İSTANBUL (ANKA)- TÜSİAD'ın düzenlediği "Sürdürülebilir Su Yönetimi Konferansı"na katılan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye'de su yönetimine ve sorunlarına ilişkin değerlendirmeler yaparken "Yeterli miktarda temiz suya ulaşmak insanlık hakkıdır" dedi ve suyun yönetilmesi sürecinin çok iyi planlanması, uzun vadeli yapılması gerektiğini ifade etti.
Konferansta "Türkiye'de su sıkıntısı yok. Yatırımların zamanında yapılmama sıkıntısı var. Geçmişte yapılması gerekenler yapılmadı, hükümetimiz döneminde gerekli yatırımlar yapıldı" açıklamasını yapan Eroğlu, çok başlı yönetimin ülkede karışıklığı getirdiğini söyledi. Bakan Eroğlu konuşmasında, geçmiş dönemlerde hidroelektrik potansiyelin Türkiye'de yeteri kadar kullanılmadığına, potansiyelin ancak yüzde 25'inin kullanılabildiğine işaret ederek, 130 milyar kilowatt olan hidroelektrik potansiyelini, 150-180 milyar kilowatt'a çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
-SU YÖNETİMİ ÜLKENİN GELİŞİMİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ-
2003'de hidroelektrik santral girişimini arttırmak için, özel sektör sanayicileri ve sivil toplum örgütleriyle hazırladıkları yönetmelik sonrasında, bin 400 adet hidroelektrik santral girişimi olduğunu söyleyen Eroğlu, bu girişimlerin 61'inin temelini attıklarını ifade etti.
Özel sektörün bu konuda harekete geçmesinin çok isabetli olduğuna değinen Veysel Eroğlu, özel sektörün içme ve kullanma suyuna katılımını arttırmak için de "Yap-İşlet-Devret" modelini genişlettiklerini ve özel sektörün önünü açtıklarını kaydetti.
Kullanma suyu konusunda da yürüttükleri faaliyetleri anlatan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, 2003 yılından itibaren açık sulamayı terk ettiklerini, bunun yerine tamamen basınçlı, kapalı sisteme geçtiklerini ve bu uygulamalar sayesinde yüzde 40 oranında su tasarrufu sağlayacaklarını dile getirdi. "Modern sulamaya imkan veren bir sistemin önünü açtık" diyen Eroğlu, "Şu anda gerçekleştirdiğimiz projelerin çok büyük bir kısmı kapalı sisteme dönüştürüldü. Yeni projelerin de yüzde 90'ını kapalı sistem olarak düzenlemeyi hedefliyoruz" diye konuştu.
İçme, kullanma ve sanayi suyunun önemine dikkat çeken Eroğlu, "Su iyi yönetilmezse, ülkede gelişme olmaz.Bir şehri susuz bırakmanın faturası, o şehre su getirme maliyetinin 2 katıdır. Su konusunda, günübirlik çözümler değil, uzun vadeli, planlı, büyük düşünerek, en az 30 yıl sonrasının tesis planları yapılmalı" dedi.
-"2040 YILINA KADAR SU SORUNU KALMAYACAK"-
Su konusunda gelecek planlarını da anlatan Eroğlu şöyle konuştu:
"Bir kaynaktan ne kadar bölgenin beslenebileceğini içeren bir çalışma yapıyoruz. Marmara Bölgesi'nde, Düzce'den Edirne'ye kadar bütün su kaynaklarını inceleyerek, yapılacak barajlar konusunda proje çalışmaları yapıyoruz.Bir şehirde su sıkıntısı olduğu zaman, diğer şehre aktarma yoluna gideceğiz. Bu projeyle 2040 yılına kadar su sorunu olmamasını hedefliyoruz. Çok yağmur yağan bölgelerden, az yağmur yağan bölgelere su transferi gerçekleştirme kapsamda, Konya ovasına Bağbaşı mevkiinden tünelle su transferi yapacağız, Akdeniz'e boşa akan su, Konya ovasına aktarılacak. Böylece 414 milyon metreküp su elde etmeyi düşünüyoruz. Belediye şebekelerinde, yüzde 60-65 oranlarında su kayıpları olduğunu tespit ettik. Belediyeler, şebekelerini en modern normlarla yenilemeli, biz de bunun takibini yapıyoruz. Ayrıca, "İçme ve Kullanma Suyu Eylem Planı" hazırladık. Bu eylem planı dahilinde, 81 ilin mevcut nüfusları, su ihtiyaçları, su kaynakları incelendi. Buna göre alınacak önlemler belirlendi. Bu hesaplar 2023 ve 2040 yılına kadar devam edecek bir süreç. İlk kademede, yani 2023 yılına kadar hiçbir şehrin ve köyün susuz kalmaması hedefleniyor."
-"İZMİR'İ SUSUZLUKTAN KURTARACAK BARAJ TAMAMLANACAK"-
Su konusunda Türkiye'de işadamlarına da çok iş düştüğünü belirten Eroğlu, "İşadamlarından hidroelektrik türbün ve jeneratör tesisleri kurmalarını, çevre yatırımları için ekipman imalatına önem vermelerini, yeni fabrika kurarken su tasarrufu yapan sistemleri tercih etmelerini, genişletilen "Yap-İşlet-Devret Kanunu" ile hidroelektrik santrallerinde yaptıkları girişimleri sulama konusunda da yapmalarını bekliyoruz" dedi.
Gazetecilerin İzmir suyunda arsenik çıkmasına ilişkin sorularını yanıtlayan Eroğlu, arsenik bileşimin fazla çıktığı kuyuların kapatıldığını, 29 Ekim sonrası yer altı suyu kullanımına son verileceğini ve İzmir'i susuzluktan kurtarmak için, bu yıl baraj yapımının tamamlanması için talimat verdiklerini açıkladı. (ANKA)