Küresel ekonomideki olumsuz beklentiler yüzünden 2012'ye temkinli yaklaşan bankalardan umut verici açıklamalar gelmeye başladı. Bu sene yüzde 15'lik büyüme hedefleyen sektörün önemli oyuncularından Akbank, bin kişiyi işe alacak. Teknolojiye 120 milyon dolar yatırmayı planlayan banka, 70 yeni şube açacak.
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, düzenlediği basın toplantısında dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri değerlendirdi. Türk bankacılık sektörü ve Akbank hakkında bilgi vererek bankanın 2012 yılı ve sonrasındaki beklenti ve hedeflerini paylaştı. Global ekonomideki sorunların zaman almakla beraber çözüleceğini belirten Binbaşgil, Türkiye’nin bu süreçten daha da büyüyerek ve güçlenerek çıkacağını vurguladı. Banka olarak da önümüzdeki dönemde Türkiye’nin büyümesine destek olmayı sürdüreceklerini söyledi. Binbaşgil, “2012 yılında 70 yeni şube açacağız. 1000’in üzerinde yeni arkadaşımızın Akbank’a katılmasıyla istihdam yaratmaya devam edeceğiz. Tüketicilere ve müşterilere daha da yakın olabilmek için dağıtım kanallarımızı büyütmeyi sürdüreceğiz. Bu kapsamda, Türkiye’nin ikinci büyük ATM ağı Akbank’da olmasına rağmen ATM yatırımlarımız devam edecek. Bu yıl toplamda 120 milyon dolar teknoloji yatırımı yapacağız.” dedi.
Büyürken, özellikle de dış piyasalardaki çalkantıları göz önüne alarak risk yönetimine çok dikkat edeceklerinin altını çizen Hakan Binbaşgil, “Bu süreçte giderek daha da çağdaş, müşteri odaklı, hizmet kalitesi giderek yükselen, modern, dinamik, Türkiye ve dünyaya yenilikler getiren, en son teknolojiyi en iyi şekilde kullanan bir Akbank bulacaksınız.” ifadesini kullandı.
Türkiye'nin dünyada ekonomik büyümenin yavaşladığı bir ortamda gelişmiş ülkelerden ayrıştığını, global ekonomideki problemlerin çözümünün biraz daha zaman alacağını anlatan Akbank Genel Müdürü Binbaşgil, “Farklı kurumlar tarafından yapılan araştırmalar Avrupa, Amerika ve diğer gelişmiş ülkelerde 2012 yılında büyümenin oldukça düşük seyredeceğini gösteriyor. Türkiye için beklenen büyüme oranları gelişmiş ülkelerin epey üzerinde. Bizim beklentimiz yaklaşık yüzde 4 büyüme. Mali disipline sahip, sürdürülebilir büyüme performansı gösteren Türk ekonomisi gelişmiş ülkelerden pozitif yönde ayrışıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Binbaşgil, bu süreçte Türk ekonomisinin lokomotifi durumundaki bankacılık sektörünün de güçlü yapısıyla öne çıktığının altını çizerek, şunları söyledi:
“Türk bankacılık sektörü pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki eşdeğerlerine kıyasla çok daha yüksek sermaye yeterlilik rasyosuna sahip. Sektörde özel bankaların sermaye yeterlilik oranı yüzde 15,4. Aynı şekilde kredi portföyü sağlıklı bir yapıda. Takipteki alacaklar rasyosu yüzde 2,8. Sektörde likidite problemi bulunmuyor. Türk bankacılık sektörünün kredi/mevduat oranı yüzde 97 ve birçok Avrupa Birliği ülkesine kıyasla çok daha düşük seviyede. Sektörümüz sağlıklı büyümesini sürdürüyor. Bankacılık sektörünün bu güçlü yapısı, önümüzdeki dönemde de Türk ekonomisinin ve reel sektörünün daha da büyümesi için önemli bir fırsat oluşturuyor.”
"6 MİLYON HANE BANKACILIK FAALİYETLERİNDEN FAYDALANMIYOR"
Türk bankacılık sektörünün hızlı büyümesine rağmen, büyüklükler itibari ile Türkiye’nin potansiyelinin hala gerisinde bulunduğunun altını çizen Binbaşgil, “Ülkemizde 6 milyon hane halkı hala bankacılık faaliyetlerinden yararlanamıyor. 2012-2015 arasında ülkemizde bankalı nüfusta yaklaşık 5 milyon seviyesinde bir artış bekliyoruz. Bu istatistikler Türk bankacılık sektörünün yüksek büyüme potansiyelini açıkça ortaya koyuyor. Türkiye’de milli gelire oranla kredi, tasarruf, aktif büyüklüğü, kişi başına düşen şube sayısı ve ATM sayısı hala çok düşük. Türkiye zenginleşiyor. Orta gelirli kesim büyüyor. Türkiye’de bankacılığın önü çok açık. Akbank da Türkiye’nin büyümesine paralel yatırımlarına devam edecek.” diye konuştu.
Binbaşgil, yurtdışında, özellikle Avrupa'da banka satın alma konusunda da "Satın alma yapabilecek ciddi bir organik gücümüz var. Bunun için Türkiye'deki gibi bir potansiyeli görmemiz lazım. Baktığınızda buralardaki potansiyel Türkiye'ye nazaran küçük. Ama fırsat çıktığında değerlendiririz." şeklinde konuştu.
"TASARRUFLAR DAHA DA ÖNEM KAZANACAK"
Özellikle Euro Bölgesi‘ndeki devletlerin ve Avrupa’daki bankaların 2012’nin ilk çeyreğinde yüklü borç itfaları bulunduğuna dikkat çeken Binbaşgil, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Avrupa’daki yüksek borçluluk ve likidite ihtiyacı yabancı finansman kaynaklarına erişimin zorlaşacağına ve fon maliyetlerinde artış yaşanabileceğine işaret ediyor. Dünyada likidite sorununun öne çıktığı bu ortamda tasarruflar daha da önem kazanıyor. Pek çok gelişmekte olan ülkeye benzer biçimde, Türkiye’de de giderek güçlenen bir orta sınıf var. Tasarruf açığının ve Türkiye’nin yumuşak karnı olan cari açığın azaltılmasında, orta sınıfın genişlemesi ve tasarrufların artırılması kritik önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde ülkemizde orta sınıfın giderek güçleneceğini ve milli gelire katkısının yükseleceğini öngörüyoruz."
Akbank’ın, finansman kaynaklarına erişimin güçleştiği bu dönemde de marka gücü ile başarılı fonlama performansını devam ettirdiğini aktaran Binbaşgil, “Türkiye genelinde yaygın şube ağımız ile sağlam bir mevduat tabanına sahibiz. Ayrıca uzman kadromuz ve diğer kanallarımızla müşterilerimize farklı finansal ürünler de sunuyoruz. Ana para korumalı fonlar, birikimli mevduat, tahvil ve bonolar müşterilerimizi ve yatırımcıları tasarrufa teşvik eden ürünlerimiz arasında. Önümüzdeki dönemde de tasarrufu ve yatırımları teşvik ederek fark yaratmayı sürdüreceğiz. Bireysel Bankacılık, Birebir ve Özel Bankacılık’taki etkinliğimiz devam edecek.” dedi.
Bankalarının kurumsal yapısı, yüksek sermayesi, şeffaf ve kaliteli bilançosu, güçlü teknolojik altyapısı, yurt çapında yaygın dağıtım ağı ile birlikte en önemli varlığının çalışanları olduğunu vurgulayan Hakan Binbaşgil, göreve geldiğinin birinci ayı dolmadan 15.000 Akbank çalışanı ile bir araya geldiğini kaydetti. Akbank Genel Müdürü, “Biz 15.000 Akbanklı tek yürek olduk, ülkemizin geleceğine inanıyoruz. Liderliğimiz önemli ancak başarımızın devamı ve kalıcılığı daha da önemli. Bu nedenle tüm Akbanklılar olarak önümüzdeki yeni dönemde ‘Kalıcı Liderliğe’ odaklandık. Karlılık içinde büyümemizi sürdüreceğiz.” dedi.
Yıllardır tutarlı bir şekilde Akbank markasına yatırım yapmayı sürdürdüklerini söyleyen Binbaşgil, Brand Finance tarafından hazırlanan 'Dünyanın En Değerli 500 Banka Markası - 2012' sıralamasında Türkiye’nin En Değerli Banka Markası olduğuklarını belitti ve "Bugün Akbank 1 milyar 582 milyon dolar tutarında marka değerine sahiptir. Akbank markasını gelecek yıllarda dünyada çok daha yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum." diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz