Eski CHP milletvekili Sinan Aygün'ün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı hedef alan iddiaları sonrası başlayan tartışmaya ilişkin, AKP cephesinde, "yargı kararının beklenmesi, iddiaların partili belediye meclis üyelerince takip edilmesi" kararlaştırıldı.
Rüşvet iddiaları sonrası İçişleri Bakanlığı'nın mülkiye müfettişi görevlendirmesi, siyasi kulislerde, "Kayyum hazırlığı mı?" sorusunu gündeme getirmiş olsa da, iktidar partisi cephesinde, bunu siyasi sonuçlarının 'ağır' olacağı düşünülüyor, bu seçeneğe şans tanınmıyor.
AKP'li bir parti yöneticisi, yargı kararı kesinleşmedikçe, Yavaş'ın görevden alınma ihtimalinin "sıfır" olduğunu belirtirken, bunun nedenini şu ilginç benzetmeyle açıklıyor:
"Ankara'ya kayyum, 3 bin voltluk elektiriğe çıplak elle dokunmak gibi, anında kör eder, simsiyah yapar."
Eski CHP Milletvekili Sinan Aygün, ruhsatı kendisine ait Togo kuleleri olarak adlandırılan inşaatının mühürlenmesinin ardından "25 milyon lira rüşvet" suçlamasını ortaya atmıştı. Aygün'ün, Mansur Yavaş'ı ve bazı belediye meclis üyelerini hedef alan iddialarını araştırmak üzere mülkiye müfettişi görevlendirmişti.
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde inceleme yapacak olan müfettişin hazırlayacağı rapor, Yavaş ve belediye meclis üyeleri hakkında soruşturma açılıp açılmaması konusunda da belirleyici olacak.
Aralık ayı içinde CHP'li Urla Belediye Başkanı görevden alınmış ve yerine kayyum atanmıştı. İçişleri Bakanlığı'nın hızla müfettiş görevlendirmesi, benzer sürecin Ankara için de işletilip işletilmeyeceği tartışmasını başlattı.
Mansur Yavaş ve Sinan Aygün'ün karşılıklı yargıya taşıdığı iddialarla ilgili, AKP cephesi ise, CHP'lilerin beklentisinin tersine sessiz kalmayı tercih etti.
Hafta başında yapılan MYK toplantısı sonrasında da, AKP Sözcüsü Ömer Çelik, gazetecilerin konuya ilişkin sorusu üzerine "Biz, kim kime ne demiş, kim haklı, kim haksız bilemeyiz. CHP ile ilgili bir gündemdir" demekle yetindi.
Peki AKP'nin bu sessizliğinin altında ne yatıyor, parti yönetimi kayyum iddiaları ve Aygün ile Yavaş arasında yargıya taşınan iddialar konusunda hangi adımları atmayı planlıyor?
AKP kulislerinde, bu konuda yapılan değerlendirmeler ve alınan kararlara ilişkin yansıyan bilgiler şöyle:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında hafta başında toplanan Merkez Yönetim Kurulu'nda, polemikle ilgili yargı sürecinin gelişmesinin beklenmesi kararlaştırdı.
Edinilen bilgiye göre, parti yönetimi, AKP'nin çoğunlukta olduğu Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nde, iddiaların incelenmesi için oluşturulacak ekibin süreci takip etmesi görüşünü benimsendi.
AKP'li belediye meclis üyelerinin elde edeceği deliller ve bulgular doğrultusunda, suç unsuru varsa,Mansur Yavaş veya diğer ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunabileceği değerlendirildi.
Parti yönetimi, Ankara gibi büyük bir metropol belediye başkanının haksız suçlamalarla görevden uzaklaştırılması halinde, bunun siyasi sonuçlarının ağır olacağı düşünülüyor.
Bu konuda, "Ortada karşılıklı ithamlar var, biz bundan fırsat devşirme niyeti ile değil, doğrunun yanında durarak hareket edeceğiz. Belediye meclis grubumuz, orada yasal sorumluluk neyse ona göre iddiaları takip edecek" görüşü dile getiriliyor.
Siyasi kulislerde, CHP'li Urla belediyesine yapılan kayyum atamasından sonra benzer bir sürecin Ankara için de işletilip işletilmeyeceği konusu da konuşuluyor.
Ancak AKP yöneticileri, Urla'daki CHP belediyesi ile HDP'li belediyelere, başkanlar hakkındaki 'terör' suçlamaları nedeniyle kayyum atandığını ifade ediyorlar.
Yavaş hakkında yargı kararı kesinleşmedikçe, görevden alma tasarrufuna ihtimal verilmiyor.
"Ankara'ya kayyum atanır mı?" sorusuna üst düzey bir AKP yöneticisi "sıfır ihtimal" yanıtını verirken gerekçelerini de şöyle anlattı:
"Bu 3 bin voltluk elektriğe çıplak elle dokunmak gibi bir şey. Anında köz eder. Simsiyah yapar. Hukuken Ankara belediyesine bir kayyum atanma ihtimali sıfır. Çünkü, iddia edilen olay bir suç ithamı ile ilgili yolsuzluk, görevi kötüye kullanmayla ilgili. Bununla ilgili Sinan Aygün'ün şikayeti üzerine savcılık soruşturmasını başlattı. Mülkiye müfettişleri de inceleme yapıyor. Burada savcı, aynı şekilde soruşturma izni için de talepte bulunacak. Nasıl ki savcı soruşturma için "kuvvetli suç şüphesi" arıyorsa, İçişleri Bakanlığı da kuvvetli şuç şüphesi var mı yok mu buna bakacak. PTT memurunun bile dokunulmazlığı var, izinle yargılıyorsun. O nedenle Ankara, İstanbul belediye başkanını da 'laf ola beri gele' gibi bir anlayışla yargılayamazsın, kuvvetli şuç şüphesi olmalı."
İçişleri Bakanlığı, 2017 ve 208'de CHP'li Beşiktaş ve Ataşehir Belediye Başkanları'nı "yolsuzluk, usulsüzlük" iddiaları nedeniyle görevden uzaklaştırmış, bu isimler yerine belediye meclisinden seçilen isim başkanvekili olarak görevlendirilmişti.
Yavaş'ın usulsüzlük nedeniyle görevden uzaklaştırılması halinde, Ankara belediye meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran AKP'nin belediye başkanvekilini de seçmesi mümkün olabilir.
Bir parti yöneticisi bu konudaki tutumlarını, "Yargı kararı kesinleşir ve Mansur Yavaş'ın belediye başkanlığı düşerse, ancak böyle bir durumda belediye meclisinde seçim yapılır. Biz siyasi hesaplaşmayı, siyasi makamlarla yapmak isteriz" görüşünü dile getirdi.