Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın ulaşım politikasını CHP’liler de eleştiriyor. 4 Şubat 2011 günü Büyükşehir Belediyesi’ne dilekçe vererek kamuoyunda büyük eleştirilere neden olan ulaşım sistemi, Halk Kart ve komisyon ücretleriyle ilgili mecliste genel görüşme talep eden CHP’li üç üyenin isteğinin kabul görmediği ortaya çıktı. Dilekçe sahibi CHP’li Remzi Sadi, bir hafta önce de 20 Ağustos’ta uygulamaya geçen yeni ulaşım sistemiyle ilgili görüşme talebinde bulunduğunu, ancak henüz cevap alamadığını ifade etti. Sadi, "Konu, apolitik olarak bakmamızı gerektiriyor." dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin AK Partili meclis üyesi Yaşar Tabur, parti il binasında düzenlediği basın toplantısıyla ulaşımda yaşanan sıkıntıların kamuoyu ve muhalefet kadar CHP’lileri de rahatsız ettiğini savundu. Bazı CHP’li meclis üyelerinin Antalyalılardan yükselen eleştirilere cevap bulmak ve ikna edici bir yanıt almak için Mustafa Akaydın başkanlığındaki idareye verdikleri genel görüşme taleplerinin bile dikkate alınmadığını ileri sürdü.
Mustafa Akaydın’ın, şehrin birincil sorunu olan ulaşım sistemini düzenlerken meclisin görüşünü dahi almadığını ifade eden Tabur, "Şuandaki Büyükşehir idaresi mecliste görüşme açmıyor. Geçen meclis toplantısında talebimizi ilettik, mecliste tartışalım istedik. Ancak söz hakkı verilmedi.” dedi. Ulaşım sistemini tartışmaya açmak isteyenlerin sadece kendileri olmadığını, gelişmelerden rahatsız olan CHP’lilerin de bunu istediğini savunan Tabur, ancak onların taleplerinin de göz ardı edildiğini belirtti. CHP’li meclis üyeleri Remzi Sadi, Hüseyin Kazancı ve Mustafa Karaman’ın 2 Şubat 2011 tarihinde ulaşım sistemini tartışmak için mecliste genel görüşme talep ettiğini ancak bu talebin uygulamaya geçirilmediğini söyledi. Altında CHP’li üyelerin imzası bulunan genel görüşme talebini içeren dilekçeyi basın mensuplarına dağıtan Tabur, “Görülüyor ki CHP’li meclis üyesi arkadaşlar bir müracaat yapıyorlar. Üç meclis üyesi iki yıldır feryat ettiğimiz, genel görüşme açılmasını istediğimiz bu konuda talepte bulunuyor. CHP’li üyelerin talebi gündeme gelmedi. O konunun yasal olarak mecliste görüşülüp oylanması gerekirdi. Kendi meclis üyelerine bile değer vermeyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu vahim bir durum. Akaydın kendi meclis üyeleriyle istişare etmeden, kendi başına bu sistemi yapmaya çalışıyor. Bunun bedelini Antalya halkı ödüyor." diye konuştu.
Görüşme talep eden CHP’li meclis üyelerinden Remzi Sadi ise böyle bir talebin varlığını kabul etti. ‘Sorumlu meclis üyesi’ olarak kamuoyundan yükselen eleştirilere kayıtsız kalamayacakları için başvuruda bulunduklarını belirten Sadi, ancak taleplerinin göz ardı edildiğini kaydetti. Sadi, 20 Ağustos’ta başlayan yeni ulaşım sisteminden kaynaklanan sıkıntıları da dikkate alarak yeni bir görüşme talebinde daha bulunduğunu dile getirerek, “Geçtiğimiz hafta ikinci bir dilekçeyle başvurdum. Şikayetler devam ediyor. Halk parasının kaybolduğu iddiasında bulunuyor. Konu, apolitik olarak bakmamızı gerektiriyor." dedi.
HALK KARTLA VURGUN YAPILDIĞI İDDİASI
AK Partili Yaşar Tabur, ayrıca 30 Ekim 2009 tarihinde sözleşmesi imzalanan Halk Kart sistemiyle vurgun yapıldığını da iddia etti. Antalya 1. İdare Mahkemesi’nin Halk Kartın iptali yönünde verdiği kararın Danıştay tarafından iptal edilmesine karşın Mustafa Akaydın’ın “Halk Kart’la hiçbir hukuki bağımız kalmadı.” yönündeki ifadelerini hatırlatan Tabur, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belediyeye ödenmesi gereken yüzde 2’lik bedel var. Bu da, yıllık ciroya bakıldığında 3,5 milyon lira yapıyor. Buradan cumhuriyet savcılarına sesleniyorum bunun soruşturulup yargıya taşınması gerekir. Akaydın, 3-4 aydır ‘A Kent firmasıyla yasal bağımız kalmadı, duygusal bağımız kaldı’ diyor. Duygusal bağ halk arasında ne anlama gelir bunu herkes biliyor. Burada çok büyük rakamlar dönüyor. Antalya’nın günlük yolcu kapasitesi 350 bin. 1,75 liralık biniş ücreti dikkate alındığında günlük 500 bin liralık nakit hareketi var. Bu hareketten yüzde 2 belediyenin kamu zararı var. Yıllık 3,5 milyon tutuyor. Meclis üyeleri dahi genel görüşme için müracaatta bunuyor ama meclise gelmiyor. Bu vahim bir durum."
Büyükşehir Belediyesi’nin A Kent firmasıyla imzaladığı sözleşmenin tazminatları düzenleyen 13/4. maddesine de dikkat çeken Tabur, "Yıllık bazda 200 milyon liralık bir tabloyla karşı karşıyayız. İşletmeci sözleşme gereği yıllık taşıma cirosunun yüzde 5’i kadar tazminat talep edebiliyor. İki yıldır uygulamaya geçemeyen 20 günlük A Kent firması vatandaşların kart parasından toplayarak yatırım yaptı. Sistem kurulmadan tanesi 8 liradan 400 bin kart satıldı. Yani yatırım maliyeti çıktı. Öyle sanıyorum ki Akaydın iki gün sonra basının karşısına çıkıp ‘A Kent firmasını kovaladık, bu pisliği temizledik’ diyecek ama burada halkçı bir vurgun söz konusu. Halk yönetim marifetiyle soydurulmuştur. Antalya söylediğim tazminatla karşı karşıya. Adam iki yılda köşeyi dönüp gidecek. Akaydın bunun hesabını soracağı yerde hala bu sistemin arkasında duruyor ama duygusal bağımız var gibi ifadeler kullanıyor. Bunu her yere çekebilirsiniz." şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz