sonra emanet hesaptaki tutar genel bütçeye gelir olarak yatırılacak. Kaçak petrole ilişkin mahkumiyet hükmü veya müsadere kararı kesinleşenler, Kurum tarafından, varsa lisansları iptal edilerek kamuoyuna ilan edilecek, ayrıca bu Kanun kapsamında bu kişilere hiçbir şekilde yeniden lisans verilmeyecek.

Tasarıya göre kaçak petrolün yakalanması halinde, ihbar edenlere ve yakalayan kamu görevlilerine ikramiye verilecek.
Aynı tasarıya göre bir ihbar sonucunda kaçak petrolün sahipli yakalanması halinde; kaçak petrolün satışından sonra vergiler dahil elde edilen toplam gelirin yüzde onu tutarında ihbar edene, yüzde onu tutarında kaçak petrolün yakalanması eylemine bizzat ve fiilen katılan kamu görevlilerine ikramiye ödenecek. Kaçak petrole ilişkin mahkumiyet hükmünün veya müsadere kararının kesinleşmesini takip eden bir ay içerisinde kaçak petrolün satışından vergiler dahil elde edilen toplam gelirin yüzde 15'i tutarında ihbar edene, yüzde 15'i tutarında kaçak petrolün yakalanması eylemine bizzat ve fiilen katılan kamu görevlilerine ilave ikramiye ödenecek. Bir ihbar olmadan kaçak petrolün sahipli yakalanması halinde; kaçak petrolün satışından sonra vergiler dahil elde edilen toplam gelirin yüzde onu tutarında kaçak petrolün yakalanması eylemine bizzat ve fiilen katılan kamu görevlilerine ikramiye ödenecek. Kaçak petrole ilişkin mahkumiyet hükmünün veya müsadere kararının kesinleşmesini takip eden bir ay içerisinde kaçak petrolün satışından vergiler dahil elde edilen toplam gelirin yüzde 15'i tutarında kaçak petrolün yakalanması eylemine bizzat ve fiilen katılan kamu görevlilerine ilave ikramiye ödenecek. Yakalanan kaçak petrolün sahipli olmaması halinde; bu kanun çerçevesince ihbar edenlere ve yakalayan kamu görevlilerine ödenecek ikramiyeler yüzde elli eksik ödenecek. Kanuna göre ödenecek ikramiyeler damga vergisi hariç vergi, resim ve harca tabi olmayacak. İhbar edenlerin kimlikleri izinleri olmadıkça veya ihbarın niteliği haklarında suç oluşturmadıkça açıklanamayacak.

Kaçak petrolü satışa arz eden, satan, bulunduran, bu özelliğini bilerek ticari amaçla satın alan, taşıyan veya saklayan kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ve 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Kaçak petrolün müsaderesine de hükmolunacak. Ulusal markeri yetkisiz olarak üreten, satışa arz eden, satan, yetkisiz kişilerden satın alan, kabul eden, bu özelliğini bilerek nakleden veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Ulusal markerin kimyasal özelliklerini taşımasa bile, bu madde yerine kullanılmak amacıyla üretilen kimyasal terkipler hakkında da bu hüküm uygulanacak.

AKARYAKITLA İLGİLİ ACI GERÇEK Tasarının gerekçesinde, TBMM'de bir süre önce kurulan Akaryakıt Kaçakçılığı Araştırma Komisyonu raporlarına atıfta bulunularak, "Bu raporda, 2 yılda tespit edilen 7 milyar 814 milyon 121 bin 888 kg akaryakıtın kaçak olarak yurda girdiği, devletin 10.7 milyar YTL vergi kaybına uğradığı yer almıştır" ifadelerine yer verildi. Gerekçede daha sonra şunlar kaydedildi:
"Gümrük Müsteşarlığı'ndan alınan bilgiye göre, 2002 yılında 118 olayda 26 bin 890 ton, 2003 yılında 343 olayda 48 bin 100 ton, 2004 yılında 581 olayda 83 bin 111 ton, 2005 yılında 704 olayda 35 bin 217 ton, 30 Nisan 2006 tarihi itibarıyla 2006 yılının ilk üç ayında 173 olayda 8 bin 235 ton kaçak akaryakıt yakalanmıştır. Toplam araç sayısı 1990 yılında 3 milyon 750 bin 678, 1995 yılında 5 milyon 922 bin 859, 2000 yılında 8 milyon 320 bin 449, 2005 yılında 11 milyon 145 bin 828, 2006 yılı şubat ayı sonu itibarıyla de 11 milyon 325 bin 464 adet olmuştur. 1990 yılından 2005 yılına kadar araç sayısı yaklaşık 2 katı artmıştır. Buna karşılık; Türkiye'nin 1990 yılında ham petrol tüketimi toplam 22 milyon 981 bin ton, 1995 yılında 27 milyon 039 bin ton, 2000 yılında 24 milyon 205 bin ton, 2005 yılında 25 milyon 489 bin ton olmuştur. 1990-2005 yıllarındaki ham petrol tüketimindeki artış yaklaşık yüzde 11 olmuştur. Yıllık akaryakıt satış miktarpetı 1990 yılında 12 milyon 677 bin ton, 1995 yılında 17 milyon 335 bin ton, 2000 yılında 18 milyon 235 bin ton, 2005 yılında 16 milyon 847 bin ton olmuştur. 1990-2005 yıllarında akaryakıt tüketimindeki artış yaklaşık yüzde 33 olmuştur. 2000 yılından itibaren otogazlı araç sayısında önemli artış olmuştur. 2005 yılı sonu itibarıyla 1 milyon 501 bin adet otogazlı araç bulunmaktadır. Bu araç sayısı toplam araç sayısından düşüldüğünde akaryakıt kullanan araç sayısının 9.7 milyon olduğu ve otogazlı araçlar dışındaki araçların sayısının 1990-2006 yıllarında yüzde 157 artış göstermesine karşılık, toplam akaryakıt satışlarında bu dönemde artış yüzde 33 olmuştur. 1990 yılında otomobil sayısı 1 milyon 649 bin 879 iken, benzin satış miktarı 2 milyon 673 bin ton olmuştur. 2005 yılında otomobil sayısı 5 milyon 772 bin 745 olmasına karşılık benzin satış miktarı 2 milyon 648 bin ton gerçekleşmiştir. 1990 yılında toplam araç sayısı 3 milyon 750 bin 678 iken (bunun 1 milyon 649 bin 879 adedi otomobil), 2005 yılında sadece benzinli araç sayısı toplamı 4 milyon 175 bin 709 olmasına rağmen, 2005 yılında 1990 yılı sonundaki benzin satış miktarının altında kalındığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla toplam araç sayısına bakıldığında 1990-2005 yılları arasında araç sayısındaki artışla toplam petrol satış miktarları arasındaki uyumsuzluk bulunduğu görülmektedir."

En Çok Aranan Haberler