’akdeniz Ekonomi Forumu’ Sona Erdi

Akdeniz Ekonomi Forumu’nun ‘Tarihi Kentlerden Günümüze-Akdeniz Mavisinden Yaşanılabilir Yeşil Şehirlere’ oturumunda konuşan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, “Mersin tarihteki cazibe merkezi olma konumunu sürdürüyor” dedi.Bu yıl ilki Mersin’de gerçekleştirilen Akdeniz Ekonomi Forumu sona erdi. Mersin, Adana, Kayseri, Hatay, Karaman ve Osmaniye illerini kapsayan uluslararası forum zincirinin ikinci ve son gününde Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin’e yapılan hizmetlerin yer aldığı sunum gerçekleştirdi.Sunumunda Mersin’in yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın da en önemli yerleşim merkezlerinden birisi olduğunu belirten Kocamaz, “Akdeniz’de sıcak iklim kuşağında bulunması ve stratejik öneme sahip olması nedeniyle gerçekten tarihin derinliklerinden günümüze kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Hala da tarihteki cazibe merkezi konumunu sürdürüyor. Dünyada nüfus artıyor ama Mersin’de nüfus artışına baktığımız zaman geometrik bir şekilde artış var. Çarpık bir gelişme oldu. Mersin’e limanın yapılması kentin cazibesini artırdı. Böyle bir kentte nüfus 40 yılda yaklaşık 30 katına çıktı. Gecekondulaşma çok yoğun bir şekilde oluştu. Bu nedenle yılladır yapılan araştırmalarda Mersin’in en önemli sorunu istihdam olarak ortaya çıkıyor” diye konuştu.“Yatırım yapılacak yeni alanlar üretmekte zorlanıyoruz”Mersin’in, Türkiye’nin en çok ormanı olan ve tarım alanları nedeniyle yatırım yapılması zor olan bir il olduğunu kaydeden Kocamaz, “1990’lı yıllara gelince istihdama yönelik Mersin’in önünü açacak yatırımlar yapılsın düşüncesi ile sanayi alanları araştırıldı. Ve ilk organize sanayi bölgesi Tarsus’ta yapıldı. Sonra yeni taleplere cevap verilemedi. Limanında özelleştirilmesiyle lojistik imkânların arttığı bu bölgede, insanlar yatırım yapmak istiyor. Ama biz yatırım yapılacak yeni alanları üretmekte zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.“Mersin için çok yoğun uğraşlar veriyoruz”Mersin’in geleceği ile ilgili defalarca toplantı yapıldığını ancak sorunlara belediyenin tek başına yetişmesinin zor olduğunu belirten Kocamaz, “Mersin acaba tarım kenti mi olmalı, sanayi kenti mi olmalı yoksa turizm kenti mi olmalı gibi sorular vardı. Biz ilk günden bu yana bunların hepsi olmalı ama biz, ‘tarihin derinliklerinden bu yana gelen kültür değerlerini ortaya çıkarmamız lazım’ düşüncesi ile çok yoğun uğraşlar veriyoruz. Mersin’in alt yapısını tamamlamamız lazım. Çünkü yer altı suları kirleniyor. Böyle bir ortamda bizim bir taraftan çevreye sahip çıkmamız lazım bir taraftan insanları sağlıklı bir ortamda yaşatmamız lazım. Bu kentte belli projeksiyonlar çizerek kentin geleceğini yönlendirmemiz lazım. Bunu tek başına belediyenin düşünmesi ve yapması zor. Bunu bu kentin paydaşları ile yapmak durumundayız. Bununla ilgili toplantılar yapıp bu projeleri sunduk” şeklinde konuştu.Bir milyon 800 bin civarında insanın yaşadığı ve 16 bin kilometreye ulaşan yüzölçümü ile İstanbul’un üç katı bir alana hizmet verdiklerinin altını çizen Kocamaz, “Büyük bir alana hizmet veriyoruz ama ekstra kaynaklar hariç devletin bize verdiği gelir çok az. İstanbul’un reel geliri bizim 30 katımız. Mersin’de pek çok sorunla uğraşmak durumundayız. Trafik sorunu için Ulaşım Master Planı yaptık. Yağmurda Mersin’i sel götürüyor. Dereler maalesef işgal altında. Hepsine bir anda yetişmek durumundayız. Turizm kenti yapacaksak denizlerimizi temiz hale getirmemiz lazım. Deniz sahillerinin mutlaka boş bırakılması gerekiyordu. Geçmişte yapılan yanlış uygulamalardan dolayı hoyratça değerlendirilmiş” dedi.“Kentte yaşayan herkesi eşit görüyoruz”Mersin için verdikleri hizmetlerin kısa bir değerlendirmesini yapan Kocamaz, şöyle devam etti; "Mersin merkez ve Erdemli’nin dışında arıtma tesisi yoktu. Dolayısıyla sahilden başlayarak beş tanesini sıfırdan, üç tanesi de kapasite artırımı olmak üzere 8 tane arıtma tesisi gerçekleştirdik. Her yerleşim birimimizde yeterli içme su kaynağı olmadığı için bunlara çözüm üretmek zorundayız. Geçmişten gelen 20 yıllık tecrübem olmasaydı zorlanırdım. Biz göreve geldiğimizden bu yana 3 yıl içerisinde 5 bin 500 kilometre yol ağımızı asfaltladık. İçme suyu olmayan yerlere içme suyunu götürmeye çalıştık. Bunun yanında çiftçilerimizin, üreticilerimizin önünü açmak için eğitmek için projeler yapıyoruz. Susuz tarım yapılan arazilere borular vererek çiftçiyi rahatlatmak istiyoruz. Kentte yaşayan herkesi eşit görmek ve kucaklamak mecburiyetindeyiz.”