'IŞİD ve El Kaide'yi güçlendirdiği' iddiasıyla yedi ülkenin ablukaya aldığı Katar'la ilgili uygulanan blokaj politikasına ilişkin Körfez krizinin Türkiye'ye olan etkileri tartışılırken, gündemde öne çıkan söylemlerden biri 'Asıl hedefin Türkiye ve Erdoğan' olduğu konuşuluyor. Akif Beki, hürriyet'teki bugünkü (7 Haziran 2017 Çarşamba) tarihli bugünkü yazısında " 'Asıl hedef Erdoğan' korosu işbaşında, yahu Katar Emiri'nin kendisi bile hedef değil! Amaç İhvan’ı boğazlamak ve buna yanaşmayan Emir’i dize getirmek" diyerek bu söylemlerin Türkiye'yi Körfez krizinin içine sürüklemekten başka bir işe yaramayacağını ifade etti.
"ERDOĞAN NİYE KATAR'DAKİ KUŞATMANIN HEDEFİ OLSUN?"
"Yok amaç Erdoğan’ı devre dışı bırakmakmış. Yok Katar’ın işini bitirdikten sonra oklar Türkiye’ye dönecekmiş. Yok sırada ‘ümmetin umudu’na diz çöktürmek varmış filan festekiz" ifadesini kullanan Beki, "Yahu ‘bildik terane’ci arkadaş, yahu ‘komplo tellalı’ birader, Katar Emiri Al Tani’nin kendisi bile hedef değil, Erdoğan niye Katar’daki kuşatmanın hedefi olsun?" diye yazdı.
Akif Beki'nin Hürriyet'te "Katar bahane de hedef Erdoğan mı?" başlığıyla yayımlanan (7 Haziran 2017) yazısından öne çıkan satırlar şöyle:
‘Asıl hedef Erdoğan’ korosu, tam kadro işbaşında.
Suudi krallığı, Körfez emirlikleri ve Mısır, Katar’ı enterne mi etti...
Hemen alıyorlar sazı ellerine, başlıyorlar ‘Çanlar Türkiye için çalıyor’ türküsünü tellendirmeye.
Yok amaç Erdoğan’ı devre dışı bırakmakmış... Yok Katar’ın işini bitirdikten sonra oklar Türkiye’ye dönecekmiş... Yok sırada ‘ümmetin umudu’na diz çöktürmek varmış filan festekiz...
Yahu ‘bildik terane’ci arkadaş, yahu ‘komplo tellalı’ birader!.. Katar Emiri Al Tani’nin kendisi bile hedef değil, Erdoğan niye Katar’daki kuşatmanın hedefi olsun?
Duymayan mı kaldı, hedef İhvan!... Kavga da Müslüman Kardeşler teşkilatını terör örgütü sayıp saymama kavgası...
Suudilerin de, Mısır’la Emirlikler’in de derdi İhvan’ı bertaraf etmek, yoksa Al Tani’yi bile yerinden etmek değil.
İHVAN'SIZ ORTADOĞU PROJESİ
Al Tani’siz Katar, Erdoğan’sız Türkiye projesi filan ne alaka yahu...
Bir proje olduğu doğru ama o da İhvan’sız bir Ortadoğu projesi.
İlla Türkiye’yle ilişkisini kuracaksan buradan kur. İlla ucunu AK Parti iktidarına da dokunduracaksan buradan dokundur.
“Hedef önce İhvan’sız Katar, sonra da İhvan’sız bir Türkiye projesini hayata geçirmek” de...
Ama ne dersen de, “Hedef Erdoğan’sız Türkiye” deme, dedirtme. Yanlış yaparsın, yok yere akıllara karpuz kabuğu düşürmüş, durup dururken bizi de krizin parçası gibi göstermiş, hedefe oturtmuş olursun.
Tabii eğer niyetin de tam olarak bu algıyı yerleştirmek değilse. Yani şimşekleri üstümüze çekmeye, Türkiye’yi de İhvan’ı himaye açısından Katar’la aynı hizaya sokmaya çalışmıyorsan.
KRALLAR KURBAN İSTİYOR
Bölgeyi İhvan’dan arındırmak için düğmeye basıldı.
Riyad’da, Başkan Trump’la Kral Selman’ın huzurunda oynanan ‘kılıç dansı’ bunun habercisiymiş...
IŞİD’le eşzamanlı olarak silahsız, şiddetsiz, ılımlı İslami hareket İhvan’ın da ipi çekiliyor.
Sen sen ol arkadaş, “İhvan’sız Katar’la Al Tani’siz Katar aynı şeydir, ha İhvan’ı çekip çıkarmışsın denklemden ha emiri” demeye getirme.
Hamas bile kendisini baş destekçisi Katar’la özdeşleştirmiyor, İhvan’dan da ayrışmaya bakıyor.
Bu sonu önlemek için, Erdoğan’ın ‘ezber bozucu’ dediği manevralar aldı Hamas. Mayıs ayı başında yeni siyaset belgesini açıkladı. İhvan’ın Filistin kanadı olarak tanımlamadı kendisini. İhvan’dan bağımsız bir örgüt olduğunu kayda geçirdi, organik bağlarını kopardı.
Bir hafta sonra da siyasi liderini değiştirdi. Katar’la Filistin arasında bir canlı bağlantıyla... Doha’daki Halid Meşal, Gazze’deki İsmail Haniye’ye devretti görevi.
Bütün bu gecikmiş ‘mesafe koyma’lar görüntüyü kurtardı ama Katar’ı da Hamas’ı da ‘krallar’ın gazabından kurtarmaya yetmedi.
Gırtlaklama ablukası başladıktan sonra Halid Meşal Katar’ı terk etti, yine de süreci kesemedi, Suud’la Mısır’ı durduramadı.