Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde “Akıllı Kentler ve belediyelerde çağdaş teknolojilerin kullanımı” adlı panel düzenlendi. Panelistler akıllı kentlerin enerjiyi en verimli şekilde kullanarak çevre dostu olan ve içinde yaşayanları mutlu eden kent olduğu nu dile getirdi.
Çaycuma Seka Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen panele, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Perşembe Belediye Başkanı İsmail İnam, Zonguldak Belediye Meclis Üyesi Gökhan Demir, Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zekai Kamitoğlu, Çaycuma Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hayri Kandemir, Çaycuma Ziraat Odası Başkanı Rıza Çapkın, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Kemal Yurtbay, Çaycuma Belediyesi meclis üyeleri, Çaycuma Belediyesi personeli ile bazı sivil toplum örgütü temsilcileriyle vatandaşlar katıldı. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Erol Köktürk’ün yaptığı panelde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rahmi Nuran Çelik ve Dr. Öğretim Üyesi Caner Güney, belediyelerde çağdaş teknolojilerin kullanımı üzerine görüşlerini açıkladı. Panelistler mekânsal planlamadan güvenliğe, enerjinin verimli kullanımından kentlerde yaşamı çekilmez hale getiren trafikle mücadeleye kadar her alanda teknolojik ve çevre dostu çözümlerin neler olduğu konusunda açıklamalarda bulundu.
Panelin açılışında konuşan Prof. Dr. Erol Köktürk, Çaycuma Belediyesinin kendilerini böylesi önemli bir etkinlikte Çaycumalılarla buluşturduğunu belirterek, “Ana başlığı ‘Akıllı kentler’ olan bu panelde, çağdaş teknolojilerin yerel yönetimlerin yaşamlarına ne kara sorusunun yanıtını arayacağız. Bunu tartışacağız hep beraber. Alanında çok değerli bilgilere sahip hocalarımız ilk kez bir yerel yönetim ‘Gel bize akıllı şehirleri anlat’ diye davet etmiş. Hocalarımız bir sunum yapacaklar, zaman el verdiğince sizlerin tartışmaya katılarak boyutlandırmasını özellikle istiyoruz. İnsanoğlunun uygarlık tarihi bir yanıyla baktığımız da doğaya üstünlük sağlama mücadelesinin tarihidir. Doğa güçleri karşısındaki güçsüzlüklerini aklıyla aşmaya çalışan insanoğlu bu nedenle teknoloji üretimini, teknoloji geliştirmeyi hayal etmiş, düşünmüş ve gerçekleştirmiş bir varlıktır. Ucu sivriltilmiş bir taşın sopanın ucuna eklenerek av ya da korunma amacıyla kullanılması, tekerleğin bulunması, bir sürtünmeyle ateşin icadı gibi bugün bize çok komik gelecek basit teknolojiler, uygulandığı tarihte insanoğlunun teknoloji üretiminin ilk ürünleri olarak görülmelidir. O zamandan bu yana harcanan çabalarla insanoğlu bugün uzaya kadar çıkabilmiştir. İnsanoğlu yeryüzü kaynaklarının paylaşımı savaşımında yeryüzünde dokunmadık dolayısıyla da boz bırakmadık yer bırakmadı. O yüzden, bugün, doğaya üstünlük sağlamak değil de doğayla barış içinde yaşama fikri ön plana çıktı. İnsanoğlu bunu başarmak zorundadır, tersi durumda, çevre sorunları hepimizin geleceğini tehdit eder boyutlardadır. Teknoloji doğru kullanıldığı zaman yaşam kalitemiz artıyor, yaşamımız kolaylaşıyor, kendimize ayırdığımız zaman artıyor. Emeğimizi daha verimli kılıyor. Yaratıcılığımızı zenginleştiriyor. Bir yandan bizleri yalnızlaştırırken, diğer yandan sanal arkadaşlıkları çoğaltıyor. İnsanların oturdukları yerden yalnızlıklarını aşabilecekleri kapılar aralıyor. Ama teknoloji yanlış kullanılırsa insanları tembelleştiriyor, bağımlı kılıyor, zamanımızı çalıyor, muhakeme yeteneğimizi yitirmemize neden oluyor. Bugün biz teknoloji kullanımına olumlu pencerelerden bakmaya çalışacağız” dedi.
Ardından söz alan Doktor Öğretim Üyesi Caner Güney ise yaptığı konuşmada, toplantıya düzenleyenlere teşekkür etti. Akıllı Kentler hakkında bilgiler veren Güney, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtik ve bazı Kanun Hükmünde Kararnameler çıkıyor. Ülkedeki idari yapı çok değişti. Cumhurbaşkanlığının yayımladığı birinci kararnamede Yerel Yönetimler Politikalar Kurulu var. 35’inci maddenin e bendinde ‘Akıllı şehircilikle ilgili araştırmalar yaparak strateji önerilerinde bulunmak’ şeklinde bir görev tanımı var. Yani ‘Kamu bunu yapacak’ diyor. Ama örneğin ‘Akıllı şehirler gelişecek’ demiyor. Kararnamede sadece bu kadar geçiyor. Bu kararnameyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla ilgili bölüm var. Oraya baktığımız zaman Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi’nden bahsediyor. Çünkü akıllı şehir olacaksanız mekânsal bir veriyi iletmeniz gerekiyor. Mekânsal veri belediyede yerel yönetimlerde karşılığında kent bilgi sistemi olması gerekiyor. Bir de Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü var. Onda da enteresan değişiklikler var. Mesela, stratejik planlama kavramı çok ön plana çıkıyor. Biz yeni coğrafi bölgeyi pek kullanmıyoruz. Kamu kurum ve yerel yönetimlerde hiç rastlamadım. Şimdi stratejik planlamaya gidildi. Yani hangi ekonomiler nereye odaklanıyorsa planlama ona göre ulaşacak. Kamu tarafında bunlar yapılıyor. Kamu bu işleri yapabilmek için de birçok etkinlik düzenliyor. Özellikle yerel yönetimler çok etkinlik düzenliyor” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz