Akil İnsanlar İkinci Kez Çanakkale’de

Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu üyesi Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve Levet Korkut, Çanakkale'de sivil toplum temsilcileri ile bir araya geldi.

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, sürece karşı olanların büyük çoğunluğunun terörün bitmesini istediğini söyledi. İlk toplantıya katılamayan gruplar için ikinci kez Çanakkale’de toplantı yaptıklarını belirten Gündoğdu, mümkün olduğu kadar fazla toplantı yaparak daha çok kişiye ulaşmak istediklerini kaydetti. Gündoğdu, "Sürece karşı olanların da en azından büyük çoğunluğunun terörün bitmesini istediğini biliyorum. Terörün bitmesi için neler yapılması gerektiğine dair tekliflerimizi dile getiriyoruz. Köprü görevi görüyoruz. 30 yıldır bu acıları çekmiş insanlar olarak, bu süreçte kaygısı olanların kaygısını, desteği olanların desteğini, gerekçelerini yerinde tespit edip siyasetçilere ve Meclis'e taşımak istiyoruz. Memur-Sen olarak elbette medeniyet değerlerimizi, şehitlerimizi, kırmızı çizgimiz ilan ederek devletin, hükümetin, siyasi partilerin yapması gerekenleri de kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Biz memurların temsilcisiyiz, Haymana'da öğretmen çalışmak istemiyor, Hakkari'de memur kalmak istemiyor. Haymana'da geri kalmışlık var, şartlar iyi değil. Hakkari'de hem geri kalmışlık hem de can güvenliği meselesi var. Doğuda, batıda eline kına yakarak gönderdiğimiz gençlerin şehit olduğuna dair haberlerinin artık sona ermesini istiyoruz" dedi.

Levent Korkut ise konuşmasında, “1980'lerden sonra terörü bitirmek için çoğu hükümetin girişimlerde bulunduğunu, özellikle Turgut Özal döneminde çözümün adeta bir teorisinin oluştuğunu ama pratiğe ne yazık ki dönüşemediğini görüyoruz. Özal sonrası dönemde tekrar çatışmaların çok yoğunlaştığı 5-6 yıllık kısım var. Bundan sonra tekrar Türkiye'nin, özellikle Avrupa Birliği süreci ile birlikte başlayan demokrasileşme süreci sorunların yumuşamasına ve zaman zaman çatışmaların azalmasına sebep olmuştur” dedi.

Son 10 yılda önemli ölçüde reform yasası ile bazı hak taleplerini karşılayacak adımların atıldığını anlatan Korkut, “Artık bunları sonlandırmak, bir bilanço yapıp bütün bunlardan geriye ne kaldı, talepler halen var mı, bunu gözden geçirmek, yeni anayasa sürecinde de bunları ele alarak demokratik bir toplum düzenin gerekleri olan kurum ve kuruluşları inşa ederek Türkiye'nin demokratik yapısı içinde butün sorunları barışçıl yollarla gidermek lazım. Bu, nihayetinde halkın sağduyusu ile karar vereceği referandum ve herkesin kendini rahatça ifade edebileceği bir demokratik yapıyı oluşturma sürecidir” diye konuştu.

Ardından toplantıya katılanların süreçle ilgili görüşleri dinlendi.