YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Akil İnsanlar, Hacı Bey Eğitim Kültür Vakfı'nda

Hacı Bey Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı'na giden Eraslan ve Kurt, vakıf yöneticisi Muhammed Orakçıoğlu'yla görüştü

Akil İnsanlar, Hacı Bey Eğitim Kültür Vakfı'nda

Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti Başkan Vekili Sibel Eraslan ile üyesi Abdurrahman Kurt, Elazığ'da bir vakfı ziyaret etti, çay ocağında vatandaşlarla bir araya geldi.

Hacı Bey Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı'na giden Eraslan ve Kurt, vakıf yöneticisi Muhammed Orakçıoğlu'yla görüştü.

Basına kapalı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Eraslan, Risale-i Nur düşüncesine hizmet eden hocalardan Muhammed Orakçıoğlu'yla görüştüklerini söyledi.

Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i Nur'larla yaptığı hizmeti çok iyi bildiklerini vurgulayan Eraslan, bu kitaplarda geçenlerin dini hitaplar olmasına karşılık Türkiye'nin sosyolojisiyle ilgili gerçekler olduğunu belirtti. Orakçıoğlu'yla, 1908'den 2013'e kadar neler yaşandığını, nelerin içinden geçildiğini konuştuklarını ifade eden Eraslan, "Çok güzel temennilerle ayrıldık. Çok dua ediyorlar. Risale-i Nur'un bütün hizmet eden kesimleri zaten bu sulhu istiyor. 'Sulh en güzel hükümdür, hükümler arasında en güzel öncüdür' diyorlar. Ben kişisel olarak da çok istifade ettim" dedi.

Bazı beklentiler olduğunu kaydeden Eraslan, "Bazı umutlara, o beklentilerin kuvvetlendirilmesine dair özellikle ziyaret ettiğimiz hocalarımız konuşmalarda hürmetkar bir dil için bize nasihat etti" dedi.

Türkiye'nin son 30 yılının zor geçtiğine vurgu yapan Eraslan, şunları söyledi: "Bir tarafta ret, imha, asimilasyon politikaları, yakılan, boşaltılan köyler, işkenceler, faili meçhuller; öbür tarafta çok ağır bir terör bilançosu... Bütün bunların içerisinden hep beraber geçtik. Yani bu sürecin hepimiz tarafıyız. Tabii buna dair bir umut taşımak istiyoruz. Bu umut hem siyasi akıldır. Siyasi akıl bizi buna davet etmiş. Bu umut hukuk güvenliğidir. Hukuk önünde eşitliktir. Anayasal güvencedir ama bu hukukun dayandığı bir de irfani bilgelik vardır. O bilgelik de özellikle doğuda ama Türkiye'nin tümünde bir inançtır. Kardeşliğe dair bir çağrıdır. Sevgiye dayalı bir çağrıdır. Tabii ki bu dini, itikadi bağları çok önemsiyorum. Türkiye'nin sosyolojisinde dini bağları gözetmeden hiçbir şey yapamazsınız. Son 30 yılımızda bunu gözetmediğimiz zaman geldiğimiz sonuç işte kan, gözyaşı... Kardeşliğe, eşitliğe en iyi yapılacak vurgu; gene bizim böyle gönlü geniş insanlarımızın nasihatlerinden çıkıyor."

Çözüm süreci için güzel bir halk desteğinin içinden geçtiklerini dile getiren Eraslan, her kesimden destek aldıklarını vurguladı.

"Kavgayı aramızdan çıkaracağız"

Abdurrahman Kurt da bir gazetecinin Dicle Üniversitesi'nde yaşanan olayları anımsatıp çözüm sürecinin akamete uğrayacağına ilişkin iddialar olduğunu belirtmesi üzerine "Türkiye'nin yeni bir bin yıla açıldığı bir sürecin kapısındayız. Çok da kolay olmayacağını biliyoruz. Başından bilerek girdik bu yola. Bizim tek umudumuz halkımızdan aldığımız destek" dedi.

Malatya'da bir kahvehanedeki görüşmelerine değinen Kurt, şöyle konuştu: "Oradaki insanların ruhu, duruşu, her birisi farklı bir eyleme sahip olmakla beraber o heyecanı, yeni bir bin yıla bizi götürecek bir heyecanı biz zaten orada gördük. Elazığ'da da hocalarımızın o irfani derinliklerinde gerçekten hiç layık olmadığımız kadar bu görevin ehemmiyetine binaen aldığımız teveccüh bizi ciddi anlamda heyecanlandırdı. Aldığımız duaların büyüklüğü, gücü... Hakikaten layık olmadığımız kadar büyük bir ecirle karşı karşıya olduğumuzun farkındayız. Dolayısıyla Türkiye yeni bir bin yıla giriyor. Bunun düşmanları da var açıkçası. Üstat Bediüzzaman ne demiş, 'Biz kendi içimizdeki birliğimizi bütünlüğümüzü hükümete, devlete sunarken onlardan beklediğimiz de bize adaletli olmasıdır'. Biz onu hazırlıyoruz. Diyoruz ki; biz kavgayı aramızdan çıkaracağız. Yeter ki siz de devlet de bütün halkına, milletine, devletine, bütün farklılıklarına gerçekten adaletle davranmayı başarabilsin."

"Herkesin içinde olduğu bir Türkiye istiyoruz"

Malatya'da gerçekleştirdikleri toplantıları hatırlatan Kurt, 850'yi aşkın insanın bir araya geldiğini, burada sürece karşı olduklarını söyleyenlerin de bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Onlar da bizim insanımız. Onlar da düşüncelerini söylediler. Biz onları da dışlamıyoruz. Onlarla da beraber olacağız. Onların kaygılarını da hoşgörüyle karşılıyoruz. Yeter ki kötü niyetli olmayalım. Yeter ki hakikaten birbirimizin hakkına, hukukuna tecavüz etmeden düşüncelerimizi söyleyebilelim. Birbirimize alışacağız, birbirimizi seveceğiz ve farklılıklarımızla birlikte büyümeyi öğreneceğiz."

Süreçle ilgili yereldeki akil insanların rehberliğine güvendiklerini vurgulayan Kurt, "Onlar bizi her kesimle buluşturuyorlar. Çoğunluğun tarafı da olmayacağız. Çoğunlukçu demokrasiyi aştık, katılımcı demokrasi sürecine girdik. Herkesin içinde olduğu bir Türkiye istiyoruz" dedi.

Kurt ve Eraslan, açıklamaların ardından bir çay ocağına girdi. Burada sürece destek isteyen Eraslan ve Kurt, çay içip vatandaşlarla görüştü, bir esnafın ikram ettiği çiğköfteyi yedi.

Vatandaşlardan Mehmet Şakir Genç, çözüm istediklerini, sürece destek verdiklerini belirterek, "Barış istiyoruz. İyi ki geldiniz" dedi.

Mustafa Dal da halkın birlik ve beraberlik içinde olduğunu, barış istediklerini söyledi.

Ajans23/Özge İNCE

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler