Teknolojik aletler hayatın her alanında kendisine yer edinmeyi başardı. Özellikle akıllı telefonlar olmadan bir hayat düşünmek bazıları için imkansız bir hale geldi. İnsanların akıllı telefon kullanımının günden güne artmasıyla birlikte araştırmalar da çoğaldı. Bir kişinin en az bir hafta boyunca telefonu olmadan hayatı yaşarsa neler olabileceğini bilim insanları araştırdı.
Akıllı telefon bağımlılığı olan kişilerin bu durumu terk etmesi onların daha öfkeli ve depresif hissetmesine neden olur. Gün içerisinde önemli işler nedeniyle telefonu bıraktığınızda bu hissi yaşamazsınız. Ancak ondan tamamen kopmak bazı durumları tetikleyebilir. Bu duruma psikoloji de nomofobi ismi verilir. Temelde, insanların cep telefonlarından kopma korkusu olması psikolojik bir durumdur. Bu kişiler cep telefonuyla beraber hayattan ve dünyadan koptuklarını hissederler.
Telefonu kullanmadığınızda bağımlılık derecesine bağlı olarak yoksunluk belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Bu semptomlar içerisinde mide bulantısı ve baş ağrısı yaşanabilir. Hatta şiddetli durumlarda hayali titreşim ve çınlama durumları olabilir.
İnsanlar iyi ve pratik şeyleri hayatlarına çok basit bir şekilde adapte etme eğilimi içerisindedir. Bu adaptasyon sürecinde aslında hiçbir sorgulama yapılmaz. Telefonunuzla bağlantınız kesildiği anda bazı şeyleri analiz etmeye ve keşfetmeye başlayabilirsiniz.
Bir bağımlılıktan kurtulma sürecinin en önemli aşaması ödüldür. Kendinizi yalnız hissedebilirsiniz ancak bu hissi de bir süre sonra kolayca alışırsınız. Alışmanın yanında yeni koşullar beraberinde bir rahatlama hissini de getirir. Hayatınızda zaman ayırmadığınız eylemler için vaktiniz olduğunu anlarsınız. Akıllı cihazlar üzerinden gazete ve kitap okuyorsanız; eski alışkanlıklarınıza geri dönerek onların sayfalarını hissetmek sizi daha güvende hissettirir.
Beynimiz ışığa karşı çok hassastır ve akıllı telefonlardan gelen mavi ışık melatonin üretimini geciktirir. Sonuç olarak, melatonin eksikliği uyumayı zorlaştırabilir. Onu dışladığınızda uykunuz normalleşebilir.