HABER

"AKP ciddi bir kaygı ve korku ortamı yarattı"

WASHİNGTON (ANKA)- Türkiye'de siyasi gelişmeler, Batılı medyayı meşgul etmeyi sürdürüyor. Washington Times gazetesinde yayınlanan köşe yazısında "İktidardaki parti, ciddi bir kaygı ve korku ortamını yaratmış bulunuyor. Nüfusun bir kısmı ‘ya bizimle ya bize karşı' zihniyeti ile tehdit edilmiş hissediyor" görüşü dile getirildi.

Washington Times'in köşe yazarı Tülin Daloğlu imzasını taşıyan "Seçim Kaygısı" başlıklı yorumda AB üyelik sürecinin Türkiye'de demokratikleşme sürecinin lokomotifi olduğu belirtilerek üyelik müzakerelerine başlamasından bu yana Türkiye'de ilk kez seçim yapılacağına işaret edildi. Yorumda şöyle denildi:

"Çoğu kişi, seçimlerin kritik bir dönüm noktası oluşturacağına inanıyor, başkaları da Türkiye'nin İran'ın İslam devrimine götüren yolda olduğundan emin. Ancak, komplo teorileri bir kenara bırakırsak iktidardaki parti, ciddi bir kaygı ve korku ortamını yaratmış bulunuyor. Nüfusun bir kısmı ‘ya bizimle ya bize karşı' zihniyeti ile tehdit edilmiş hissediyor."

Bu kaygıların seçim sonucunu nasıl etkileyeceğini tahmin etmenin mümkün olmadığı kaydedilen gazetede, birçok insanın, AKP'nin yüzde 40 oy alacağını gösteren anketlerden kuşku duyduğu, başkalarının da askeri bir çözümün Türkiye'nin demokratikleşmesindeki ilerlemeye son vereceğine inandığı kaydedildi.

"TÜRKİYE ULUSAL NİTELİĞİNİ KAYBEDİYOR" GÖRÜŞÜ GÜÇLENİYOR

Türk halkının çelişkili duyguların içinde olmasının Türkiye'nin "ulusal niteliği"ni kaybetmekte olduğu görüşünü güçlendirdiği öne sürülen yorumda "Türkler, bugün karşılaşılan sorunların Batı'nın Türkiye'ye olan, adil ve haklı olmaktan uzak politikalarının sonucu olduğuna inanma eğiliminde" görüşü dile getirildi. Buna karşın Türklerin, ülkelerindeki siyasi ve ekonomik kargaşanın yaratacağı sonuçlarını ve bunun Avrupa istikrarı üzerindeki olumsuz etkilerini göz önünde tutmaları gereği vurgulandığı yorumda Avrupalı yetkililerin de, sürekli azınlık hakları yerine demokrasilerin iyi işlemeleri için gerekli olan devlet yapısı üzerinde durmalarının daha iyi olacağı savunuldu.

Washington Times'taki yorumda AKP'nin türban ve Kürt sorunlarının çözümü olduğunu savunduğu ve görünürde AB politikalarına daha yakın bir noktada bulunduğu belirtildikten sonra "Ama bu gerçekten böyle midir" sorusu soruldu. Eşi türbanlı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adayı gösterilmesinin ardından yapılan büyük gösterilerin anımsatıldığı yorumda "İronik bir biçimde hem laiklerin, hem de İslamcı kesimin, AB'nin meseleye (türban) ilişkin tutumu konusunda aklı karışık" ifadesi kullanıldı.

DTP ENGELLENİRSE BÜYÜK BİR FIRSAT KAÇIRILACAK

Kürt sorunu konusunda işlerin daha karmaşık olduğu savunulan yorumda partilerin, DTP'yi engellemek konusunda ise mutabık oldukları öne sürüldü. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün seçim engellerine ilişkin eleştirilerine dikkat çekilirken, Türk'ün bu konuda haklı olduğunu belirtilerek "Eğer Türkiye, DTP'nin temsilini reddederse büyük bir fırsat kaçırmış olacak" görüşü dile getirildi. Gazete şöyle devam etti:

"Doğu ve Güneydoğu'da Kürtlerin temsili konusunda halen adeta tekel olan iktidardaki parti, DTP milletvekili kazanırsa birçok sandalye kaybeder. Ancak, tüm partiler, Kürtlerin istediği gibi parlamentoda temsil edilmemesi halinde bu ikilemin barışçıl bir sonu olmayacağını gözardı ediyor. Parlamento, sivri talepleri sindirme konusunda sorumluluk almalı. Böylece PKK'nın ve Iraklı Kürt liderliğinin Kürtleri temsil etmesi son bulur. Türkiye'nin önündeki zorluklar konusunda ciddi olması zamanı geldi."

En Çok Aranan Haberler