HABER

Akın Öztürk ve 25 general tutuklandı

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk tutuklandı

Darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi.

Akın Öztürk savcılık ifadesinde hakkındaki iddiaları reddetti. Darbeye katılmadığını, önlemeye çalıştığını belirten Öztürk, "Benim tecrübelerime göre bu askeri darbeye teşebbüsü paralel yapının gerçekleştirdiğini düşünüyorum ancak bu işi TSK içerisinde kimin organize edip gerçekleştirdiğini kestiremiyorum. Askeri darbe girişimi güçsüz bir Türkiye isteyen yabancı misyonların işi olabilir. Pensilvanya'daki kişinin emir verip bu işi yaptırabilecek gücü yoktur. Bu olayda paralel yapı kullanılmış olabilir. Tümgeneral Kubilay Selçuk ve Tuğgeneral Mehmet Dişli ile bu askeri darbeyi neden yapmaya çalıştıkları konusu ayrıntılı konuşmadım. Ne maksatla bunun yapıldığını bilmem" dedi. Öte yandan, Anadolu Ajansı ilk geçtiği haberde Akın Öztürk'ün "darbe" yapmak isteğiyle hareket ettiğini söylediğini yazdı. Ajans daha sonra bu habere düzeltme geçti.

AKIN ÖZTÜRK VE 25 GENERAL TUTUKLANDI

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminin ardından gözaltına alınan ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının tutuklamasını talep ettiği eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün de arasında bulunduğu 26 şüpheli, sulh ceza hakimliklerindeki sorguları sonucunda tutuklandı.

Darbe girişiminin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan amiral ve general 27 şüpheli, Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunda görevli cumhuriyet savcılarına ifade verdi.

Savcılar, şüphelilerden 26'sını TCK'nın 309. maddesindeki "anayasayı ihlal", 310. maddesindeki "Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı", 311. maddesindeki "yasama organına karşı suç", 312. maddesindeki "hükümete karşı suç", 314. maddesindeki "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" ile 82. maddesindeki "adam öldürmek" suçlarından tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk etti.

Ankara Sulh Ceza Hakimlerince sorgulanan şüphelilerin 26'sı da tutuklandı.

Şüphelilerden Akın Öztürk'ün, Ankara 5. Sulh Ceza Hakimi Yunus Süer tarafından tutuklandığı öğrenildi.

Şüphelilerden biri ise savcılık sorgusu sonrasında ifadesine başvurulmak üzere tekrar Emniyete götürüldü.

Tutuklananlar şunlar:

"Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, Genelkurmay Personel İşlem Daire Başkanı Tuğgeneral Uğur Şahin, Konya Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Timurcan Ermiş, Deniz Kuvvetleri İkmal Daire Başkanı Tuğamiral Hasan Kulaç, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Plan Prensipler Başkanı Tuğamiral Oğuz Karaman, Jandarma Okullar Komutanı Tuğgeneral Sadık Köroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı İstihbarat Başkanı Tuğamiral Murat Şirzai, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Eğitim Başkanı Tuğamiral İhsan Bakar, Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral Mustafa Özsoy, Genelkurmay Stratejik Dönüşüm Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, Genelkurmay Personel Plan Yönetim Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç, Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Aydemir Taşçı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Sistemler Başkanı Tuğgeneral Recep Sabri Özatak, Genelkurmay Komuta Kontrol ve Hava Füze Savunma Başkanı Tuğgeneral Mehmet Arif Pazarlıoğlu, Genelkurmay Harekat Plan Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Alpaslan Çetin, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Plan Daire Başkanı Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı Tümgeneral Cevat Yazgılı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kuvvet Geliştirme Teşkilat Başkanı Tuğgeneral Erhan Caha, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Savunma Komuta Kontrol Başkanı Tuğgeneral Kemal Mutlum, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Çağlar, Kara Harp Okulu Dekanı Tuğgeneral Kerim Acar, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Denetleme Değerlendirme Başkanı Tümamiral Ali Murat Dede, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Cari Harekat Başkanı Tuğgeneral Adem Boduroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı MEBS Başkanı Tuğamiral Muhittin Elgin ve Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hayrettin Kaldırımcı."

O 14 asker tutuklandı

Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ınkaldığı otele saldırı düzenleyenlerin de aralarında bulunduğu, 14 asker tutuklandı.

Muğla Emniyet Müdürlüğünce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırıda bulunarak, kaçan askerler için yürütülen çalışmalar kapsamında yakalanan, Marmaris ilçesindeki Aksaz Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Namık Alper, Yarbay Yücel Ekizoğlu, Pilot Üsteğmen Özden Haydar Murat, Albay Cenk Bahadır Avcı, İzmir'de yakalanan, Gaziemir 3. Havacılık Alayında görevli Kurmay Pilot Albay Murat Dağlı, Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında görevli Pilot Albay Zeki Göçmen, İstanbul 4. Kara Havacılık Alayında görevli Kara Havacı Yarbay Davut Uçum, Kurmay Hava Yüzbaşı Ali Aktürk, Gaziemir 3. Kara Havacılık Alayında görevli Astsubay Üstçavuş Murat Gösterit, Astsubay Üstçavuş Ahmet Koçan, Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak ve İstanbul Harp Akademilerinde görevli Yüzbaşı Mehmet Cantaz, Marmaris'teki ormanlık alanda yakalanan Hava Kurtarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş Yakup Özcan ve Hava Kurtarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş Ekrem Benli, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından, tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Mahkemeye sevk edilen zanlıların tamamı, tutuklandı.

İŞTE AKIN ÖZTÜRK'ÜN İFADESİNİN TAM METNİ

Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk, savcılık ifadesinde hakkındaki iddiaları reddetti. İşte Akın Öztürk'ün ifadesinin tam metni...

-"ASKERİ DARBEYİ PLANLAYIP YÖNETEN BİR KİMSE DEĞİLİM"-

Darbenin mimarı olmakla suçlanan Öztürk, savcılık sorgusunda şunları söyledi:

"Ben 15 Temmuz 2016 günü gerçekleşen Askeri darbeyi planlayıp yöneten bir kimse değilim. Bu askeri darbeyi kimin planlayıp yönettiğini bilmem. İzmir'de ki noter işlerim dolayısıyla gidemedim. Ben İzmir'de noter işleri yaptırdığımı ispat edebilirim. İzmir'de saat 11:30 civarında noter işlerim bitti. Sonra saat 13:30 sıralarında Ankara'ya askeri uçakla yanımda Kara Kuvvetleri Komutanı ile birlikte geldim. Doğrudan torunlarımı görmek için Akıncı üssüne gittim. Ben Akıncı Üssü'ndeki lojmanda akşama kadar vakit geçirdim. Akıncı üssünde mutat uçak iniş ve kalkışları oluyordu. Devamlı hareketlilik olduğu için ben önce bir şey farketmedim. Düğün sahibi Mehmet Şanver'i aradım. Tebrik ettim. Bir süre sonra o da beni tekrar geri aradı. Uçakların alçak uçuş yaptığını, ne olduğunu sordu. Televizyonda alt yazı geçtiğini söyledi. Bende bu sırada televizyonda gelişmeleri izliyordum. Hava Kuvvetleri Komutanı da bu düğünde idi. Beni aradı ve uçuşların Ankara'da alçak geçiş yaptığını, bu duruma müdahale et dedi. Bende bunun üzerine üs komutanlığına telefon ettim. Görüştüğüm kişi üs komutanı ve misafir olarak orada bulunan Kubilay Selçuk'tu. Genelkurmay Başkanı'nın da üste olduğunu söyledi. Bende hemen yanına gittim. Ben yaklaşık 5 dakika içerisinde Genelkurmay Başkanı'nın yanına gittim. Benim oraya gittiğimde hava kararmıştı ancak saatin kaç olduğunu bilemiyorum.

-"'BUNLAR BU İŞİ YAPTILAR BUNLARLA KONUŞ İKNA ET'"-

Ben üsse vardım. Bir oda içerisinde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Tümgeneral Kubilay Selçuk ve Tuğgeneral Mehmet Dişli ile birlikte çay içiyordu. Bana 'Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş ikna et' dedi. Ben onlarla konuşmaya başladım. Bu sırada İstanbul'da tankların üzerine insanlar çıkmıştı. Üste oda içerisinde televizyon açıktı. Bunları görebiliyordum. Kubilay Selçuk ve Mehmet Dişli'ye darbenin başarılı olamayacağını, demokratik kurumların işlediğini, halkın bu işe tepki gösterdiğini anlatıp ikna etmeye çalıştım. Kendilerine itiraz ettikçe bağırıp çağırdım. Aynı şekilde Genelkurmay Başkanını da onları ikna etmeye çalıştı. 3-4 kez bunları tekrarladım. Benim onlara emir verme yetkim yoktur. Ancak bir büyük olarak, Hava Kuvvet Komutanı Abidin Ünal'ın isteği üzerine onlara telkinde bulunup ikna etmeye çalıştım. Bu sırada soyadını bilmediğim Ömer isimli bir Amiral'de oraya geldi. Benim telkinlerim sonuç verdi. İkna oldular. Yeni uçak üsten havalanmadı. Havadakilerin görevleri devam etti. Üsse dönen uçaklar bir daha gönderilmedi.

-"BANA HAVADAKİ UÇAKLARDAN ATEŞ AÇILDI"-

Ben bu ikna sürecinin ne kadar bir zaman sürdüğünü bilemiyorum. Sonunda onlar ikna olunca Genelkurmay Başkanı, Başbakanla görüştü. Bana 'Sen burada kal, bunları iyice ikna et', dedi. Daha sonra helikoptere binip Başbakanlığa gitti. Sabah erken saatlerdi fakat saatin kaç olduğunu bilmiyorum. Ben üste bir saat kadar daha kaldım. Her şeyden emin olduktan sonra helikopter ile Başbakanlığa gidecektim. Helikoptere bindim ancak bu sırada hava da başka uçak ve helikopterler vardı. Bana havadaki uçaklardan ateş açıldı. Üsse geri döndüm. Bir süre sonra üsten helikopterle ayrılmak için teşebbüste bulundum. Bacağımdan yaralandım. Beni yaralayan mermilerin uçaklardan açılan ateş sonucu mu yoksa yerdeki birliklerden mi açıldığını bilmiyorum.

-"EL VE AYAKLARI BAĞLIYDI ÇÖZDÜM"-

Ben üste geri döndüm. Bu sırada Mehmet Dişli ile irtibat halinde idim. O Genelkurmay Başkanı ile birlikte helikoptere binip Başbakanlığa gitmişti. Kendisi ile cep telefonu üzerinden irtibat halindeydim. Daha sonra Genelkurmay 2. Başkanının üste olduğunu öğrendim. Onun bulunduğu odaya gittim. Gözleri bağlıydı. Gözlerini açtım. El ve ayakları bağlıydı, çözdüm. Onunla birlikte helikoptere binip üsten uzaklaşamadık çünkü hava da uçaklar dolaşıyordu. Uzun süre üste kaldık. Üste başka bir yerde Hava Kuvvet Komutanı Abidin Ünal ve diğer generallerin bulunduğunu bu sırada öğrendim. Önce Abidin Ünal'ı ziyaret ettim. Yaklaşık 10 kadar general üste tutuluyordu. Abidin Ünal'ı koruması için başına iki nöbetçi koydum. Daha sonra Yaşar Güler'e gidip bunları anlattım. Yaşar Güler, Özel Kuvvetler Komutanı ile görüştü. Onun üsse geldiğini söyledi.

-"ALBAY MURAT ÜSSE GİRİP FAHRİ KASIRGA VE KARA KUVVETLERİ KOMUTANINI KURTARDI"-

Yaklaşık 2-3 saat kadar bekledik. Özel Kuvvetleri Komutanının gelmesi gecikti. Çevrede birçok yere bakıp döndüğü için geç kaldı. Ayrıca olay yerine Yaşar Güler askeri savcıları çağırdı. Askeri Savcılar olay yeri tespitine başladı. Ben üste Fahri Kasırga, Kara Kuvvet Komutanı, Kurmay Başkanı, Emir Subayı ve Özel Kalem Müdürü'nün de orada olduğunu öğrendim. Bu sırada Özel Kuvvetler Komutanı Albay Murat üsse girip Fahri Kasırga ve Kara Kuvvetleri Komutanını kurtardı. Kara Kuvvetleri Komutanını onun çıkarıp çıkarmadığını tam olarak bilemiyorum. Yaşar Güler, yanıma alıp önce Hava Kuvvet Komutanı Abidin malın bulunduğu yere gittik. Daha sonrada misafirhanede tutulan Hava Generallerini kurtardık.

-"İDDİALARI YALANLAMAK İÇİN BİR BASIN BİLDİRİSİ HAZIRLADIM"-

Daha sonra Yaşar Güler ile birlikte arkamızda başka bir araçta Abidin Ünal olduğu halde Hava Kuvvetleri Komutanlığına geldik. Biz Abidin Ünal ile birlikte karargahta kaldık. Yaşar Güler evine gitti. Benim hakkımda çeşitli iddialar çıktığı için bu iddiaları yalanlamak için bir basın bildirisi hazırladım ve bunu yayınladım. Daha sonra bende evime gittim. Beklemeye başladım. Beni gelip alacaklarını düşünüyordum. Gece saat 01:30 sıralarında Merkez Komutanı beni gözaltına aldı. Daha sonra emniyet ekiplerine teslim edildim. Benim bu darbeye iştirak etmediğime dair Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Hava Kuvvet Komutanı Abidin Ünal, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler ve orada bulunan diğer havacı generaller tanıktır. Dinlenmelerini isterim.

-"MİT MÜSTEŞARI HAKAN FİDAN DİNLENEBİLİR"-

Ayrıca paralel yapıya karşı mücadele eden kişilerden biriyim. Bu konuda da Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Sivil Emekli Hava Pilot Yarbay Mehmet Yıldırım, Emekli Astsubay Cahit Demirbüken ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan dinlenebilir. Hakan Fidan'a Etimesgut Hava Hastanesi Başhekimliğinden gelen listeyi elden verdim. Araştırıp sonucunu bildirmesini söyledim. Ben ordu içerisindeki paralel yapı ile mücadele etmek için elimden gelen gayreti gösterdim.

-"BEN BU YAPIYA YÖNELİK ÇOK MÜCADELE ETTİM"-

Benim tecrübelerime göre bu askeri darbeye teşebbüsü paralel yapının gerçekleştirdiğini düşünüyorum ancak bu işi TSK içerisinde kimin organize edip gerçekleştirdiğini kestiremiyorum. Benim bu konuda herhangi bir bilgim yoktur. Beni atama listesinde Genelkurmay 2. Başkanı olarak göstermişler. Ben gerçekte Genelkurmay 2. Başkanından kıdemliyim. Ben bu yapıya yönelik çok mücadele ettim. Hava Kuvvet Komutanlığım döneminde bu yapıdan olduğu için birçok kişiyi Hava Harp Okullarına almadım. Hatta İzmir Casusluk olayının olmadığını, konunun bir fuhuş konusu olduğu ile ilgili birçok faaliyette bulundum. TSK milletin bir kesitidir. TSK öğrenci seçim aşamaları çok sıkı yapılmaktadır. Buna rağmen yine de sızmalar gerçekleşmektedir. TSK içerisinde ve Hava Kuvvet Komutanlığı içerisinde bu yapıdan kaç kişi olduğunu bilmiyorum.

-"PENSİLVANYA'DAKİ KİŞİNİN EMİR VERİP BU İŞİ YAPTIRABİLECEK GÜCÜ YOKTUR"-

Askeri darbe girişimi güçsüz bir Türkiye isteyen yabancı misyonların işi olabilir. Pensilvanya'daki kişinin emir verip bu işi yaptırabilecek gücü yoktur. Bu olayda paralel yapı kullanılmış olabilir. Tümgeneral Kubilay Selçuk ve Tuğgeneral Mehmet Dişli ile bu askeri darbeyi neden yapmaya çalıştıkları konusu ayrıntılı konuşmadım. Ne maksatla bunun yapıldığını bilmem. Ben Genelkurmay Başkanı'nı gördüğümde kendisinin boynunda yara izleri vardı. Ben şuan yorgunum, ilerde daha ayrıntılı beyanda bulunabilirim, dedi. Ben bu işin içerisinde yer alan generallerle tek satır konuşmadım. Bu da benim iştirak etmediğimi gösterir."

ANADOLU AJANSI HABERE DÜZELTME GEÇTİ

AA ise Akın Öztürk'ün, savcılığa verdiği ifadede "darbe" yapmak isteğiyle hareket ettiğini söylediği öğrenildi" şeklindeki bir haber geçmişti. Ancak daha sonra bu haberini düzeltmeyle şu şekilde değiştirdi:

"Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün, FETÖ'nün darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında savcılığa verdiği ifadede 'darbe' yapmak isteğiyle hareket ettiğini söylediği öğrenildi" şeklindeki flaş haberimizi kaynağından düzelterek yeniden yayımlıyoruz. Saygılarımızla

Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Öztürk: "Askeri darbeyi planlayıp yöneten bir kimse değilim. Kimin planlayıp, yönettiğini bilmem. Tecrübelerime göre bu askeri darbeye teşebbüsü paralel yapının gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Ancak bu işi TSK içerisinde kimin organize edip gerçekleştirdiğini kestiremiyorum. Benim bu konuda herhangi bir bilgim yoktur. Ben bu yapıya yönelik çok mücadele ettim."

En Çok Aranan Haberler