Akbank'tan ödenmiş sermaye artırımı

İstanbul -(AA) Akbank'ın, ödenmiş sermayesinin kayıtlı sermaye tavanı içinde kalacak şekilde 200 milyon YTL tutarında artırılmasına izin verildi.

Akbank ve Sabancı Holding'den Borsaya yapılan açıklamada, banka hakim ortakları ile Citigroup Inc. ve Citibank Overseas Investment Corporation arasında hisselerin yüzde 20'sinin Citibank tarafından devralınmasına ilişkin hissedarlar sözleşmesi imzalandığı belirtildi. Açıklamada, bu işlemin gerçekleştirilebilmesi için yönetim kurulunca gerekli izinlerin alınması ve gereken diğer işlemlerin yapılması için genel müdürlüğün yetkili kılınmasına karar verildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, bu kapsamda Citibank'ın söz konusu işlem sonucunda Akbank'ın hemen hemen tamamına sahip olduğu Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ve Ak Portföy Yönetimi A.Ş'ye dolaylı olarak yaklaşık yüzde 20 oranında ortak olması konularında gerekli izinlerin verildiği bildirildi.

Kurul kararı gereğince, bankanın ödenmiş sermayesinin kayıtlı sermaye tavanı içinde kalacak şekilde ve mevcut hissedarların rüçhan hakları kısıtlanmak üzere 200 milyon YTL tutarında artırılması, artırılan sermaye karşılığı çıkartılacak her 1 YKr nominal bedelli hisse için 9,5 YKr ödemek üzere Citibank tarafından iştirak edilmesine izin verildiği belirtilen açıklamada, sermaye artırımına yönelik işlemlerin devam ettiği kaydedildi.

Borsa açıklamasında, hissedarlar sözleşmesi kapsamında Citibank'ın, Akbank'ın ortaklar genel kurul toplantılarında oy haklarını esas olarak Akbank Yönetim Kurulunun teklifleri doğrultusunda, hissedarların genel kurula önerdikleri konularda ise Sabancı Holding A.Ş'nin görüşleri doğrultusunda kullanacağı, ancak Citibank'ın önemli şirket alımları, birleşmeleri, olağanüstü işlemler ve Citibank'ın yüzde 20 oranındaki ortaklık hissesinin azalmasına yol açabilecek şekilde rüçhan haklarının kısıtlanması gibi önemli konularda oy haklarını kendi görüşleri doğrultusunda kullanabilecekleri aktarıldı.

Açıklamada, hissedarlar sözleşmesi uyarınca Akbank ve Citibank'ın, bankacılık ve finansal hizmetler konularında münhasır stratejik işbirliği konusunda Rekabet Kurulunun kararına intizar ettiği, söz konusu düzenlemelerin tarafların pazarda tamamen bağımsız hareket etmeleri ve rekabetçi davranışların koordinasyonuna yol açılmaması esasına dayanmakta olup tarafların daha önce üçüncü taraflarla yaptığı mevcut işbirliklerini etkilemediği vurgulandı.