DSP Genel Başkanı Masum Türker, Anayasa değişikliği için bir uzlaşma komisyonu kurulması gerektiğini belirtirken seçim barajının düşürülmesini öngörmeyen bir değişiklik teklifinin tam demokrasiyi sağlamayacağını söyledi.
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’dan oluşan AKP heyeti, Anayasa değişikliği paketi taslağını DSP’ye sundu. AKP heyetini DSP Genel Merkezi girişinde DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi karşıladı. AKP heyetini, DSP Genel Başkanı Türker, Genel Sekreter Hasan Erçelebi, Genel Başkan Yardımcıları Hasan Macit ve Serdar Savaş ile eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk kabul etti. Görüşme yaklaşık 50 dakika sürdü. Görüşmenin ardından bir açıklama yapan DSP Genel Başkanı Türker, AKP’lilerin, Anayasa değişikliğinin bir teklif değil, bir taslak olduğunu ve önerilere açık olduklarını vurguladıklarını ifade ederek taslağı inceleyeceklerini ve taslak hakkındaki düşüncelerini daha sonra açıklayacaklarını belirtti.
AKP heyetine, Anayasa değişikliği teklifinin, 12 Eylül’ün izlerini silmek bakımından yeterli olmadığını söylediklerini kaydeden Türker, “12 Eylül’ün esas dayattığı seçim barajının muhakkak ele alınarak bu konuda Seçim Kanunlarında da gerekli değişikliğin yapılması gerektiği yönündeki görüşümüzü de belirttik. Anayasa değişikliği konusunda yapılacak değişiklikler, Türkiye’de demokratikleşme yönünde barajın değişikliğini gündeme almadan yeterli olmayacağı görüşünü de kendilerine tekrarladık” diye konuştu.
Bir uzlaşma komisyonu olmadan bu Anayasa değişikliği konusunda ne ölçüde adım atılacağı konusunda endişeleri olduğunu dile getiren Türker, “Bazı konularda da bizim daha önce yaptığımız önerilerin dikkate alınmış olması bir uzlaşı olmadan Anayasa değişikliğinin gerçekleşmeyeceği yönünde” dedi.
Türker, Anayasa değişikliğinin referanduma gitmesi durumunda o günkü koşullara göre değerlendirmelerini yaparak duruşlarını belirleyeceklerini bildirerek şöyle konuştu:
“Asıl olan, AKP bir Anayasa değişikliği gerçekten istiyorsa hem bu Anayasa değişiklik metninin hazırlanmasında muhakkak bir uzlaşma toplantılarının yapılması, uzlaşılan maddelerin gündeme getirilmesi. Ama bu da yeterli değil. Çünkü Türkiye’de seçim barajını düşürmediğiniz sürece Türkiye’yi yine belirli bir ölçüde bir iki partiye mahkum ediyorsunuz. Hatta diğer partilerin koalisyonunu öngörüyorsunuz ama temsilde adalet sağlanmamış oluyor. Temsilde adaletin olmadığı bir demokratik düzenin tam demokrasiyi sağlayacağından da endişemiz olduğunu tekrarlıyoruz.”
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirilmesine ilişkin olarak Türker, “Biz doğrudan doğruya seçimi öngörüyoruz, Cumhurbaşkanı’nın bu işte faktör olmaması gerektiğini, HSYK’da da hakimlerin ve savcıların, yani ilgili dairelerin dışında şu andaki önerimizde başka kimselerin bulunmasından yana değiliz. Zaten bu doğru değil. Çünkü bu kurumda bütün hakimlerin özlük dosyaları açılacak. Özlük dosyalarının yetkili kurullar dışında ele alınması biraz düşündürücü olur” görüşüne yer verdi.
ANKA