Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ali Kadri Çırak, kanserin Türkiye'de ölümcül hastalıklar sıralamasında ikinci sırada yer aldığını belirterek, en çok erkeklerde görülen akciğer kanserinin son yıllarda kadınlarda da tırmanışa geçtiğini vurguladı. Kanserin önlenebilir bir hastalık olduğuna dikkat çeken Çırak, "ABD verilerine göre yılda 170-180 bin kişi akciğer kanseri oluyor. Bir yıl içinde de bunların 160 bini ölüyor. Ancak tıp hızla gelişiyor. Akciğer kanserinde bir yıl yaşatabildiğimiz hasta sayısı 1975 yılında yüzde 5 iken bugün bu oran yüzde 40'larda. Kanserden tamamen kurtulma oranı ise en iyi tedavi yöntemleriyle 5 yılda yüzde 15'tir. Bunun için de erken teşhis gerekiyor" dedi.
Sigara içen kişilerin akciğer kanserine yakalanma olasılıklarının çok yüksek olduğunu kaydeden Çırak, "Kötü beslenme, hava kirliliği, radyasyon gibi kanser nedenlerinden sigaranın yanında söz edilemez bile. Sigara içen kişinin akciğer kanseri olma riski içmeyene göre 25 kat daha fazladır. Genetik yatkınlık da bunu tetikliyor. Bu kişilerde yakalanma riski 50- 60 kat artış gösteriyor. Ailede akciğer kanseri olan varsa bu kişilerin akciğer kanserine yakalanma riskleri ailede olmayanlara göre daha yüksek. Bu kişileri risk altındasınız diye uyarmak gerekiyor" diye konuştu.
Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yılda iki bine yakın hastanın takip edildiğini söyleyen Çırak, "Bunların bin 800'e yakını sigara içiyor. Kadınlarda akciğer kanseri görülme oranının son yıllarda arttığı görülüyor. Hastanemizde 2002 yılında bin 750 kanser hastasından 149'u kadındı. 2005 yılında ise bu sayı bin 850 hasta da 237'ye çıkmış durumda. Dünya verilerine bakıldığında da erkeklerde akciğer kanseri düşme trendine geçti. Kadınlarda ise 2001 verileri itibariyle son 50 yılda akciğer kanserinden ölme oranı yüzde 600 arttı. Daha önce meme kanseri gibi başka kanserlere daha çok rastlanırken, şimdi kadınlarda da birinci sırayı akciğer kanseri aldı. Her iki cinste de öldürücü olan kanser tipinin akciğer kanseri olduğu unutulmamalıdır" dedi.
Birçok kişide akciğer kanserinin belirti vermediğini, verdiğinde ise çok geç kalındığını ifade eden Başhekim Çırak, "Öksürük, balgam yapıyor. Ama kişiler bunu sigaraya bağlıyor. Ne zamanki göğüs ağrısı, kan tükürme, yutamama, nefes alamamama gibi belirtileri oluyor, o zaman doktora gidiliyor. Akciğer kanserinin en önemli belirtilerinden biri de ses kısıklığı. Sol akciğerde merkeze yerleşen bir tümör, ses tellerini hareket ettiren siniri sarıyor. Bu da ses kısıklığına neden oluyor. Bu kişiler kulak-burun-boğaz uzmanına gidip sonra bize geliyorlar. Bu belirtiler unutulmamalı" şeklinde konuştu.
Akciğer kanserinin en çok 40 yaşını aşan kişilerde görüldüğünü de anlatan Çırak, "40 yaşını geçen, ailesinde akciğer kanseri olan ve sigara içen kişilerin en ufak şikayetlerinde kontrolden geçmelerini öneriyoruz. Tabii 40 yaşının altında da kanser olanlar var. Bunun en büyük sebebi de sigara içme yaşının 13' e kadar inmesi" dedi.
Halk arasında yanlış inanışların olduğunu da hatırlatan Dr. Kadri Çırak, "İnsanlar kanseri elletmemek lazım, dokunulursa yayılır gibi düşüncelere sahipler. Bu çok büyük bir yanlışlık. Bu bilinci silmek lazım. Kanser evresine ve tipine göre tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken evrede yakalananlar için cerrahi müdahale, ışın ve serum tedavileri yapılır" diye konuştu.
Akciğer kanserinin en önemli sebeplerinden biri olan sigarayı bırakmak isteyenler için sigara poliklinikleri bulunduğunu söyleyen Çırak, "Bizim hastanemizde de bu poliklinikten var. 2005 yılında buraya 275 müracaat oldu. Buraya gelen her meslekten insan var. Bu sevindirici bir şey. Bu tür polikliniklerin başarı hedefleri yüzde 30'dur. Bizim bünyemizdeki kliniğin başarısı ise yüzde 42'dir. Biz tanı yöntemleri yönünden de gelişmiş bir hastaneyiz" diyerek hastanenin başarısından söz etti.