Akil Adamlara yüz soru?

Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Doç. Dr. Bilal ÇOBAN, Akil İnsanlar Doğu Anadolu Heyeti ve Elazığ Sivil Toplum Kuruşları istişare Toplantısında “Belirsizlik Sürecinde Akillere Takılan 100 Soru” Adlı bir rapor sundu.

İŞTE O YÜZ SORU ?

BELİRSİZLİK SÜRECİNDE AKİLLERE TAKILAN 100 SORU

Sayın Akiller,

Türk milletinin karşı karşıya olduğu tehditleri zaman, zemin ve zihin ölçeğinde iyi analiz etme ve yorumlama zorunluluğumuz bulunmaktadır.

Türkiye’nin iç burkan ve kaygıları kabından taşıyan hadiseler yumağının hem arka, hem de ön yüzünü çift taraflı olarak iyi kavramak ve derinlemesine analiz etmek lazımdır.

Kaldı ki, içinden geçtiğimiz süreçte muhatap olduğumuz hiçbir mesele rastgele zuhur etmiş veya anlık gelişmelerin neticesinde meydana gelmiş değildir.

Maalesef Türk milleti ardı arkası kesilmeyen zalim senaryoların, bitmek tükenmek bilmeyen ayak oyunlarının her devirde hedefinde yer almış ve son gelişmeler de akıllarda yüzlerce soru, yüzlerce tereddüt, yüzlerce belirsizlik bırakmıştır.

Türk Milleti şu soruların cevabını merak etmektedir:

1. Samsun ve Sinop’ta püskürtülen BDP’li milletvekillerinin yarım kalan turlarını oluşturulan Akil Adamlar mı devam ettirecektir?

2. Akil Adamlara göre PKK bir terör örgütü müdür?

3. Abdullah Öcalan ve Murat Karayılan tarafından önerilen akil adamlar kurulunda olmayı içinize sindirebildiniz mi?

4. “Akil Adamlar grubu Türk Milletini Bölünmeye razı etmeye çalışan gruptur” algısının oluşması sizce tesadüf müdür?

5. “İkna Heyeti” olarak anılan heyetiniz, bu sürecin olumsuzluğa düşmesi durumunda nasıl bir yol izlemeyi planlamaktadır?

6. Akil Adamlara göre Türk Milleti terörün bitmesini istemiyor mu?

7. Anadolu Ajansı “Eğitim dili Kürtçe olan Türkiye’nin ilk üniversitesi Diyarbakır’da kuruluyor” haberini iştahla verdiğinde, Akil Adamlar olarak neler düşündünüz?

8. Akil Adamların elde etmek istedikleri en iyi sonuç nedir?

9. Akil Adamlar PKK’yla yapılan pazarlıklara, bölücülüğün normal karşılanmasına ve canibaşının sözde siyasi aktör statüsü elde etmesine nasıl tahammül edebilmektedir?

10. Akil Adamlara göre Türkiye’de bir bölücülük sorunu var mıdır?

11. Akil Adamlar, çözüm olarak neyi önerecek, barış olarak neyi sunacaktır?

12. Akil Adamlar Türkiye’nin üniter devlet sisteminin berhava olması demek olan eyalet sistemine sıcak ve olumlu bakmakta mıdır?

13. Akil Adamlar, Ortadoğu’da yaşanan Arap Baharı’nın bir benzerinin ülkemizde de yaşatmak için seçilmiş olabileceklerini hiç düşünmüşler midir?

14. Akil Adamlar, milli itirazları, milli tepkileri ve milli eleştirileri görmezlikten mi gelecektir?

15. Akil Adamlar, Milli nitelikli talep ve tercihleri, endişe ve korkuların ifade edilmesine, tahammül edebilecekler midir?

16. Akil Adamlar, bölücü terörün aklanmasına ve canibaşıyla yapılan müzakerelere karşı duran kim varsa susturmaya, yok etmeye mi çalışacaklardır?

17. Akil Adamlar, milli değerleri koruma ve yaşatma inanç ve azminde olan yüzbinlerce Türkiye sevdalısını teröristlerle aynı kefeye mi koyacaklardır?

18. Meydanlarda bağımsızlığını ve varlığını kazanmış Türk milleti masa köşelerinde yok edilmeye çalışılırken, Akil Adamlar sürece engel olup Misak-ı Milli sınırlarımıza sahip çıkabilecekler midir?

19. Akil Adamlar, Şehit kanlarıyla sınırları çizilmiş Türk vatanının, demokratikleşme ve özgürleşme yalanlarıyla parçalanmak istendiği bu günlerde, tavrını kimden yana koyacaktır?

20. Dün kovduklarımız bugün tekrar başımıza üşüşmüşken, dün def ettiklerimiz bugün yeniden doğrulmuş ve işbirlikçileri eliyle kapımıza dayanmışken ve dün mağlup ettiklerimiz, bu gün bir kez daha hınç ve hırsla üzerimize çullanmışken, Akil Adamlar avazımız olabilecekler midir?

21. Akil Adamlar, İmralı canisini çözüm ortağı ve barış elçisi olarak görürken, Türk Milletini yıkıcı ve bölücü olarak mı görmektedir?

22. Akil Adamlar, Terörün inisiyatif elde etmiş olmasına, “Süreç, çözüm, barış, ateşkes, pazarlık ve taviz kopartma” tuzaklarıyla alanını genişletmesine destekçi mi olacaktır?

23. Akil Adamlar, tek millet, tek devlet, tek dil, tek bayrak, tek din ve tek vatan politikalarının yok edilmesine seyirci mi kalacaktır?

24. Etnik temelde bölünme, inanç temelinde cepheleşme, mezhep temelinde ayrışma, devletin ana ilkeleri temelinde kavga vahim bir aşamaya gelmişken, milli ve manevi değerlerimiz çatışma ve istismar alanı haline dönüşmüşken, Akil Adamların kafasındaki çözüm önerileri nelerdir?

25. Bedeli kanla ödenerek kazanılmış bağımsızlığımız, bin yıl boyunca sevgi ile yoğurduğumuz kardeşliğimiz, asırlarca alın terimizle oluşturduğumuz mili varlıklarımız, birlikte yaşanan binlerce yılın ürünü olan milli kültürümüz, milli dayanışmanın temeli olan huzur ve asayişimiz, sağlıklı barınma ve korunma gibi temel ihtiyaçlarımız hüsrana uğramışken, Akil Adamlarımız nasıl bir çözüm hayal etmektedir?

26. Türk olmak suç, Türk kimliği suçlu, Türk bayrağı tahrik, Türk milliyetçiliği ayaklar altında, Türk milleti bölünmesi icap eden 36 parçadan ibaret halklar iken, Akil Adamlar kiminle çözüm aramaktadır?

27. PKK baş tacı, İmralı canisi ezberleri bozan, umutları yeşerten iyilik meleği, Barzani gurur abidesi, bölücülük hak arama yolu, terör kurtuluş reçetesi iken, Akil Adamlar hangi çözümü Türk Milletine dayatacaktır?

28. Silahlar susacak, PKK silah bırakacak, PKK’lı militanlar emniyetli şekilde sınır dışına çıkacak, terör bitecek, analar ağlamayacak, Türkiye huzura kavuşacak, yatırımlar artacak, ekonomi sıçrama yapacak, ülke asla bölünmeyecek söylemlerine, Akil Adamlar yürekten inanmakta mıdır?

29. Akil Adamlar, İmralı canisinin serbest kalmasını, PKK’nın parlamentoya taşınmasını, Türkiye’nin devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, şehit kanından ilhamını almış Türk bayrağını provokasyon aracı olarak görmeyi çözüm mü zannetmektedir?

30. Akil Adamlara göre, özerk yönetimi, arkasından çok dilli, çok kimlikli ortaklıklar devletini inşa etmek, nihayetinde de Kürdistan’ın kurulmasını sağlamak mı çözümün bir parçasıdır?

31. Genelkurmay başkanları müebbet hapis cezasıyla yargılanmaktayken, terörist olarak izansızca itham edilmekteyken; fakat gerçek teröristlere methiyeler düzülmekte, tavsiyeleri dinlenmekte, önem atfedilmekteyken, bütün bunların Akil Adamlar açısından sembolik bir önemi de mi yoktur?

32. Genelkurmay başkanlığı yapan ve terörle mücadele eden değerli komutanlar eğer; karakollara baskın düzenlemiş olsalardı, bebekleri, kızları, anaları, babaları acımadan katletselerdi, bugün Akil Adamlar tarafından el üstünde mi tutulacaklardı?

33. Genelkurmay başkanlığı yapan ve terörle mücadele eden değerli komutanlar eğer; Mehmetçiği sırtından vursalardı, polislere pusu kursalardı, canlı bombalarla yatıp kalksalardı, Habur’dan girselerdi, Kandil’de yanaşık düzen eğitimi verselerdi, yollara mayın döşeselerdi, bedenlere mermi sıksalardı, canlara kıysalardı, bugün Akil Adamlar tarafından el üstünde mi tutulacaklardı?

34. Akil Adamların, Türkiye’yi İmralı’nın ağzına bakar hale getirilmiş olmasına, katilden merhamet beklenmesine, hainden vefa umulmasına söyleyecek sözleri var mıdır?

35. Akil Adamlar, Türk bayrağının inmiş, PKK paçavralarının yükselmiş olmasını, Türk milletinin gerilemiş, Türkiyeliğin ilerlemiş olmasını, kardeşliğin irtifa kaybetmiş, bölücü emellerin palazlanmış olmasını, terörle mücadelenin düşmüş, terörle müzakere çıkmış olmasını, Türkiye’nin kaybetmiş, İmralı canisi ve yoldaşlarının kazanmış olmasını içlerine sindirebilmişler midir?

36. Akil Adamlar, “Şayet bu anlayış Sultan Alparslan’da da olsaydı, Diyojenle çözüm ve barış görüşmeleri yapılır, Türk milleti yersiz, yurtsuz ve yarınsız kalırdı. Şayet bu mantık, 400 çadırlık aziz Türkmen varlığında da bulunsaydı, dünyayı titreten bir güce ulaşmak mümkün olmaz, tekfurlara çözüm bahanesiyle teslim olunurdu. Şayet bu sefil bakış, Gazi Mustafa Kemal’de de görülseydi, ne Türkiye’nin adından, ne de Türk milletinin bağımsızlığından bahsedilebilirdi” düşüncelerini akıllarından geçirmişler midir?

37. Yıllardır belli bir amaç için dağlarda şehirlerde terör estiren, binlerce masum sivil, çocuk, kadın şehit eden PKK, hiçbir şey almadan mı silah bırakmayı kabul etmiştir?

38. Hukuka saygı gösteren siz Akil insanlar, Türkiye Cumhuriyetinin menfaatlerine zeval geldiğine inandığınızda, tepki gösterecek, Akil adamlığı bırakabilecek misiniz?

39. Türk Milletinin kafasındaki genel af çıkıp çıkmayacağı ile ilgili sorularına net cevap verilebilecek misiniz?

40. Başkanlık Sistemi, barış sürecinin bir parçası mıdır?

41. Bugün barıştan söz eden arabulucular, kaç şehit cenazesine katılmışlardır?

42. Son zamanlarda yapılan panellerde, konferanslarda istiklal marşı okunmaması, Türk Bayrağı yerine çeşitli paçavralar asılması hazmedilebilinmiş midir?

43. Meclis'te açık oturum yapmayı ve milletimize, PKK ile girilen her türlü ilişkiler konusunda bilgi vermeyi düşünüyor musunuz?

44. PKK terör örgütü nizami ve kanuni bir güç müdür ki, çekilmesinden bahsedilmektedir?

45. Sayıları bin 500'ü bulduğu iddia edilen eşkıyaların ülkemizi terk etmesi bu kadar alengirli, bu kadar netameli midir?

46. Sınırlarımız yolgeçen hanına dönmüşken, eline silah alan vatanımıza ölüm saçmak için koşmuşken, devlet bu güne kadar ne ile meşgul olmuştur?

47. Madem bu kadar terörist ülkemiz sınırlarındadır, o halde düne kadar terörle mücadeleden nasıl bahsedilebilmiştir?

48. TBMM'den alınan 'Sınır Ötesi Tezkere' izninin gereği neden tam olarak yapılamamıştır?

49. Vatan topraklarımızın bir bölümü bölücü terör örgütü tarafından işgal edilmiştir de, def olup gitmesi için yalvar yakar mı olunmaktadır?

50. PKK terör örgütü nelerin karşılığında sözüm ona sınırlarımızdan çıkıp gidecek, mümkün olursa silahlarını neyin karşılığında ve kimlere teslim edecektir?

51. 21 Mart Nevruz Bayramı'nda, İmralı canisinin mektubundan sonra teröristlerin sınırlarımız dışına hemen çıkacağının söylenmesi yalan mıydı?

52. Türk milletinin onurunu, itibarını ve varlık haklarını müzakerelerle lekelendiği ve ezdirildiği düşünülmekte midir?

53. İmralı canisiyle görüşmeleri barış olarak, PKK ile görüşmeleri çözüm diyerek tevil etmek doğru bir yaklaşım mıdır?

54. Bu ülkede kimlerin, hukuken ayrıcalığı, hukukun üstünde bir konumu, hukuku görmezden gelecek özelliği vardır?

55. Terör örgütüne barış ve çözüm sözleriyle Türk vatanını devretme teşebbüsleri; özerklik, eyalet yönetimi, federasyon özlemlerine kucak açmak hem suç hem de günah değil midir?

56. Analarımızın gözünden damlayan tek bir gözyaşının sorumluluğu dahi bölücü terör örgütüyle tokalaşan, pazarlıklara tutuşan kişilerin olmayacak mıdır?

57. Karşılığında kurdukları hayallerin sözünü almadan terör örgütü PKK’nın silah bırakması, emellerinden vazgeçmesi, terörü durdurması, bölücülükten cayması sizce mümkün müdür?

58. Türkiye Cumhuriyeti; ülkesi, milleti ve egemenlik unsurları ile tek ve üniter bir devlet değil midir?

59. Türk milletinin varlık ve birlik haklarının, bölücü canilere devredilme eğilimlerine kaygılanmaları suç mudur?

60. Milliyetçi olmak gerilik, milli ve manevi değerleri en üst perdeden seslendirmek ve sahiplenmek çağ dışılık mı sayılmaktadır?

61. Çanakkale önleri şahadet denizine, Çanakkale sırtları mahşer ortamına dönmüşken; yabancılara göz kırpan, rahatlarını bozmamak için her ahlaksızlığa dümen çeviren bir toplum hayali mi kurulmaktadır?

62. Sarıkamış’ta on binlerce vatan evladı soğuk havada ecelle boğuşup ruhlarını teslim ederken, Beyoğlu’nda kahkahalarla birbirlerini ısıtan, eğlence mekânlarında kendilerinden geçen insan müsveddelerine benzeyen bir nesil mi düşünülmektedir?

63. Milli mücadele ateşi Türk milletinin bahtını ve alnını aydınlatırken, memleketin her köşesi esarete başkaldırmışken; işgal komiserleriyle gizli anlaşmalar yapan, bağımsızlıktan ödleri kopan vatan ve millet cellatlarına özenen bir gençlik mi istenmektedir?

64. Mehmetçik giyecek çarık, yiyecek ekmek, içecek su bulamazken; bireysel çıkarları doğrultusunda yabancı postalları yalayacak, emperyalizmden kariyer vesikası umacak kadar alçalmış ve insanlığından olmuş maskeli yüzler mi özlenmektedir?

65. Tendürek’te, Allahuekber’de, Cudi’de, Kato’da, Yüksekova’da, Şırnak’ta, Tunceli kırsalında, hülasa vatanın her köşesinde, Türk milletinin hak ve helalini canı pahasına savunan askerimiz, polisimiz, korucumuz şehit olurken; şampanyanlar patlatıp, göbekler atan, sonra da demokrasi ve özgürlük mavalı okuyan sözde aydınlardan mı gelecek beklenmektedir?

66. Türkiye’nin eyaletlere bölünerek parçalanmasına yeşil ışık yakılmış mıdır?

67. Çözüm adı altında Türkiye nelerinden vazgeçmiştir?

68. Çözüm adı altında İmralı canisine, önce özerklik, ardından eyaletleşme ve nihai aşamada da Kürdistan’ın kurulması için sözler mi verilmiştir?

69. Ortak kurucu halk, federal yapılanma, ana dilde eğitim, tarihin hataları ile yüzleşme ve geçmişin yargılanması adı altındaki parçalanma önerileri ile, nasıl bir gelecek düşünülmektedir?

70. Tarih ilham kaynağımız olmaktan çıkartılmak mı istenmektedir?

71. Milletimizin binlerce yıllık birikimi ve binlerce yıllık yazgısı hangi projenin satır aralarında yok edilmek istenmektedir?

72. Türk tarihini yanlışa kılıf yapmak, kutlu ceddimizi bölünmeye alet etmek, dönemsel olarak uygulanan, ama daha sonra vazgeçilen bazı yönetim biçimlerini bugüne taşıyarak gerekçe oluşturmak bir gelecek çizmeye yetecek midir?

73. Osmanlı Devleti’ni fikri ve fiziki bakımdan bölmek isteyen batılı güçler, Kürdistan ve Lazistan gibi sözde eyaletler adı altında yeni bir coğrafi bölge ve suni bir kimlik oluşturma gayretine mi girmişlerdir?

74. Türk devlet geleneğindeki, millet ve devlet bekası her türlü mülahazanın üstünde ve önünde olması ilkesinden vaz mı geçilmiştir?

75. Devlet ebet müddet, millet ebet müddet anlayışı mı değiştirilmekte midir?

76. Teröristler, sınır dışına çıkmak için TBMM’nin kanun çıkarmasını şart olarak koşmuş ve güvence talep etmemişlerse, amaçları TBMM tarafından muhatap görülme ve meşru bir aktörmüş gibi değerlendirilme değil midir?

77. PKK, öylesine bir hava yakalamış, öylesine bir cesarete kavuşmuştur ki, legal ve kanuni bir örgüt gibi hareket etmeyi sanki kendisinde hak olarak görür duruma gelmemiş midir?

78. Suçlular, şehitlerimizin kanlıları, Türk devletine meydan okuyan isyankarlar şayet silah bırakırlarsa, türkü söyleyerek, şen şakrak şekilde geldikleri gibi gidecek ve PKK’nın yaptığı yanına kar mı kalacaktır?

79. Teröristler eğer silahsız olurlarsa kafileler halinde, güvenlik güçlerimizin gözü önünde, ilk fırsatta tekrar geri gelmek kaydıyla sınırlarımızdan çıkıp gidecekler mi denilmektedir?

80. Mehmetçiğimiz, özel harekâtçı polislerimiz kendilerine kurşun sıkanları seyretmeye nasıl tahammül edecekler, bu zillete nasıl katlanacaklardır?

81. Teröristlerin kaçının eyleme girdiği, kaçının vatan evlatlarımızın canına kıydığı nereden bilinecektir?

82. Şehit aileleri, gazilerimiz, 1984 yılından beridir terörle mücadele eden kahramanlarımız bu kepazeliğe nasıl dayanacaklar, katillerin uğurlanmasını nasıl kabulleneceklerdir?

83. Türk milletinin varlığını korumak için gözünü daldan, budaktan sakınmayan kahramanlarımıza ne söylenecek, nasıl gönülleri alınacaktır?

84. Bugüne kadar işledikleri cinayetler, döktükleri kanlar, şehit ettikleri vatan evlatlarının hakları ne olacaktır?

85. Hükümet, PKK’ya genel af vaat edildiğinin farkında mıdır?

86. Dışişleri Bakanı’nın, “Ya birlikte yürüyeceğiz ya da bizi lime lime edecekler” beyanı hangi anlama gelmektedir?

87. ABD’li bakanın, “Türk hükümetinin şiddeti barışçı yollarla sona erdirme çalışmasını alkışlıyoruz ve hayranlık duyuyoruz” ifadesi ile Müslüman coğrafyasını şiddet, vahşet ve harabeye çeviren bir ülkenin bakanı olması ilişkisi doğru değerlendirilmekte midir?

88. Irak’ta, Afganistan’da milyonlarca masumu katleden, tecavüz eden, yetim bırakan bir ülkenin bakanının bize insanlık dersi vermesi anlamlı bulunulmakta mıdır?

89. Türk milletinin milli ve manevi havası bölücülük sisiyle örtülmemiş, çözüm ve barış süreci kâbus gibi milletimizin üzerine çökmemiş midir?

90. Dünyada hangi güçlü devlet ve hangi kudretli millet teröre teslim olmuş, gönül rızasıyla hainlerin isteklerine boyun eğmiştir?

91. Dün demokrasiye küfredip, fakat bugün tam zıt konumda misli görülmemiş bir heyecanla duruş gösterenler ve bölücü demokratlıkta tez yazacak kadar ilerleyenlerden mi medet beklenmektedir?

92. Barış, çözüm ve süreç yaygarası koparan, Kandilseverler arasında bulunarak PKK’ya methiyeler düzen, hayatlarında her şey olup da, bir tek Türk olamayan ve Türk milletinin hakkını teslim edemeyen bu çürümüşlerden mi yardım dilenilmektedir?

93. Yeri gelince Komünist, yeri gelince liberal; bir gün demokrat, diğer gün otokrat; bazen Marksist, bazen özgürlükçü; işlerine gelince muhafazakar, işlerine gelmeyince ilerici geçinenlerle mi kurulacak büyük Türkiye?

94. Kalbinde kilise, dilinde cami olan misyonerler mi korunacak Misak-ı Milli sınırlarını?

95. Geçmişte Türkiye’nin üniter ve milli devlet yapısını gizli veya açık, ağır veya yumuşak tonlarla tenkit edenler ile mi toplumsal barış tesis edilecek?

96. Kanlı terör örgütüne duyulan derin sempati ve İmralı canisine içten içe beslenilen bağlılık ile mi Tam Bağımsız Türkiye hayali gerçekleşecek?

97. Türkiye’yi tasfiye etmek, Türk milletini parçalara ayırmak konusunda iştahı kabaranlar ile mi bu vatan kurtulacak?

98. Ekranlarda çokbilmişlik taslayan, yorumlarıyla milletimizi yanıltmayı meslek edinmiş, kafaları karıştırmak ve algıları şekillendirmek için çaba sarf eden sözde aydınlar ile mi kurtulacak Türkiye?

99. Medya vasıtasıyla, demokratik özerklik, bölgesel yönetim, eyaletleşme, federalizm, yerel sembol ve bayrak, farklı dillerde eğitim gibi kabul edilemeyecek teklifler ile mi toplumsal barış sağlanacak?

100. Türk Milletinden ne yapması beklenmektedir?

Bu soruların karanlık cevapları arasında şunu belirtmeliyiz ki;

Anadolu, tesadüfen vatan olmuş bir coğrafyanın adı değildir. Milyonlarca aziz millet evladının yüzyıllarca yurt tutması ile oluşmuş muazzam bir doğuşun ve doğruluşun bizatihi kendisidir.

Türkiye Cumhuriyeti, lütuf ile kurulmuş bir sömürge artığı değildir. Dönemin emperyalist devletlerine karşı verilmiş bir kutlu savaşın, dökülen kanların, verilen canların mübarek bir eseridir ve böyle de kalmaya devam edecektir.

Türk milleti, tesadüfen zuhur etmiş, alt kimliklerin ortaklığı ve ittifakı değildir. Binlerce yılda kardeşlik ve kucaklaşma ile oluşan, milli kültürün, milli kimliğin ve milli şuurun tecelli ettiği ve yükseldiği muhteşem bir terkibin tanımıdır, ifadesidir.

Bu şekilde devamlılığını sağlamaya da; küresel planlara rağmen Allah’ın izniyle devam edecektir.

Doç. Dr. Bilal ÇOBAN

Muhabir : Arzu AKIN