AKP ile CHP arasında 'mazoşist' tartışması
ANKARA (İHA) - AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, "Bir başbakanın herhangi bir konuşmasını, icraatını eleştirmek mümkündür ama bir başbakana hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanına 'mazoşist' diyerek saldırmak, hakaret kapsamına girmekte, kaliteyi çok aşağıya çekmektedir" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, parlamentoda bugün yaptığı yazılı açıklamada, CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç'un dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, başbakana ilişkin sözlerini eleştirdi. "Siyaseti anlamlı kılan kalitedir, kaliteli bir siyasetin vazgeçilmez koşulları nezakettir, zarafettir, edeptir. Bir parlamenter için genel kurulda konuşma tarzından halkla girdiği diyaloga kadar üslup kavramı büyük önem taşımakta ve onun kalitesini ortaya koymaktadır" diyen Kapusuz, "CHP Grup Başkanvekili Sayın Haluk Koç'un takınmış olduğu tavrı, kullanmış olduğu üslubu bu kriterler açısından yorumladığımızda görülecektir ki, Türkiye maalesef kendisini her geçen gün televizyon ekranlarına çıkmak zorunda hisseden, her konuda konuşan, konuştukça hata yapan bir siyasi zihniyet ile karşı karşıyadır" ifadelerini kullandı. Bu zihniyetin makyavelist bir anlayışın ürünü olduğunu kaydeden Kapusuz, siyasette eleştirinin elbette önemli olduğunu, hatta kutsal bir hak olduğunu belirterek, ancak eleştiri ile hakaretin birbirine karıştırılmaması, ölçünün kaçırılmaması gerekliliğine işaret etti. "Bir başbakanın herhangi bir konuşmasını, icraatını eleştirmek mümkündür ama bir başbakana hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanına 'mazoşist' diyerek saldırmak, hakaret kapsamına girmekte, kaliteyi çok aşağıya çekmektedir" diyen Kapusuz, "Sayın Haluk Koç'un beyanları incelendiğinde, kendisinin TBMM'nin iradesine de saygılı davranmadığı görülecektir. Zira Galataport ve benzeri konular meclis genel kurulunda hem de gensoru ile gündeme gelmiş ve genel kurulda yapılan oylama ile reddedilmiştir. Ama şimdi Sayın Koç, sırf kendi istedikleri yönde karar çıkmadı diye TBMM'nin iradesini de hiçe saymaktadır ki, bu onun demokrasiyle olan inancını da ortaya koymaktadır. Siyasetçinin en önemli görevlerinden biri de, ülkenin itibarını yükseltmektir. Başbakanımız da hükümetimiz de canla başla bu doğrultuda hizmet üretmeye çalışmaktadır" dedi.
3 Ekim tarihinde Türkiye'nin önemli bir dönemeçten geçtiğini ve bunun kamuoyunda ve piyasalarda olumlu yansımalarının ortaya çıktığını kaydeden Kapusuz, "Fakat bu göstergeleri anlayamayan, analizini yapamayan siyasetçiler, bırakınız ülkenin itibarını yükseltmeyi, kendi itibarlarını dahi muhafaza etme konusunda acziyete düşmektedirler. Oysa halkımız bütün bunları son derece büyük bir vakarla izlemekte ve değerlendirmektedir. Hiçbir siyasetçinin unutmamamsı gereken husus şudur, bir siyasi partinin itibarını belirleyen en önemli gösterge seçim sandığıdır. Önümüzdeki süreçte sandık ortaya konulduğunda, eleştiri ile hakareti, doğru ile yanlışı, mağdur ile haksızı, başarılı ile başarısızı birbirine karıştıran bu zihniyet halkımızdan gereken cevabı alacaktır" ifadelerini kullandı.
Kapusuz, açıklamasında herkesin Ramazan Bayramı'nı da kutladı.
