AKP milletvekili'nden AB itirafı
ADANA (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Adana Milletvekili Atilla Başoğlu, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) çabasının sonuca ulaşmayacağı görüşünde olduğunu bildirdi.
TBMM'nin tatilde olması nedeniyle seçim bölgesine gelerek il ve ilçe gezilerine başlayan Milletvekili Atilla Başoğlu, 15 Eylül'e kadar köy köy dolaşarak vatandaşların sorunlarını dinleyeceklerini, not ettiklerini de Meclis'e taşıyacaklarını belirtti. Adana'nın Ceyhan, Kozan ve İmamoğlu ilçelerini de ziyaret ederek vatandaşlarla sohbet eden Milletvekili Başoğlu, "Yaptığımız işlere güveniyoruz. Sözümüzün, icraatımızın arkasındayız. Beğenmediğimiz bir şey varsa, onu da açık ve net olarak söylüyoruz. Millet bizi denetlesin, biz de işleri denetleyelim" dedi.
Milletvekillerinin 3 asli görevi bulunduğunu, bunların da yasama, denetim ve temsil olduğuna işaret eden Başoğlu, temsil bir yana denetim ve yasamaya önem verdiklerine işaret ederek, "Ben CHP'deyken operasyon yaşadım. Ekonominin başındaki Ali Babacan için 'IMF ve Dünya Bankası'nın fırıncı küreğiyle Türkiye'yi yönetmeye göndermediği bir ulusal evladımız. Kendi içimizden gelen birisi. Türkiye'nin en güzel okullarını birincilikle bitirmiş, ekonomiyi bilen bir isim. Gittiği yol ve uyguladığı sistem de doğrudur. Bu sıkıntıyı çekeceğiz' demiştim. O zamanki kurumumdan bana 'Bunu nasıl söylersin?' dediler. Ama Ali Babacan beni hala sevmeyebilir. Yaramaz bir milletvekiliyim. Hala da yapıyorum. İnandığımı, doğru bulduğumu söylerim. Ben iyi şeyler söyledim diye severse de, aklından şaşarım. Ben doğru olanı söylüyorum. Ülkedeki sıkıntının sebebi borçlardır. 260 milyar dolar borç aldık. Çiftçinin mağdur olmaması için de gerekçe yok. Onu da söyleriz. Ben işkembeden konuşmam. Bu Hükümet işbaşına geldiğinde borç stoku ve ödediğimiz faiz belli. Bu borç yükünü ve aşırı faiz yükünü sırtımıza saranlar da belli. 1996 Gümrük Birliği Anlaşması'nı imzalayanlar belli. Bugün şikayet eden çiftçimiz, sanayicimiz, bankacımız GB Anlaşması'nı okumak zorunda. Çiftçiye sübvansiyonun hangi tarihe kadar verileceği, kotaların ne zaman kaldırılacağı, ne kotaların getirileceği hepsi belli. AB'den çıkabiliriz, ama GB'den imkansız" diye konuştu.
Türkiye'nin sıkıntıdan kurtulmasının tek yolunu komşularıyla ticari ilişkileri artırmasında gördüğünü de ifade eden Başoğlu, "Bugün ABD ve Kanada, ticaretinin yüzde 70'ini komşularıyla yapıyor. Biz ticaretimizin yüzde 10'unu bile komşularımızla yapmıyoruz. Suriye, Irak, İran, Ermenistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Yunanistan gibi 7 komşumuz var, ama hepsiyle kavgalıyız. Ticaret şart. GB'yi imzalarken düşüneceksin. Kaç senedir önümüzü hala göremedik. Bu faturaları bugünkü yönetime çıkarmak doğru değil" açıklamasını yaptı.
Medya mensuplarıyla yaptığı bir sohbette, "AB'yi girer miyiz, sizin şahsi fikriniz nedir?" şeklinde bir soru aldığını, cevabından sonra da soruyu soran şahsın "Bu cevap partide seni sıkıntıya sokabilir, istersen bu bölümü çıkarayım" dediğini anlatan Başoğlu, "Karşı çıktım. Çünkü, ben AB'ye şahsım olarak gireceğimize, AB'nin bizi alacağına inanmıyorum. Ama bu çalışmayı bırakalım anlamına da gelmez" şeklinde konuştu.
İşsizlik ve istihdam konusunda AB ülkelerinin de sıkıntıda olduğunu ve bugün sadece Almanya'da 13 milyon işsiz bulunduğunu ve bütün AB'de 38 milyon işsiz bulunduğunun konuşulduğuna dikkat çeken Başoğlu, "Nereye gideceğimizi belirlememiz gerekiyor. Benim şahsi fikrim ticareti komşularla geliştirmek lazım. GB'den çıkış yok. Siyasi olarak öyle bir sözleşme imzalamışız ki, çıkışı yok. AB'den dönüş var, ama GB'den yok. GB imzalanmasıyla filizlenmekte olan Türk sanayi, gelişmiş kendi makinesini üreten bilim ve teknolojide çok iyi olan, AB'nin yarısı kadar olan gelişmiş Asya ülkelerinden önde olan Türkiye'de önümüzdeki Kasım'da gelecek kotalarla tekstil firmaları tahta kapatabilir. O derece kötü. O gün borçlular gider, sonra borçsuzlar da borçlanır onlar da gider. Çünkü buna dayanmak mümkün değil. Bu kadar yüksek elektrik ücreti ve yüksek maliyetle rekabet imkansızdır" dedi.
