Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 475 kişinin yargılandığı davanın sanıkları, savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yaptı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu sanıklar ve yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.
Darbe girişimin yaşandığı dönemde kursiyer pilot teğmen olan Mehmet Ceylan, 15 Temmuz'da 143. Filo'da görevli olduğunu ve filo komutanı Mustafa Azimetli'nin terörle mücadele harekatı gerçekleştirileceğini, kendilerine de görev verileceğini belirtmesi üzerine üste kaldığını söyledi.
Darbe girişimi olduğunu bilmeden ve bu kasıtla hareket etmeden o geceyi geçirdiğini iddia eden Ceylan, silah kullanmadığını ileri sürdü.
"Suçsuzum, masumum. Hiçbir zaman devletime bir ihanet içinde bulunmadım." diyen Ceylan, örgüt üyesi olduğuna yönelik iddiayı da reddetti. Ceylan, FETÖ üyesi olduğuna yönelik herhangi bir delilin bulunmadığını savundu.
- İtirafçı eski teğmenler de suçlamaları kabul etmedi
Sanık eski kursiyer teğmen Yıldırım Kılıçarslan, daha önce örgütü, namaz kılıp kitap okuduğu için cemaat olarak bildiğini anlattı. Bir terör örgütüne üye olmadığını savunan Kılıçarslan, örgütle alakalı daha önce verdiği ifade ve savunmasını kabul ettiğini belirtti.
15 Temmuz'da da kendilerine terörle mücadele harekatı olacağının söylendiğini anlatan Kılıçarslan, o zaman meşru olarak emir verme yetkisine sahip kişilerden emir aldığını ve emirleri sorgulamadığını söyledi.
Kılıçarslan, konusu suç teşkil etmeyen emirler aldığını, darbe faaliyetinde bulunmadığını iddia ederek suçlamaları kabul etmedi.
Sanık eski kursiyer pilot teğmen Raif Can Dursun da darbe gecesi 141. Filo'ya amirleri tarafından terörle mücadele harekatı olacağı gerekçesiyle çağrıldığını, yaşananları öğrendikten sonra darbe girişimine destek vermediğini iddia etti.
Derdest edilerek Akıncı Üssü'ne getirilen kişileri ne gördüğünü ne de onları taşıdığını savunan Dursun, darbeden geç saatlerde haberdar olduğunu ileri sürdü.
Örgütle ilgili itiraflarda bulunduğunu ve ilk savunmasını da kabul ettiğini belirten Dursun, ifadeleri sonucunda pek çok kişiye ulaşıldığını bildirdi.
Dursun, Hava Kuvvetleri Komutanlığı mahrem yapısına ait ilk ifade verenlerden olduğunu iddia ederek, itirafçı olanların FETÖ elebaşı tarafından "kafir" ilan edildiğini, ancak kendisi için bunun bir önemi bulunmadığını söyledi.
"Darbeye iştirak edecek kadar FETÖ'ye bağlı biri olsaydım örgütü bitirmek adına bir şey yapmazdım." diyen Dursun, hakkındaki suçlamaları reddetti.
- "Amirlerimiz gençliğimizi çaldı"
Önceki savunmasında itiraflarda bulunan sanık eski kursiyer pilot teğmen Hakan Doğan ise darbe gecesi amirlerinin "terörle mücadele harekatı var" diyerek görevlendirme yaptığını ileri sürdü. Amirlik vasıflarını kullanan kötü niyetli kişilerin, yalan söyleyerek, gençlik zamanlarını çaldığını savunan Doğan, kimseye iftira atmadığını ve yalan beyanda bulunmadığını söyledi.
Doğan, 25 Temmuz 2016'da ifade verdiğini, bildiklerini anlatarak adalete yardımcı olduğunu söyledi.
Savunmalarında, isnat edilen suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
- "Üstlerim tarafından kandırıldım"
Sanık eski kursiyer pilot teğmen Ali Mert Tüfekçi ise cezaevinde ifadesini inkar etmesinin mantıklı olacağı yönündeki telkinlere, bazı arkadaşlarının terörist diyerek konuşmaması, "gerçekleri söylediniz de ne oldu" diyenlere karşı önceki beyanlarını kabul ettiğini belirtti.
"Baştan sona doğruyu söyledim. Ben ifademde darbe teşebbüsünün aydınlatılması için ne olduysa olduğu gibi anlattım." diyen Tüfekçi, buna rağmen iddia makamınca varsayımlar üzerinden suçlanmasının doğru olmadığını savundu.
Tüfekçi, 15 Temmuz'da 141. Filo komutanı Hakan Karakuş'un terörle mücadele harekatı olacağı için üssü terk etmemesini ve Mustafa Mete Kaygusuz'un emirlerini yerine getirmesini istemesi üzerine filoda kaldığını ileri sürdü.
Kaygusuz'un, terörle mücadele harekatı kapsamında filo minibüsüne binmesini istemesi dışında başka bir eylemi olmadığını savunan Tüfekçi, "Üstlerim tarafından kandırıldım, anayasayı ihlal gibi bir kastım olmadığı, terörle mücadele harekatı kastıyla hareket ettiğim ortadadır." diye konuştu.
Tüfekçi, anormal bir şeyler olduğundan şüphelendikten sonra olaylardan uzak kaldığını iddia etti. Tüfekçi, "Ben bu Allah'ın belası FETÖ ile küçük yaşta tanıştım. Örgüt beni kandırdığı gibi Türkiye ve dünyada milyonlarca kişiyi kandırmak için çeşitli yollar kullandı. Ben 15 Temmuz'a kadar bunları eğitim gönüllüsü bir cemaat olarak gördüm." ifadelerini kullandı.
15 Temmuz'da örgütün gerçek yüzünü gördüğünü, örgütün deşifre olması için elinden geleni yaptığını, devletinin yanında olduğunu savunan Tüfekçi, hakkında bir yakalama ve gözaltı kararı yokken 25 Temmuz 2016'da ifade vermeye gittiğini anlattı.
Tüfekçi, 15 Temmuz'da kandırıldığını, ancak bir darbe girişimine karışmadığını ileri sürerek suçlamaları kabul etmedi.
Sanık eski kursiyer pilot teğmen İbrahim Yılmaz'ın da savunma yaptığı duruşmada sanıklar suçlamaları kabul etmeyerek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya pazartesi devam edilmek üzere ara verildi.