Akaydın: “yaş 70’i Geçiyorsa Duayen Olmak Gerekir”

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Yörük Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (YÖRSİAD) toplantısına katıldı. Akaydın, siyasette gençlerin önünü açmak gerektiğini belirterek, "Yaş 70’i geçiyorsa siyasetçinin duayen olması gerekiyor. Bu yaştan sonra siyasetçinin yapması gereken tek iş sağlığınız, enerjiniz yerindeyse, birikiminiz varsa Cumhurbaşkanlığıdır” dedi.Toplantıda konuşan Başkan Akaydın, şimdi olduğu gibi rektörken de gençleri korumak gibi bir misyon üstlendiğini, üniversitede önünü açtığı gençlerin şimdi harika işler yaptığını belirterek, aynı ilkeyi siyasette de izlediğini söyledi. İş dünyasında da aynı bakışın olması gerektiğini düşündüğünü ifade eden Başkan Akaydın, “Çünkü Türkiye demokrasi tarihine baktığımızda ayıplı durumlardan birisi ünlü siyasetçilerin arkasından gelen gençlerin önünü tıkaması, yetiştirmemesidir. Ömür boyu koltuk işgal etmek gibi bir eğilim var Türkiye’de. Avrupa’da da eskiden bu eğilim vardı ama onlar bu anlayışı artık terk etti. Bir siyasetçinin bulunduğu pozisyonda en fazla 3 dönem kalması gerektiğini düşünüyorum. Yaş 70’i geçiyorsa siyasetçinin duayen olması gerekiyor. Bu yaştan sonra siyasetçinin yapması gereken tek iş sağlığınız, enerjiniz yerindeyse, birikiminiz varsa Cumhurbaşkanlığıdır. Çünkü Cumhurbaşkanlığı protokol görevidir” diye konuştu.“TÜRK EKONOMİSİ CİDDİ BADİREDEN GEÇİYOR”Başkan Mustafa Akaydın, Türkiye’nin ekonomisi adına endişeli olduğunu kaydetti. Şu anda Türk ekonomisinin ciddi bir badireden geçtiğini ifade eden Başkan Akaydın, kur farklarının bu kadar hızlı bir şekilde oynaması, faizlerin yükseltilmesinin Türkiye’nin sanki bir ekonomik krizde gibi bir görüntü verdiğini söyledi. Yakın zamanda bu durumun vatandaşlara yansıyacağını düşündüğünü vurgulayan Başkan Akaydın şöyle konuştu:“Bütünşehir Yasası gereği il genelinde köy köy dolaşmaya başladık. Antalya’nın turizm ve tarımda Türkiye’de ilk sırada gelmesiyle övünüyoruz. Turizmde Türkiye’ye 35 milyar dolar giriyorsa bunun 10 milyar doları Antalya karşılıyor. Tarımda 7,5 milyar liralık Antalya’nın tarımsal üretimi var. Ama Toroslara çıktığımızda köylümüzün perişan olduğunu görüyoruz. Köylüler ürünlerine 10 yıl önceki fiyatlara satıyor, artık tarlasını ekmiyor. Türkiye’nin toprağının çok verimli bölümü, Belçika’nın yüzölçümünden fazla 3,5 milyon hektar tarıma kapatılmıştır. Köylü vazgeçmiştir tarımdan. Gelecekte en önemli silah tarım, su ve enerji olacaktır. Bunlardan toprakta zenginiz ama ondan da istenilen seviyede üretim yapamıyoruz. Hayvancılıkta da durum vahim. Eskiden 1 kilo süt parasına 3 kilo yem alırken bugün 1 kilo yemi zor alıyorlar. Sadece borsaya, sıcak paraya dayalı, Cumhuriyet’in önemli fabrikalarını satmaya dayalı ekonomik model yanlış bir model. 2 bin 800 dolar kişi başı milli gelir şimdi 11 bin dolar oldu, bu doğru. Peki bu para neden halkın cebine girmedi? Kimin cebinde bu para? Bütün gelişen ülkelerde bu gelir arttı, ama Türkiye’de bu para halkın cebine girmedi.”