Akdoğan: "HDP, adeta terör örgütünün propaganda birimi gibi çalışıyor"

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlara işaret ederek, "Bu süreçte, HDP adeta terör örgütünün propaganda birimi gibi çalışıyor. Ne yapmak istiyorsun? PKK, ne yapmak istiyorsa onu yapmak istiyor" dedi.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Altındağ Cemil Meriç Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'AK Parti Ankara İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Doğu ve Güneydoğu'daki terör olaylarına ilişkin konuştu. "Bu süreçlerde örgüt ne yaptıysa başarılı olamadı" diyen Akdoğan, "Devrimci halk savaşı ilan etti, tutmadı. Kobani'de kalkışma yapmak istediler, tutmadı. Serhildan ilan ettiler, tutmadı. Kırsalda büyük gruplarla vur-kal eylemleri yapıyorlardı, tutmadı. Şimdi, kala kala ellerinde bir şehir merkezlerinde bazı mahallelerde gençlik yapılanması, silahlı unsurlar üzerinden acaba kurtarılmış bölgeler ilan edebilir miyiz? Acaba, özerklik diye bir konuyu silah üzerinden hayata geçirebilir miyiz? Bu da tutmayacak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücü ve kudreti bunları tasfiye etmek için yeterlidir. Bunlar temizlenecek" ifadelerini kullandı.

"BU, ÇIKMAZ BİR SOKAKTIR"

Akdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu süreçte, HDP adeta terör örgütünün propaganda birimi gibi çalışıyor. Ne yapmak istiyorsun? PKK, ne yapmak istiyorsa onu yapmak istiyor. Peki, sana niye gerek var, sen terör örgütünü propaganda birimi gibi çalışıyorsan, terör örgütünün örgütsel amaçlarını geliştirmeyi kendine varlık sebebi saydıysan o zaman sana ne gerek var? Demokratik siyasette ayrılıkçı bir dile, bölücü bir dile yer mı? Şiddete güç veren bir anlayışa dünyanın hangi demokratik ülkesinde yer var? Bu, çıkmaz bir sokaktır. Siz, çok aykırı düşüncelere sahip olabilirsiniz, biz bunu eleştirmiyoruz. HDP de AK Parti gibi düşünsün demiyoruz. Çok aykırı düşüncelere sahip olabilirsiniz ama bunu nasıl hayata geçirmeye çalışıyorsunuz? Oldu-bitti yapmaya çalışırsanız, 'ben burada özerklik ilan ettim', kendi kendinize bir yerde özerklik ilan ediyorsunuz. Oldu-bitti yapıyorsunuz. Bu kabul edilir mi? O zaman ne gerek var seçimlere, kurumlara? Herkes kafasına göre oldu-bitti yapsın. Bu kabul edilemez."