ANKARA (İHA) - Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, denetlemelerin tüketici haklarını koruma, kaçakların önlenmesi ve ekonominin önündeki en önemli engel olan kayıt dışını önlemede çok önemli bir hizmet olduğunu söyledi.
Akaryakıt ve LPG istasyonlarının denetimi için 15 bölgede konuşlandırılacak olan 35 adet akaryakıt muayene denetim aracı bugün 81 ilde çalışmalarına başlamak üzere yola çıktı. Coşkun, araçların yola çıkması töreninde yaptığı konuşmasında, tüm bu çalışmaların halkın sağlığı ve tüketici haklarını korumak için yapılan çalışmalar olduğunu belirterek, akaryakıt istasyonlarının standartlarının de Eylül ayında yayınlandığını ve Mart ayında da yürürlüğe girdiğini bildirdi. Coşkun, belediyelerin bazılarından ruhsat alan kimi istasyonların bu standartlara uymadığını vurgulayarak, istasyonların standartlara uygun olup olmadığı, ölçü aletlerinin doğru ölçüp ölçmediği ve vatandaşın parasının karşılığının alıp almadığının denetleneceğini söyledi. Basında zaman zaman benzine yabancı katkı maddesi katıldığı haberlerinin çıktığını da ifede eden Coşkun, "Bunun için numune alınıyor. Bunlar'da Ankara'ya getiriliyor ve bu işlem 2-3 ayı buluyordu. Ayrıca yılda 2.5 trilyon masraf oluyordu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu ve Sanayi Bakanlığı mütabakatı ve yetkilendirme neticesinde yerinde analiz yapılacak ve interaktif olarak analiz sonuçları merkeze iletilecek. Kaçakların getirdiği vergi zaiyeti ve kalite bozukluğu de denetlenecek. Bu denetlemeler tüketicinin haklarını koruma, kaçakların önlenmesi ve ekonominin önündeki en önemli engel olan kayıt dışını önlemede çok önemli bir hizmettir" şeklinde konuştu.
81 ildeki il müdürlüklerinin de bu denetimde görevli olacağını ifade eden Coşkun, 261'i mühendis, 206'sı ölçü ayar memuru ile bu hareketin başladığını kaydetti. Bakan Coşkun, daha sonra bir araç başında Ölçü ve Standartlar Genel Müdürü'nden bilgi aldı ve denetimlerden başarı ile çıkanlara bakanlık tescilli bir bayrak asılacağını ifade etti. Ayrıca istasyonlarda çapraz denetim yapılacağı, araçların hangi istasyonu denetleyeceğini önceden bilmeyeceği belirtilerek, gece gündüz ani denetimlerin yapılacağı da bildirildi. Açılışta bir konuşma yapan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Başkanı Yusuf Günay da, 16 Haziran'dan itibaren hazırlanan mevzuat gereği petrol piyasasında faaliyette bulunan tüm kuruluşlara lisanslarının verileceğini söyledi. Günay, petrol piyasasında ciddi boyutlara ulaşan denetimsizlik bonucu oluşan vergi kaybı ve yabancı katkı maddelerinden oluşan zararların söz konusu olduğunu vurgulayarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı arasındaki işbirliğinin, petrol piyasasının disipline edilmesi ve mevzuata uygun çalışması için devam edeceğini kaydetti.
Coşkun, törenin ardından İstanbul Yolu üzerindeki Macit Petrol isimli akaryakıt istasyonuna giderek ilk denetimi yaptı. Muayenesi yapılan pompa, denetimden başarı ile geçti. Daha sonra gazetecilere bir açıklama yapan Coşkun, bu ölçümlerin büyük çoğunluğunu kamu nitelikli meslek kuruluşlarına devredeceklerini belirterek, "Çünkü sadece devlet memurları ile bu işin kontrolü mümkün değil. 14 bin küsur istasyonun denetimi mümkün ama periyotlar uzun olur. Onun için odalara yetki vermeyi düşünüyoruz" dedi.
Denetimin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Coşkun, bugün gazetelerde yer alan, yeğeninin ameliyat olduğu hastane ve doktora tazminat davası açmasıyla ilgili bir soruya, "O hasta ile doktor arasında bir konu. Ayrıca ben Bakan olarak görüşümü vermek istemem" şeklinde cevap verdi. Geçtiğimiz günlerde basında yoğun olarak yer alan selülit kremi reklamı ile ilgili bir soruyu da yanıtlayan Coşkun şöyle konuştu:
"O günkü konuşma Dünya Tüketici Günü ile ilgiliydi. Yaptığım açıklama çarpıtıldı. Bunun altında da reklam gelirleri endişesi var. Bunu açıkça söylüyorum. O bakımdan benim orada söylediğim reklamda iki unsur vardır. Biri cazibeyi sağlayacak obje, ikincisi o cazibenin arkasından verilmek istenen mesaj. Bizim için Bakanlık olarak aslolan, orada tüketicinin aldatılmasıdır. Dolayısıyla biz orada haklı çıktık. Ben de kanuni hakkımı kullanacağım. Beni toplum karşısında rencide eden basındaki ilgililer hakkında dava açacağım. Çünkü bu reklamda kullanılan ifadelerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Ben görevimi yapıyorum. Ancak bu 'Ali Çoşkun senin neyine' diyen yazarlara sesleniyorum. Anayasayı açsınlar, 172. maddede tüketicinin korunması, sonra da esnafın korunması var. Tüketici ve rekabeti koruma kanunu bu yetkiyi Bakanlığıma veriyor. Kaldı ki benim uyarım üzerine reklam kurulu toplmanmış değil. Bunu da çarpıtıyorlar. Daha önce toplanmış numuneler alınmış. Ben sadece orada sivil toplum kuruluşlarının haklarını araması noktasında söyledim".